TÜRK HALK OYUNLARI
KATALOĞU APTURAMAN
HALAYI: Bu Sivas Halayı pek
kadim (eski) ve korkunç bir maceranın hatırasıdır adeta, merhaleler oyunda safha
safha canlandırılır gibidir. Oyun üç kısımlıdır. İlk iki kısımda bir konunun
anlatılmak istendiği intibaı açıkça uyanmakla beraber, maceranın özü
aydınlanmaz. Üçüncü kısım hemen bütün Halayların sonunda yer alan Hoplatma
bölümünden ibarettir. Bir zaferin sevinci gibidir. Abdurrahman Halayı'nın
birinci kısmında üç figür vardır. Hil'l şeklinde sıralanan oyuncular ilk figürü
oldukları yerde yaparlar. Sağ ayağın iki defa, sol ayağın iki defa hareketi bu
figürde esastır. İkinci figürde kısa yürüyüş yapılır. Oyun bu noktalarda gayet
s'kindir. Üçüncü figürde hareketler keskinleşmeye ve oyuncular dikleşmeye
başlarlar. Önce teklerin yarım sola ve çiftlerin yarım sağa dönerek yaptıkları
bu figürde küçük parmaklardan perçinli eller omuz hizasınca kaldırılmış, kol ve
bacaklar gergin, vücutlar dimdik olmuştur. Çok defa oyuncular yarım karşılaşma
şeklinde cepheden yönelişirler. Figür bir kere de teklerin sağa ve çiftlerin
sola dönmeleri suretiyle tekrarlanır. Bu hareket ilerde parlayacak bir hadisenin
başlangıcı gibi sayılabilir. Oyun azar azar açılmağa başlar. Dizi ilk ve ikinci
figürü birer kere daha fakat bu sefer canlı canlı tekrarladıktan sonra, ikinci
kısma geçilir. Ezgi de, manzara da değişmiştir. Şimdi oyuncular ellerini
bırakmışlardır. Kuvvetli ayak vuruşlarıyla ve parmaklarını çıtlata çıtlata
bulundukları yerde oynamaktadırlar. Kimi de dönüşsüz oynanır. Bu hareketli figür
sekiz zaman devam eder. Tam sekizinci vurgunun sonunda sarsıcı ayak vurmaları ve
kulak çınlatan el çarpmaları arkasından bütün oyuncuların çifter çifter
karşılaşıp adeta dona kaldıkları görülür. Bu duruşmanın ed'sında bir meydan
okuyuculuğunun ifadesini sezinlememize imkân yoktur. İki defa yapılan bu canlı
ve mânalı figürden sonra yeni baştan yürüyüşlere geçilmiştir. Yürüyüş
hareketleri pek keskinleşmiştir. Kısmın başındaki ezgiyi musiki yeni baştan
icraya koyulunca, aynı figür bir kere de çökülmüş vaziyette
yürütülür. Bu, ikinci kısmın
ikinci figürüdür. Musikide bir daha başa geçilirken oyun artık taşkınlaşmış bir
hal almış bulunur. Öyle ki, oyunu ilk defa seyredenler mutlaka heyecanlı bir
hâdiseyle karşılaşacakları zeh'bına (zannına) tutulurlar. İşte tam bu sırada
musiki bir değişiklik gösterir. Oyuncuların birlikte olarak fakat yarı
kadrosuyla sırt üstü düştükleri, diğer yarısının da o yere serilenlerin
göğüslerine basıp kahramanca oyuna devam ettikleri görülür. Oyuncular, bir kısmı
yerde ve bir kısmı onların üzerinde heykeller gibi sabit duruşurlar. Bitiş
noktası burasıdır. Oyun, çözülmeye muhtaç bir istifham (soru, bilmece) halini
alıvermiştir. Hadisenin esası nedir? Çarpışanlar kimlerdir? İhtimal ki sorular
hiç bir zaman cevaplandırılamayacaktır.
|