TÜRK HALK OYUNLARI
KATALOĞU ANKARA OYUNLARI:
Ankara bölgesinin
köylü geleneğinde ve merkezin Cumhuriyetten önceki sekene delikanlılarına mevrus
(miras kalmış) görenekte (ki bunlardan hayatta kalanlar pek azalmıştır) yaşamış
olan hatıralara göre mahalli ezgilerin "kısa hava" sayılanları hemen k'milen
oyunda yer alabilirler: Yandım Şeker, Mor Koyun, Misket ve başkaları gibi ki,
oyuna da adlarını vermişlerdir; Mor Koyun oyunu vb gibi... Erkeklerce kendi
toplantılarında "Düz Oyun" adıyla yürütülenler kaşıksız yani sırf parmak, ayak
ve vücut hareketleriyle oynanırlar: Sabahî, Yandım Şeker, Mor Koyun ve ems'li bu
cümledendir. Bağlama, eşliğiyle oynanırken türküyü oyuncular söylemez. Çalanlar
söyler. Ankara'nın oyun havalarında aksak tartımlar nispeten azdır veya belki
zamanla azalmışlardır. Ankara halk
oyuncusunun giyimi eski nesillerin görenekli kıyafetine göre şöyleydi (ve oyun
gösterilerinde aynen muhafazası şarttı). Başta kızıl börk (veya fes), yahut
takka (takke), üstüne poşu sarık. Sırtta Osmaniye dedikleri içlik, onun üstüne
sırmalı kazaki ve cepken (kez' sırmalı). Belde şal, silâhlık ve onun gözlerinde
kama, köstekli gümüş saat ve hamaylı (gümüş muskalık). Pantolon makamında zıbka
veya dizlik, ayaklara siyah diz çorabı ve topuğu basık bir ayakkabı çeşidi olan
basık giyilmiş bulunur. Dizler çıplaktır. Esas oyunları
şunlardır: Zeybek Oyunu, Düz Oyun, Kaşıklı Oyun, Çarşamba Oyunu, Cirit Oyunu (Bu
sonuncusu dans oyunu olmamakla beraber, kendine has bir havası vardır). Türkülü
kadın ve oda oyunları bunlardan hariçtir. Ankara köylerinde
on beş yaşından itibaren bütün gençler düğün ve derneklere katılabilirler. Düz
Oyun'a pek bağlıdırlar. Kaşıklı oyunlara da yer yer hâlâ rağbet ediliyor. Fakat
zilli oyun yalnız ücretle tutulan kadın oyuncularca yürütülür. Bu hal umumidir.
Zeybek oyununa gelince, onu düğün alayında yer alan Zeybekler oynar. Yerli
giyimce "Efe"nin ayağında zıpka, fakat "Zeybek"te mutlaka dizlik vardır. Oyun
esnasında cepken çıkarılır, sırmalı yelekle oynanır. Mümtaz günlerde davulcu
dizlik giyinmek mecburiyetindedir. Her oyunun kendi
karakterine yatan havaları vardır. Hangi oyun yürütülecekse onun bu havalarından
biri vurulur. Oyuncular bu havaları iyi tanır ve işitince şevke gelerek harekete
geçerler. Düz Oyun, köylerde olduğu gibi, merkezin eski yerleşik sekenesi
arasında da vardır. Köy düğünlerinde
sürekli "Halay çekmeler"oluyor. Buna Alay Oyunu diyenler de görülüp, iki tabir
karıştırılıyor. Şen toplantılarda
meşrubat alınır, okuntu (davet) ile çağrılanlara ikram edilir. Oyuncu kadının
ücreti ile içki masraflarını okuntuyu yapan köyün delikanlıları arasında para
toplamak suretiyle eşitlik dairesinde kapatırlar. Düğün sahibi zenginse masrafa
o da katılır. Okuntuyla gelenlerin istirahatına köylü de yardım eder. Yiyecek ve
davul zurna masraflarını ise doğrudan doğruya düğün sahibi öder. Ankara dolayından
meselâ Çubuk'ta Ankara Zeybeği'ni hâlâ bütün canlılığıyla millî günlerde
seyretmek mümkündür. Millî oyunların şehirlerde aranır olması son yıllarda köylü
oyuncuları için yeni bir şevkleniş vesilesi olmuştur. Bunu milli bayramlarda
renkli giyimleriyle Ankara meydanlarında oyun göstermeye inmelerinden anlamak
mümkündür. Ankara dolayının
özel Zeybek Havaları muhtelif olduğu gibi, türkülü Halay Havaları da vardır
(Ağırlama ve Yeldirme kısımlarıyla). Nallıhan'ın Beydili köyünde mübâdillerden
(değiştirilmiş olanlardan) kalma bir "Hora Havası" vardır. Nallıhan'da
Gavuşturma (Kavuşturma) dedikleri oyun havaları vardır. Bâla'daki başlıca Halay
Havaları şunlardır: Ağırlama, Afşar Halayı, Allı Durna, Arzu ile Ganber
(Kamber), Hop Barlem, Horan (Dikdiki), Keçeli, Üç Ayak, Yanlama.
|