TÜRK HALK OYUNLARI
KATALOĞU SAMSUN MERKEZ
MÜBÂDİL KÖYLERİNDE OYUNLAR: Kadın oyunları
düğünlerde oynanır. Bayramlarda oyun oynamazlar. Kızlar salıncak kurar, yahut
bir evde toplanırlar veya harman yerinde toplanarak köy türküleri söylerler.
Gençlere (delikanlılara) m'niler de atarlar. Meselâ; Erenler tuz katar
Ekşi ayrana Hoş geldin bre Hasan Bizim bayrama Ayrıca harman
yerinde kızlar türkü ve hareketleriyle gelin almayı canlandırırlar: A. Düğünlerde
oynanan kadın oyunları şunlardır: Kız Saçların, Cimdallı, Süt İçtim Dilim
Yandı, Debreli Hasan, Kanberim, Gelin Havası, Kadriyem, Hüseyin Ağa (İseyina),
Hatice, İsa Bey, Çiftetelli, Arada Boyu, Oklava Oyunu, Bıçak Oyunu, Hop Hop Bir
Danem, Mendili Küçük Hanım, Ördek Türküsü, Çadırımın Direği. Şu oyunlar da
arzuya göre bayramlarda bazen oynanır: Alaylar, Karşılama, Yanir Aylerim.
B. Erkek
oyunları, düğünlerde yürütülür: Çamaşır, Cuguş, Hora, Kasap, Harmandalı,
Hüseyin Ağa, Debreli Hasan, Köroğlu, Kadriyem, Kanber, Çiftetelli, Hoşbilezik,
Halvacı, Sepetçioğlu, Çarşamba Oyun Havası, Bıçak Oyunu, Kız Saçların, İsa Bey,
Sito, Paşa Dudu, Çadırımın Direği, Arabistan Kızları, Samsun
Sallaması. Adı geçenlerden
şunlar, Çırakman köyü ve çevresindeki göçmen köylerinin birlikte gelmiş öz
oyunlarıdır. Kız Saçların, Cimdallı, Debreli Hasan, Kanberim, Haticem, İsa Bey,
Arda Boyu, Oklava Oyunu, Hop Hop Bir Danem, Medili Küçük Hanım, Çadırımın
Direği, Alayları, Adı geçenlerden şunlar, Çırakman köyü ve çevresindeki göçmen
köylerinin birlikte gelmiş öz oyunlarıdır. Karşılama, Yanir Aylerim, Çamaşır,
Cuguş, Hora, Kasap, Hüseyin Ağa, Köroğlu, Kanber, Helvacı, Sito Paşa Dudu,
Arabistan Kızları. Kadınlı - erkekli
karma oyun yoktur. Ayrılık, eski zihniyete uygun göreneğin alışılmış eseridir.
Oklava Oyunu,
Çamaşır ve Bıçak Oyunları tek kişiyle; Kız Saçların, Cimdallı, Süt İçtim Dilim
Yandı, Arda Boyu, Çiftetelli, Kasap, Köroğlu, Helvacı, Çarşamba Oyun Havası
ikişer kişiyle; geri kalanlar hora oldukları için altı ve daha fazla kişiyle
oynanırlar. Oyun oynanırken
tempo 'leti olarak tabanca, bıçak, kaşık kullanılır. Erkek oyunları
davul - zurna, ince çalgı (keman, cümbüş, klarnet, ut ve caz davulu) eşliğiyle
yürütülürler. Kadın oyunlarında hiçbir çalgı desteği yer almaz. Sırf türkü
çağırarak oynarlar. Tek ve iki kişiyle
oynananlarda türkü söylenir. Horanlar, türküleri olduğu halde söylenmeden
oynanırlar. İyi söyleyici bulunursa horanlarda da birlikte türkü söyleme olur.
Yeni: kimi oyundakiler kimi de seyircilerden bir - ikisi birlikte söylerler.
KANBERİM Kanberim Kanberim
Bahçelerde gezersin Gülleri başına dizersin Dizme gülleri başına
Sen güllerden güzelsin İSA BEY
Tekkeköy'den
yollandım Fındıklık'ta dayandım Vurma beni İsmail Gençliğime
doymadım CİM DALLI
Keçi taşta yayılar
Kemikleri sayılır Çıkma gelin dışarı Seni gören bayılır Haydi de yavrum
cimdallı Kızlar giyer bindallı Bindallının üstüne Altın kemer olmalı
ALİMEM (HALİMEM)
Entarisi şal yaka
Alimem bayıldım baka baka O yârimin cebinde (Alimem) olsam naylon
tabaka DEBRELİ HASAN
At martini Debreli
Hasan dağlar inlesin Drama hapsinde Debreli Hasan adın söylensin. PAŞA DUDU
Arenler satara ana
okkayla kına (aman aman) Kızlara ilâyık Paşa Dudu davulla zurna Arenler satara ana
okkayla yünü (aman aman) Ne vakit yapacan Paşa Dudu davulla düğünü
Göçmen köylerinde
oyunlar karşılıklı olarak hep birdir (ayıdır). Yalnız ayrı olan oyunlar da
vardır. Antyeri köyünde Yeşil Kurbağalar oyunu oynanmaktadır. Tekkeköy'de cirit,
Karadeniz Oyunları, Çerkes Oyunları ayrı özellik gösterirler. Şimdi bucak
(nahiye) olan bu köy; yerli, mübâdil (Rumelili göçmen), Doğu Karadeniz'den gelip
yerleşenler ve Çerkeslerle karışık bir köşedir. En iyi oyuncular Çırakman,
Asarağaç, Ökse, Çinik ve Alibeyli köylerinde bulunur. Çırakman köyü oyuncuları
toplu takım hâlinde düğünlerde oynamaya ve oyun göstermeye giderler. Hora, Sallama gibi
genel oyun adları vardır. El ele tutuşularak yürütülen oyunlara Sel'nik
Türklerince de Hora denildiği için kelime göçmenlerle bu köylere de gelmiştir.
Şimdi bir çeşit hâlindedir. Her oyunun
sözlerinden birer kıta yukarıda yazıldı. Yerlilerin oyunlarında söylendiği gibi
bir türkü (m'ni) her oyunda söylenmez. Her oyunun türküsü ayrıdır. Samsun
Sallaması hariç bütün oyunların türküleri vardır. Yerli oyunlarına
göçmenlerin Horaları benzer. Bir de Sito, Simsim'e kısmen benzer. Öbür oyunlar
hiç benzemezler. Pek alımlı ve özgül (özgün) oyunlardır. Yerli halk ve
Trabzon, Rize taraflarından gelenler de bayramlarda çalgılı oyunlar
tertiplemektedirler. Köyün gelinlik
yetişkin ve daha küçük kızları, Rumeli'de de yapıldığı gibi harman yerinde
toplanırlar. Çünkü harman yeri bomboş ve düzdür. Küçük - büyük kız çocukları
harman yerini çevrelerler. 13 - 18 yaşlarındaki kızlar harman yerine çıkarlar ve
dizilirler. Bir tarafta iki kız, öbür tarafta 8 - 14 arasında kız sıralanır.
Karşılıklı yanaşır ve teksor geri geri saf oldukları yere kadar varırlar. Tekrar
ileri yürüyüşe geçerler. Kol koladırlar ve türkü söyleyerek adım atmaktadırlar.
İkinci yanaşmada türküsü bitmiş olur. İki kız, çok olan taraftan adını
söyledikleri kızı kendi saflarına alırlar. Bu kalabalık kız safı, iki kişiye
düşünceye kadar gidip gelmeler sürer. Ondan sonra, kalan iki kız, bu sefer öbür
taraftan kızlar almaya başlar, türkü söyleyerek. Ancak, her iki tarafın sözleri
aynıdır: Türküsü A - Alaylar,
alaylar bizim alaylar! B - Ne istersin, ne istersin sizin alaylar! A - O
karşıda, o karşıda bir güzel gördük, onu isteriz. B - O güzelin, o güzelin
adı nedir? Bildirin bize. A - O güzelin, o güzelin adı Nevi'dir Nevin. B
- Altın arabasız, gümüş tekerleksiz gelin vermeyiz biz. A - Altın arabayla
gümüş tekerlekle gelir alırız biz. Sel'nik'te k'milen
(tamamen) oynanan oyunlar şunlardır: Cuguş (ikişerli), Debreli Hasan (6 ve daha
fazlası), Kanber (6 kişiyle), Paşa Dudu (6 ve daha fazla), Ağacının Fatmesi,
Karşılama (İkişerli), Gümülcine Oyunu (İkişerli), Köroğlu (1 - 2) Telefonun
Telleri, Titfom (İkişerli), Kasap (1, 2, 3, 4...), Bulgar Horanı, Huyina (6...),
Çadırımın Direği (1, 2, 3, 4...), Cuguş'un Harmanları (2, 3, 4...) Karşı ki
Dağda (1, 2) Alay Bey., parantezler içinde kaçar kişiyle oynandıklarına işaret
edildi. "İkişerli" sözünden ikişer ikişer birçok kişinin oynadığı
anlaşılmaktadır. (6...) altı ve altıdan daha fazla kişiyle demektir. Hora, sıra
oyunudur (1 - 2) bir veya iki kişiyle (1 - 2 - 3) oyun yerinde birkaç kişi ayrı
olarak, yani el ele tutunmadan oynarlar (1- 2- 3- 4- 5). Olanlarda ayrı ayrı ve
oyun yeri dolana kadar oyuncu oynar demektir. Tittom Kavala oyunu, Hüseyin Ağa
da Şav, Şaban'ım Çaylek köyünün oyunudur. Debreli Hasan, Sarı Şaban'ın Muratlı
köyüne aittir. Bu oyunu Trakya göçmenlerinde ve Ege'de bilmeyen yoktur. Debreli
Hasan efsaneleşmiştir. Fakir halkın koruyucusu olan bir eşkıya sıfatıyla
anılmaktadır. Debreli Hasan'ı öldürenin akrabaları şimdi Samsun'un köyündedir.
Hoşbilezik ve
Sepetçiolu gibi oyunları, göçmenler Samsun'a yerleştikten sonra yerli halktan
öğrendiler. Askere giden göçmen çocukları yurdun her yerinden çeşitli oyunları
aralarına getirdiler. Adı geçen köyde
çoğunluk Rumeli göçmenleridir. İkinci planda az olarak Karadeniz göçmenleri
gelir. Erzurum'dan gelenler, parmakla gösterilecek kadar azdır. Sel'nik göçmenleri
Horan yerine Hora diyorlar ve iki kelimeyi bir (aynı anlamlı) sanıyorlar. Hora
adını bölgeye aşılıyorlarsa da maya tutturamazlar. Horan daha yaygın ve
başkadır. Yukarıda adları sayılan oyunlardan parantezi içinde (6-) yazılı
oyunları geliyor. Sel'nik sıra oyunlarına katiyetle Hora diyorlar. Hora ve Horan
kelimelerinin bu sefer (kez) Samsun'da andırışması yeni bir tesadüfi
karşılaşmadan ibarettir ve durum gariptir. Düğünlerde bilhassa
ortada yanan ateşin çevresinde 2 yahut 4 kişiyle karşılıklı oynanır. Oyuncuların
pek atik olması gerekir. Oyun yerini çemberlemiş durumdaki seyircilerden biri
oyuna gireceği zaman oyunculardan birine ansızın arkadan vurup düşürebilir.
Oyuncunun hep tetikte durması l'zım. Oyuna katılacak olan herhangi bir oyuncu
oynayanlardan birine vurmağa çalışır. Oyuna katılacak olanın pek canlı ve hep
tetikte kalması gerekir. Oyun sırasında oyunculardan çeşitli taklalar atanlar da
olur. Simsim Rumeli'de oynanmaktadır. Pıçak. Köroğlu
oyununda birbirine vurularak, tabanca da oyun sırasında davulun tokmağı uyarak
atış yapmak suretiyle tempo 'leti olarak kullanılır. İnce Çalgı,
Samsun'a yerleşildikten sonra kurulan çalgı takımıdır. Sel'nik'te böylesi
yoktur. (Köy sekenesi "halkı" 'mübadilâ yerine 'müb'dir' kelimesini
kullanıyorlar!). Hora çekelim, yahut
Hora oynayalım veya Hora tutalım demektedirler. Hora tepelim, katiyen demiyorlar
ki mühimdir. Toprak, nimet yaratır, onu tepmek nimeti tepmek demektir.
Sel'nik'te de
oyunlarda çalgı davul - zurnadır. İki - üç zurna ile bir davula "bir çete" t'bir
olunur. On çete Davul'a düğün yapan olurmuş. On çetede; on davul ile 20 - 25
zurna bulunur ki bir nevi (çeşit) Mehterh'ne demek olur. Zurnalar da ikiye
ayrılır: Cura Zurna, Kaba Zurna. Bir çete Davul'da
iki zurna olursa biri "kaba", öbürü "cura" (curna) zurnalarıdır. Üç zurna varsa
ikisi "kaba" biri "cura" zurna olurmuş.
|