FONETİK SANATLAR EĞİTİMİ Genel Eğitim Kurumlarında Fonetik Sanatlar Eğitimi
Örgün eğitim kurumlarında fonetik sanatlar eğitimi; 1924’ten 1930 yılına
kadar “Musiki”, 1930 yılından sonra “Müzik” dersleri şeklinde verilmiştir. Müzik
dersi; 1924’ten başlayarak kent ilkokullarıyla ortaokul programlarında, 1948’den
başlayarak köy ilkokulları programında, 1952’den başlayarak genel lise
programlarında yer almıştır. Genel fonetik sanatlar eğitimi; ilkokullarda ve ortaokullarda zorunlu,
ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarında seçmeli dersler olarak
uygulanagelmiştir. Müzik eğitiminin temellendiği üç ana dayanak; ses, çalgı ve müzik kuramları
eğitimidir. Müzik dersi, öğrencilerin anlama, anlatma ve yaratma gücünü
geliştirme amacı taşımaktadır. Öğrencilerin, müziğin nitelik ve kalitesini ayırt
edebilecek yeterliğe kavuşturulması hedeflenmekte ve bu amaçlara ne kadar
ulaşıldığı sanat eğitimbilimi çerçevesinde sürekli olarak tartışılmaktadır.
Temel eğitimin ilk kademesinde bu dersi vermekle yükümlü olan sınıf
öğretmenlerinin dersin amaçlarına uygun olarak yetkinleşmemiş oldukları
düşünülmektedir. Örgün eğitimde müzik dersi programları, 1970’lerde başlayan bilimsel olarak
program geliştirme yaklaşımına koşut olarak ele alınmış ve bu yaklaşım,
1980’lerde ürün vermeye başlamıştır.
1995 yılında uygulamaya konan İlköğretim Kurumları Müzik Dersi Öğretim
Programı, dersin içeriğine yeni bir boyut kazandırmıştır. Ancak, temel eğitimin
ikinci kademesinde müzik derslerinin, daha çok bilgi aktarılan, estetik boyutu
eksik kalan ve çocuğun yaratıcılığının gelişimine katkıda bulunmayan özellikler
taşıdığı belirlenmektedir. Okulların pek çoğu da, gerekli öğretim ortamından,
araç-gereçten ve yeterli eğitim süresinden yoksundur. Liselerde müzik derslerinin daha gelişkin bir programa sahip olmasına karşın,
programın yeniliğe açık olmayan yapısı nedeniyle geliştirilmesi gerektiği
düşünülmektedir. Okullardaki araç-gereç, mekân sorunlarının yanı sıra sınıfların
kalabalık olması da dersin kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. En ciddi
sorun ise, müzik eğitiminin seçmeli ders olarak uygulanmasıyla geniş gençlik
kesimine ulaşılamıyor olmasıdır.
Cumhuriyet tarihi boyunca, yaygın eğitim kapsamında fonetik sanatlar eğitimi
kapsamında görebileceğimiz pek çok senfoni orkestrası etkinlik göstermiştir.
1924 yılında Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti adıyla çalışmalarını sürdüren
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını, İstanbul, İzmir, Çukurova Devlet Senfoni
Orkestraları izlemiştir. Ayrıca oda orkestraları, korolar, müzik toplulukları
yurt düzeyinde yaygınlaşmıştır. Yaygın sanat eğitimi konusunda, en etkili kurumlardan biri olan
Halkevlerinde, ulusal kültür politikasına uygun olarak halk eğitimi kapsamında
müzik eğitimi verilmiştir
|