Sanat Müzeleri

Ülkemiz, Sanat Müzeleri açısından maalesef fakir durumdadır. Sanatsal içerikli tablolar, heykeller ve diğer eserlerin satın alma yoluyla müzelere kazandırılması da asgari seviyelerde kalmaktadır. Buna karşılık 19. yüzyıldan kalma bazı saraylarımızın, kendi demirbaşlarına kayıtlı geçmişten kalma resim koleksiyonları vardır ve bunlar diğer mefruşatla aynı kayıt işlemini görmüşlerdir. Türkiye’de sadece iki tane resim ve heykel müzesi bulunmaktadır; Bunlardan biri doğrudan İstanbul’daki Mimar Sinan Üniversitesine, diğeri Ankara’da ve Kültür Bakanlığına bağlıdır. Bütün çabalara rağmen hâlâ bağımsız bir “Çağdaş Sanat Müzesi” kurulamamıştır. Bu konuda gün geçtikçe zenginleşen özel koleksiyonlardan bazılarının ileride müze haline dönüşmesi beklenebilir.

Türkiye’de saraylar garip bir şekilde Millî Saraylar ve Kültür Bakanlığı’na bağlı Saraylar diye iki grupta toplanmıştır. TBMM bağlı olanlara “Millî Saraylar“ adı verilmiştir. Böyle olunca onlar dışında kalanlar millî olmayan saraylarmış gibi bir anlam ortaya çıkmaktadır ki bu yanlıştır. Bu iki grup sarayların statüleri ayrı, uygulamaları hatta personele uyguladıkları ücret politikaları bile farklıdır. Atatürk’ün kullanımına verildiği ve masraf ve bakımları TBMM’ce sağlandığı için bu sarayların bilinen statüyle 1940’lara kadar devam etmesi doğal olmakla beraber, Atatürk’ün ölümünden sonra da uygulama sürmüştür. Buralarda müzeleşme süreci başlamış bulunmaktadır.

Osmanlı Dönemine ait sanatsal ağırlığı olan bir başka konu, İstanbul’da yakın zamanda ziyarete açılmış olan özel bir müzede yoğunlaşmış görünüyor. Boğaziçi’nde Sabancı Üniversitesine bağlı olan bu müzede Osmanlı Hat Sanatıyla ilgili baş yapıtlar yer almaktadır. Hat Sanatı konusunda İslâm dünyasında en yüksek düzeyde eser yaratanların Osmanlılar olduğu düşünülürse içeriğin sanatsal ve akademik seviyesi ve anlamı daha iyi anlaşılır. Aynı müzedeki tabloları ise ayrı değerlendirmek uygun olur.

 

 Türkiye'nin kuruluşu sırasında Atatürk önderliğinde yürütülen mücadelede önemli bir kilometre taşı konumundaki Sivas Kongresi'nin 4 Eylül 1919 tarihinde toplandığı bina, bugün Atatürk-Kongre ve Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır. 1892 yılında okul olarak kullanılmak üzere inşa edilen ve 1981 yılına kadar bu biçimiyle kullanılan bina, tarihi önemine binaen 1990 yılında müzeye çevrilmiştir.

Ankara'daki Etnografya Müzesi, Cumhuriyet Döneminde kurulan ilk müzelerden biridir. 1925 yılında inşaatına başlanan müze 1927 yılında ziyarete açılmıştır. Atatürk'ün ölümünden sonra, naaşı Anıtkabir'e defnine kadar, 21 Kasım 1938'den 10 Kasım 1953 yılına kadar müzenin şeref holünde muhafaza edilmiştir.

 





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 6911 kez gösterilmiştir.