TÜRK HALK OYUNLARI
KATALOĞU ABDURRAHMAN
HALAYI: Sivas ili Divriği
dolayı köylerinden bir kısmında hâlâ rağbettedir. Abdurrahman Halayı
açıklıkta davul zurna eşliğinde yürütülmekle beraber odada bağlama, çöğür gibi
sazlarla da oynanabiliyor. Kadınlar ayrı erkekler ayrı oynadıkları gibi karma
halde oynandığı da bazı köylerde öteden beri olurdu. Üç ila 12 kişilik bir dizi
tarafından çekilir. Hareketli bir oyundur. Üç kısmından her birinin farklı ayak
(figür)'ları vardır: 1. Esas, 2.
Yanlama, 3. Hoplama. Hafik dolayının
Celâlli köyü gibi bazı yerlerde oyuna katılanların sayısı 15-18'e kadar çıkar.
Oyunun her ânı bir mücadelenin safhalarını gösterirse de, yerinde yapılan
soruşturmalardan menşe mahiyeti anlaşılamamıştır. Sivas'ın nice köyleri
Abdurrahman Halayı'nı hiç oynayamıyorlar. Vekâr, erkân ve birlik disiplini
açıktır. Bazen şahlanır gibi dramatik, bir an yaşatır; kimi de tevâzu ve
tevekkülün ifadesi olur. Bir hâdisenin bilinmez merhaleleri safha safha
canlandırılıyor gibidir. Oyuna tıpkı
Düzhalay gibi başlanır. Oyuncular hilâl şeklinde yanyana dizilidirler. Küçük
parmaklardan kenetli eller omuz hizasına kadar kalkar. Kol ve bacaklar gergin,
vücutlar diktir. Başçekenin elinde mendil vardır. Pek ağırdan çalmaya koyulan
davul zurnaya bir müddet yalnız hafifçe diz oynatma ve ayak ucu hareketleri
refakat eder. Bu hâl ihtiyatlı bir sabırsızlanış al'meti gibidir. Notadaki A
kısmı iki üç defa tekrarlanınca oyun açılmağa yüz tutar. Buda iki sağ, iki de
sol ayağın hareketi ilk figürün hareket motifini vücuda getirir. Çok defa
oyuncular yarı karşılaşma şeklinde yönelirler. Bu hâl bir nevi dostluk teatisi
gibidir. Figür, bir kere de teklerin sağa ve çiftlerin sola dönmeleri suretiyle
tekrarlanır. Bu hareket, âdeta ilerde parlayacak bir hâdisenin başlangıcı
sezgisini uyandırır. Eller hep perçinlidir. Oyun azar azar açılınca dizi, ilk ve
ikinci figürü birer kere daha, fakat bu sefer canlılaşarak gösterdikten sonra,
ikinci kısma geçilecektir. İlk kısmın üç
figürü şu yolda ardıllaşır: Birinci figür "olunduğu yerde" yapılır. Sağ ayağın
iki defa ve sol ayağın iki defa hareketi bu figürde esastır. İkinci figürde kısa
bir yürüyüş yapılır. Burada oyun gayet sakindir. Üçüncü figürde hareketler
keskinleşmeye ve oyuncular dikelmeye başlar. Önce teklerin yarım sola ve
çiftlerin yarım sağa dönerek yaptıkları bu figürde küçük parmaklardan kenetli
eller omuz hizalarınca kaldırılmıştır. Birinci kısmın
notaya göre ayak oyalanışları şu yolda geçer: Notanın A kısmının iki üç
tekrarlanışında oyun açılmağa başlar. Bunda iki sağ ve iki sol ayak hareketi ilk
figürün esasıdır. Dört dörtlük ölçünün ilk vurgusunda sağ ayak ucu hafifçe yere
vurulur. İkinci zamanda yine hafif bir diz kırılmasıyla sağ ayak yerden kesilir,
üçüncüde yere konur. Dördüncü zamanda vücut ağırlığı sağ ayağa bindirilir. Bu
anda bütün oyuncuların ahenktâr surette sağa doğru küçük bir sallanış yaptığı
görülür. Aynı figürü bundan sonra sol ayak tekrarlar; sonunda da vücut sola
bindirilirken oyuncuların sola sallandığı görülür. Bu figür birkaç defa
tekrarlanır. Musiki B kısmına
geçince 1, 3 ve 5'inci oyuncular yarım sola, 2,4 ve 6'ncılar yarım sağa
dönerler. Yanyana kilitli eller omuz hizasına kaldırılır; kol ve bacaklar
gerginleşir. Sağa dönenler sağ ayağın, sola dönenler sol ayağın ökçelerini yere
basıp ayak uçlarını -ilk defa soldan başlamak üzere- her vurgu başında sol ve
sağa oynatırlar. (Burası sekiz zamanlıdır). Musiki B/2'ye
gelince, sollar sağa ve sağlar sola dönerek aynı figürü tekrar ederler, Musiki
B/3 noktasına gelince, B'de yapılmış olan figür tekrarlanır. Şimdi musîki başa
dönmüştür. A kısmı bir iki defa tekrarlandıktan sonra oyuncular -tıpkı
Düzhalay'daki gibi - bir yürüyüş yaparlar. Bundan sonra çalgı C/1 kısmına
geçer. Yanlama: C/1 ezgisine
geçilişte oyuncuların elleri derhal çözülür, manzara bambaşka bir renk edinir.
Oyuncuların şimdi teker teker kuvvetli ayak vuruşlarıyla ve parmak
çıtlatmalarıyla her biri bulunduğu yerde dönerek oynadıkları görülür. Notaya
göre, kısmın girişinde oyuncular B/1'de tarif edilen figürü bu sefer tam sağa ve
sola dönerek karşı karşıya düşmek suretiyle, hem de kuvvetli parmak
çıtlatışlarıyla tekrarladılar demektir. Sekizinci zamandaki kuvvetli bir el
şaplatmasından sonra (Sol kol kuşak hizasına indirilmiş ve sağ kol baş hizasına
kaldırılmış olduğu halde) oyuncuların hiç kımıldanmadan çift çift karşılıklı
duraklamalarıyla kısım tamamlanır. Bu duruşlarda bir meydan okuyuş hâli
sezilir. Çalgının C/1
kısmını bir daha almasıyla oldukları yerden geri dönen oyuncular, eş
değiştirerek bir daha aynı figürü gösterirler. Musiki C/2'ye gelince
bulundukları yerde soldan sağa dönmeye başlarlar. Parmak çıtlatmaları dönüşlerde
de devam eder. Kol hareketleri hep birbiri aksine olur (Biri sağdan yukarı
kaldırılmışsa, öbür kol soldan aşağı indirilir. Biri önden yana kırıksa, Öteki
arkadan yana dirsek vermiştir..) Usta ve ergin
oyuncular dönüşleri gayet hesaplı çevrelendirirler. Her bir zaman vuruşuna düşen
dönüş kıvamını elli dereceden fazla yürütmezler. Böylelikle tam yedinci zamanda
karşı karşıya gelinecek bir intizam dairesinde geçen figür, oyunun c'zibesini
arttırır. Yerinde dönüş sağ
ayaktan başlar. C/2'nin ilk vuruşunun birinci yarısında sağ ayak yerden kesilip,
az sola konur; ikinci yarısında sol ayak dizden kırılarak arkadan yukarı
fırlatılır. Sağ diz de aynı zamanda hafif bir kırma yapar. İkinci zamanın ilk
yarısında sol ayak fırlatıldığı vaziyetten indirilirken, vücut biraz daha sola
döndürülür ve ayak yere basılır. Zamanın ikinci yarısında sağ ayak dizden
kırılarak arkadan yukarı fırlatılır. Bu yapılırken sol diz hafifçe kırılır.
Böylelikle devam eden dönüş hareketi yedinci zamanda oyuncuları yüz yüze
getirmiş bulunur. Tam yedinci zamanda az önce yukarı fırlatılan sağ ayak oradan
çok kuvvetli bir vuruşla solun yanına iner; tam o bunu yaparken de, sert bir el
çarpmasından sonra oyuncuların hareketsiz kaldıkları görülür. Bu duruşta sol kol
çoğu zaman -dirsekten kırılı vaziyette- baş hizasında yukarı kaldırılmış
bulunur, el ayası yere bakar. Sol kol kalçaya kadar aşağı iniktir. (7 ve 8.
zamanlarda çalgı tril yaparken oyuncular da kol ve göğüs titreterek ona
katılıyorlarsa da eskiden bu titreyişin yapılmadığı bellibaşlı halaycılarca
söylenmektedir. Yine duruş vaziyetlerinde, eski oyuncular sol kollarını "dirsek
kırmak ve ayası yere dönük eli baş hizasına kaldırmak" suretiyle hiç
kımıldatmadan yukarda tutuş ve sağ kolu kuşağın alt hizasına kadar indiriş gibi
yiğit işi tavır yaşattıkları hâlde, yenilerin her iki kolu yanlara açtıkları
görülmektedir.) Oynatma: Musikinin D kısmı
başlayınca eller kalçadan arka arkaya sıralıdırlar. "Her ölçü zamanında bir ayak
değiştiriş" bu figürün esasıdır. Sol ayak hep öndedir. Zamanın birinci yarısında
kısa bir adım ileri atılır. Zamanın ikinci yarısında sağ ayağın ucu bunu takip
eder (Sağın ökçesi kalkıktır.) İkinci zamanın yine ilk yarısında sağ ayak
ucundan kuvvet alınarak sol kısa bir adım daha ileri atılır; ikinci yarısında
sağ ayağın ucu onu takip eder. Bu sırada dikkati çeken âhenktar vücut
hareketleri ve tartımlı (ritmik) diz kırışları figürü o kadar güzelleştirir ki,
seyirciler ayak değiştirmeleri takibe bu katılan âhenktarlık yüzünden bir an
için imkân bulamaz olurlar, harekete hayranlıkla dalıp giderler. Bu figürün kimi
zaman eller bırakılarak yürütüldüğü de olur. O taktirde, parmak çıtlatmalarıyla
düz oyun hâlinde yürütülür. Eğer oyuncular tecrübeliyse, düz yürüyüşten ibaret
kalan figürün yeknesaklığı giderilmek üzere önceki oyuncu sol ayağı daima kimi
sağa kimi sola atıp, bazen de geri geri gitmekle, cümlesi dalgalı yürüyüş
gösterirler. Heykel duruşuyla
son bulan figür: "Oynatma" kısmı
tarif edilegeldiği üzere devamdayken, musiki tekrar C/1'e geçer. Bu defa oyuna
büyük bir canlılık hâkimdir. Kuvvetli parmak çıtlatmalarıyla olduğu yerde
yapılan dönüşleri taşkınlıkla tekrarlayan oyuncuların bir an için heykelleşmiş
h'le geldikleri ve bu karakterli duruşla bir kahramanlık havası yarattıkları
görülür. Figür üç defa tekrarlandıktan sonra yeniden oynatma kısmına geçilir...
Az sonra diz çöküşlere başlanacaktır. Diz çökmeler:
"Oynatma"ya bir
müddet devam edildikten sonra musiki yeni baştan C'ye geçer. Halaycılar ilk önce
C'de yaptıkları figürü bu sefer diz çökmüş vaziyette tekrar ederler. (En önce
sağ diz yere konulup sol bacak sola ileri uzatılarak yere ökçeler temas
ettirilir. C/1 kısmı C/1 kısmı ikinci defa çalınınca sol diz üzerine gelinerek
sağ bacak sağa ileri uzatılıp ökçe yere konur. C/2 -Bunda ayağa kalkılır...
Yedinci zamanda kuvvetli bir el çırpmasından ve şiddetlice ökçe vuruştan sonra,
hareketsiz durulur. C/1 kısmında da tam yedinci zamanda el çırpılarak duruşlar
yapıldığını ve sekizinci zaman süresince hareketsizlik devam eder.) Son figür:
Oyunun usanmadan
seyredilebilmesini sağlayan bu tertibe sonuncu figürde de riayet edilir. Evvelki
figürün bittiği yerden musiki yeniden D'ye geçer. Halaycılar bununla oynatma
figürünü tekrar ederler. İşte bu andan sonra yürütülen son figür ayrıca dikkati
çekicidir. Saz son bir defa C kısmını tekrara koyulmakla, oyuncuların çifter
sıra numarasına düşenleri, önce diz üstü gelerek enseler yere değecek surette
yere sırt üstü yatarlar. Tekler, onların göğüslerine birer ayakla basmış
vaziyette kuvvetli parmak çıtlatışlarıyla C figürünü yaparlar. Yine yedinci
zamanda sert bir el çırpmasıyla hareketsiz kalırlar. Teklerin bu duruşunda bir
yiğitlik hâli vardır. Saz C/1 kısmını bir daha alınca, bu sefer tekler yere
serilip çiftler onların göğsüne basarak aynı figürü gösterirler. Musiki C/2'ye
girer, cümlesi bu figürü ayakta tekrar ederler. Son duruşta çalgı C/2 kısmının
bitim ölçüsünü dört zaman kadar sürdürür. İşte bu süre boyunca hiç
kımıldanılmadan durulur. Abdurrahman
Halayının "Hoplatma"sı: Bu hoplatma
kısmında oyuncular elele tutuşmuş halde bir hilâl gibi dizilirler. Musiki, hoş
bir makam değişimiyle majöre geçer. İki dörtlük ölçünün ilk zamanında oyuncular
yarım sağa dönüp sağ ayağı kısa bir adım ileri atarlar. İkinci zamanda sol ayak
-ökçe sağ ayağın ucuna gelecek surette- ileri atılır. Üçüncüde, sağ ayak tekrar
bir kısa adım ileri atar. Dördüncü zamanda sol onun yanına gelerek, yarım sola
dönülür. Beşincide sağ ayak kısa bir adım öne atılarak ökçe üstüne konur. Altıda
yukarı kalkık sağ ayak ucu tartımlı bir tarzda sola, yedide sağa, sekizinci
zamanda tekrar sola oynatılır. Sekiz zaman süresindeki bu figür, oyuncuların
yeniden yarım sağa dönmesiyle, yine sağ ayaktan başlanılmak suretiyle bir müddet
devam eder. (Bir kısım oyuncuların bu figürü yapmadıkları görülmektedir. Halbuki
figürün Ağırlama kısmını Hoplatma'ya yaklaştıran önemli bir rolü
vardır). Ayak
fırlatmalar: Tarif edilegelen
figür devamdayken musikinin hızlanmaya başladığı görülür. Oyuncular bu canlanışa
göre figür değiştirmek zorunda kalırlar. Zira o figürün fazla kıvraklığa
tahammülü yoktur. Ayak fırlatma figürü tempoca epey hızlanabilecek bir musikiye
ancak hakkıyla yaraşabilir. Ayak fırlatmalar üç adım yürünüldükten sonra
yapılır. Yarım sağa dönük durumdaki oyuncular önce sağ ayağı bir adım ileri
atarlar, ikincide sol, üçüncüde sağ birer adım ileri yürütülür. Dördüncü zamanda
sol ayak sağın yanına -yere basılacakmış gibi- getirildiği halde, basılmaz;
hafif bir diz kırımıyla sağa yukarı fırlatılır. Aynı anda sağ ayağın da ökçesi -
yine hafif bir diz kırımıyla - yere pekçe vurulur. Beşinci zamanda sol ayak
sağın yanında basılır. Altıda, sağ ayak soldan yukarı fırlatılırken, sol diz
hafif bir kırış yapılır. Yedincide, sağ ayak yerine getirilir. Sekizinci zamanda
sol ayak tekrar sağa yukarı fırlatılırken, sağ diz hafifçe kırılır. Dokuzuncuda
sol ayak tam sağın yanında getirilmeyip az bir şey soldan arkaya konur. Onuncu
zamanda sağ ayak sola yukarı fırlatılırken halaycıların hafifçe gerilediği
görülür. Bundan sonra sağ ayak fırlatılı vaziyetinden yerine getirilmez, bir
adım sağa ileri atılır ve üç adım yürünüldükten sonra tarif edilegeldiği üzere
devam eder. Yürüyüşle birlikte on zaman devam eden bu figürün muntazamca
yapılması pek hoş bir manzara yaratır. Geriye
açılışlar: Üç adımlık
yürüyüşten sonra ayak fırlatılarak olunduğu yerde yapılan figür biraz devam
eder. Musiki ilerleyip de Hoplatma notasındaki B işaretli yere gelinince,
olunduğu yerde yapılan bundan önceki figürün ayak fırlatmaları bu sefer
ekseriyetle her vuruşta yarımşar gerilenerek tekrarlanır. Geri gidişlerde daire
genişlediğinden, oyuncu araları mesafelerde kolların gerginleşmesine yetecek
kadar açıklaşma fazlalıkları h'sıl olur. Gerilenmenin belirli bir haddi
yoktur. El bırakmalar,
diz vuruşlar ve el çırpmalar: Üç adım yürüyüş ve
geri açılış tarzlı figür birkaç defa tekrarlandıktan sonra musiki gitgide
hızlanmaya koyulur. O aralık halaycılar el bırakarak üç adım yürüyüşten sonra
olunduğu yerde yapılan ayak fırlatma figürünü tekrara başlarlar. Yalnız, ayak
fırlatma hareketleri yerine diz vuruşlar geçer. Diz vurmalar çömelinmiş
vaziyette yapılır. Önce sol dizden başlayan bu figürde sağ dizler yere
vurulurken kuvvetli el çırpmaları da olur. Bu figürleri hep çömelik kalarak o
vaziyette sıçramalı yürütüşlerle hiç durmadan sürdürdükleri de olur. Hoplatma'nın son
figürü: Diz vuruşlardan
sonra doğrularak ayak fırlatmalarına geçen halaycılar, artık coşmuşlardır.
Musiki "Keçi Vurdum Bayıra" havasını alır, ki bütün oyuncuların heyecana
kapılmasına bu kadarı pek yeter. Düz yürüyüşlü ilerleyiş her iki ayağı yerden
kestiren sıçramalar hâlini alır. Sağ ayağın her fırlatılışında yapılan el
çırpmaları kulaklarda çınlar. Bir ara eller omuzlara atılır. Bundan sonraki her
ökçe vuruluşu yerleri sarsıyormuş hissini uyandırır. Bu da Abdurrahman
Hoplatması'nın sonuncu figürüdür.
|