Kentin ilk kapısı Helenistik Döneme aittir. Bu kapı, batı kesimdeki
Akropolise açılmaktaydı. Güneydeki ana kapı ise Roma İmparatoru Vespasianus
(İ.S. 69-79) tarafından yaptırılmıştır; saçaklığında kentin ana tanrı ve
tanrıçalarından Apollon, Artemis ve Leto’nun kabartmalarıyla süslü metoplar
bulunmaktaydı; bunlardan ikisi British Museum’dadır. Anıtsal bir “heroon” (anıt
yapı) olan ve günümüze yalnız bir bölümü ulaşabilmiş ünlü Nereidler Anıtı, ana
kapının kuzeydoğusunda yer almaktadır. Pers sanatının etkisinin görüldüğü İ.Ö.
4. yüzyılda yapılmış anıt, kalkerden yüksek çift kaidenin üzerindeki İon
tapınaklarını anımsatacak mermerden bir mezar yapısı ile taçlanır. İon
düzenindeki sütunlar arasında 12 Nereid heykeli vardır. Hükümdarın zaferlerini,
avlarının kutlanmasını, kurban ve yemek sahneleri gibi konuları içeren
kabartmaları ile birlikte üst bölümü British Museum’da bulunan anıtın yalnız
temelleri yerinde durmaktadır. Anıtın kuzeyinde ve doğusunda, Bizans döneminde
değişikliğe uğramış iki Bazilika dikkati çeker. Doğuda, av ve savaş sahnelerinin
yanı sıra, dansözlerin betimlendiği kabartmalarla süslü İ.Ö. 4. yüzyıl
ortalarına ait bir Lâhit vardır.
Güneyde, kentin Helenistik döneme ait surlarının kalıntıları görülür.
Kuzeybatıda, Akropolisin dışında doğuda, İ.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen çokgen sur
kalıntısı bulunur. Batıda da, surların bir bölümü algılanabilmektedir.
Kuzeybatıdaki çokgen surun kuzeyinde, 4,35 m. yüksekliğe kadar olan bölümü
ayakta bulunan Likya Mezar Anıtı yer alır. Özgününde Akropoliste konumlandığı
anlaşılan Mezar yapısının, Tiyatro inşa edilirken bugünkü yerine taşındığı
belirtilir. Akropolisin dışında, kuzeyde yer alan Tiyatro, Romalılar zamanında
İ.S. 2. yüzyılda yapılmıştır. İki yandaki tonozlu girişlerinin yanı sıra, yarım
yuvarlak orkestrası, oturma basamakları (cavea) ve sahne binası (skene) ile iyi
durumdadır. Hemen batısında, İ.S. 1. yüzyıla, Romalılar zamanına ait Kule Mezar
kalıntısı görülür. Kuzeyinde ise, İ.Ö. 4. yüzyıla, tarihlenen Likya Mezar Anıtı
bulunur. Diğer mezar anıtlarından farklı olarak, 8,59 m. yüksekliğindeki eserin
3,37 m. yüksekliğindeki kaidesi büyük blok taşlarla örülmüş, üzerine 3,56 m.
yüksekliğindeki sivri kemerli lâhit yerleştirilmiştir. Kaidenin içindeki İ.Ö.
540-530’lara tarihlenen Güreşenler kabartması İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde
sergilenmektedir. Bu anıtın hemen kuzeyindeki Harpiler Anıtı 8,87 m., yekpare
kaidesi 5,43 m. yüksekliğindedir. Nereidler Anıtı gibi, Pers sanatının
etkilerini yansıtan anıtın mezar odası olan gövdesi, çocuklarının ve ailesinin
diğer üyelerinin kurbanlarını kabul eden hükümdar ve eşini betimleyen mermer
kabartmalarla süslüydü. British Museum’a götürülen özgün parçaların yerine 1957
yılında alçı mulajları yapılmıştır. Ayrıca, ölülerin ruhlarını simgeleyen kadın
figürlerini taşıyan sirenler de tasvir edilmiştir. Kabartmaların üslubuna göre,
Mezar Anıtı İ.Ö. 480-470’lere yerleştirilmektedir. Kuzeyindeki kare plânlı
Agora, Romalılar zamanında, İ.S. 2.-3. yüzyıllarda yapılmış olmalıdır. Sütunlu
dört holü ile kapıları görülebilmektedir. Doğudaki ana girişin yanında
Bouleterion (meclis binası) bulunur. Agora’nın kuzeydoğusundaki yaklaşık 11 m.
yüksekliğindeki Yazıtlı Stel, iki basamaklı krepis (mezar odası) üzerinde
yükselen dört tarafı yazıtlı kaide, dışa taşkın düz çatı ve aslanlı kaide
üzerinde oturan hükümdar heykelinden oluşmaktaydı. Üstteki heykel dışında, diğer
kısımları büyük ölçüde korunabilmiştir. Kaidenin üzerinde yer alan mezar
odasındaki hükümdarın zaferlerini betimleyen kabartmaların bir bölümü British
Museum’da, geri kalanları ise İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunmaktadır.
Kentin kuzeydoğusunda, surların yakınındaki Aslanlı Mezarın kaidesi yerde
durmakta, İ.Ö. 550-540’lara tarihlenen kabartmalarıyla
mezar odası British
Museum’da yer almaktadır. Bu eser, Xanthos’taki bilinen en erken tarihli mezar
yapısıdır. Aslında Aslanlı Mezarın kuzeybatısında, Roma Akropolisinde kaidesi
görülen ve İ.Ö. 4. yüzyıla yerleştirilen Payava Mezar Anıtı da British Museum’da
bulunmaktadır. Yine Roma Akropolis’inde konumlanmış Kule Mezar İ.Ö. 4. yüzyıla
aittir. Kuzeyde Nekropolis’teki kayaya oyulmuş mezarların ve lâhitlerin farklı
dönemlere ait olduğu belirtilmektedir. Bunlardan, boğaya saldıran aslanların
betimlendiği Lâhit, İ.Ö. 5. yüzyıl ortalarına tarihlenmektedir. Surlarla
kuşatılmış Akropolisin içinde, kuzeydoğuda ise Bizans Kilisesi yer alır. Batı
kesiminde, yalnız kaidesi günümüze gelebilmiş Artemis Tapınağı, doğusunda Bizans
Sarnıcı ile bir Ev kalıntısı görülür. Kentin güneydoğu köşesinde de, doğrudan
sert toprağa oturan ve birkaç odadan oluşmuş evler dikkati çeker.
|