Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa Şanlıurfa El Sanatları
Culhacılık (Bez Oymacılığı) Yün ipliği, pamuk ipliği ve floş’un kamçılı
tezgâhının tek ayakla çalışan çeşidi olan “cakarlı” ve 2-4 ayakla çalışan çeşidi
olan “çekmeli” tezgâhlarda dokunarak “Yamşah” (“Neçek”-“Çefiye”) ve “Puşu” gibi
baş örtüsü, “Ehram” gibi kadın boy örtüsü haline getirilmesi sanatına Urfa’da
“Cülhacılık” denilmektedir. Cülha tezgâhlarının kamçılı olmayan, yani mekiği el ile atılan çeşitlerinde
“Aba” (kadın ve erkek boy örtüsü) ve “Çaput Çul” (Kilim) dokunmaktadır. 30-40 yıl öncesine kadar Kamberiye Mahallesi’nde 100’e yakın kamçılı tezgâhta
icra edilen Yamşah ve Neçek dokumacılığı (Cülhacılık) son zamanlarda önemini
yitirmiş, tezgâh sayısı 5-6’ya düşmüştür. Hekim Dede Mahallesinde “Kumaşhane”
denilen evdeki 10’a yakın tezgâhta 100 yıldan beri cülhacılık yapılmaktaydı.
Ancak son yıllarda bu sanata olan ilginin azalması neticesinde bu tarihi
imalathanedeki tezgâhlar 1991 yılında dağıtılmış, imalathane konuta
dönüştürülmüştür. Günümüzde Hacı Elagöz, Hüseyin Acı, Hacı Ramazan Çatkın, Mahmut Karataş ve
Emin Tek adlarındaki ustalar tarafından sürdürülen bu sanatın, adları bilinen ve
bugün hayatta olmayan başlıca ustaları şunlardır: Eyyüp Narnur, İstanbullu
Mahmut (aslen Urfa’lı olup lakabı İstanbullu’dur.), Hacı Abdullah Kırıkçı,
Muhittin Bayraktar, Yusuf Kaplan, Abdullah Tek, Ramazan Topal, Emin Çiftçi, Hacı
İbrahim Cömert, Şıh Müslüm Kırmızı, Müslüm Demirel ve Hacı Sinan. 1650 yıllarında Urfa’yı ziyaret eden Evliya Çelebi, Urfa’da pamuk ipliğinden
kapı gibi sağlam bez dokunduğunu, bunun Musul bezinden daha güzel ve temiz
olduğunu söylemektedir. Evliya Çelebi’nin sözünü ettiği bu bez, Urfalılar’ın
“Kâhke Bezi” dedikleri bez olmalıdır. 1883 tarihli Halep Vilâyet Salnâmesi’nde Urfa’da 221 adet kumaş tezgâhının
varlığından söz edilmiş olması dokumacılığın bu ilde çok önemli bir sektör
olduğunu vurgulamaktadır. Kamçılı (Cakarlı-Çekmeli) Cülha Tezgahlarında Dokunan Ürünler I- Yamşah (Neçek-Çefiye): Genelde kadın başörtüsü olup köylü erkekler
de kullanmaktadır. Pamuk ipliği ve sarı, yeşil renklerde floş’tan dokunmaktadır.
Floş; birinci kalite elyaflı pamuktan yapılmış, parlak, ipek görünümünde bir
ipliktir. Bursa’dan beyaz olarak getirtilip Urfa’da sarı veya yeşil renge
boyanmaktadır. Başlıca Yamşah Çeşitleri Hışvalı: Ortası nakışlı, çevresi karelidir. 125x135 cm. ölçüsünde
olur. Küçük Hışvalı ve Büyük Hışvalı olmak üzere iki ayrı çeşidi vardır. Şakkalı: Kareli anlamına gelen “Çekçegili” de denir. Yamşağın yüzeyi
karelerle donatılmıştır. Kuru Hafız: Küçük karelidir. Ahmediye: Çözgü ve atkısı sarı floştandır. Yüzeyi beyaz renkte pamuk
ipliği ile işlemelidir. Direkli: Küçük karelidir. Dümbüllü: iki kenarına kalın floş çizgiler atılmış, ortadaki kare
boşluk floşla işlenmiştir. II- Puşu: “Cakarlı” denilen tek ayaklı tezgâhlarda koyu kırmızı ya da
kahverengi ipekten sırmalı olarak dokunan erkek baş örtüsüne “Puşu”
denilmektedir. Ayrıca gömleğin üzerinden bele sarılmak suretiyle de
kullanılmaktadır. Puşu dokumacılığı günümüzde tamamen terkedilmiştir. Puşu dokumasında floş
kullanılmamaktadır. Puşular tezgâhta nakışlı olarak dokunduğundan ayrıca
işlemeciye gönderilmemektedir. Puşu, bir zamanlar düz beyaz olarak dokunur, tahta kalıp baskısı ile
nakışlanırdı. Bu şekilde nakışlanan puşular daha sonra 1 saat süre ile suya
basılarak boya tortuları giderilir, böylece nakışların temiz görülmesi
sağlanırdı. III- Ehram (İhram): Ehram, baştan ayaklara kadar inen ve gözler açıkta
kalacak şekilde el yardımıyla yüze bürüklenen (yüzün kapatılması) kadın boy
örtüsüdür. Eskiden yaşlı kadınlar tarafından kullanılan bu örtü günümüzde
kullanılmadığından imalatı da terkedilmiştir. İhramlar kamçılı tezgâhların 2-4 ayakla çalışan çeşidi olan “Çekme”
tezgâhlarda tümüyle doğal saf beyaz yünden dokunurlar. Tezgâhtaki genişlikleri
80-100 cm. arasında değişen ihramlar, kullanılmak üzere yan yana dikildiklerinde
genişlikleri 180 cm., boyları da 225-230 cm. arasında olur. İhramların
kenarları, çözgü uçlarının örülerek düğümlenmesi ya da bastırma ipliği
kullanılarak saçaklanmaktadır. Ehramlar; “Eriş”, “Mekik”, “Baklava Dilimli Yollu”, “Payam” (Badem), “Tud”
(Dut), “Kepenek” ve “Sandıklı” adlarında çeşitli motiflerle süslü olarak
dokunurlardı. Eriş motifi ihramın yalnız iki ucuna (baş tahta) su (bordür)
şeklinde işlenir. Kepenek, Erzurum ihramlarındaki “antika” motifinin bozularak
kelebeğe benzetilmiş biçimidir. IV- Fıta: Günümüzden 30-40 yıl önce, 12-15 yaşları arasındaki kızların
örtünmek için kullandıkları bir bezdir. İhramdan farklı olarak çözgü ve atkıları
yün olmayıp pamuk ipliğindendir. Genellikle iki renkli pamuk ipliğinden kareli
olarak dokunurlardı. Bu örtünün kullanılması günümüzde terkedildiğinden dokuması
yapılmamaktadır. Cülha Tezgâhı ve Parçaları Cülha Tezgâhı Ağaçtan yapılan, el ve ayak yardımıyla hareket ettirilen cülha tezgâhlarına
“Kamçılı Tezgâh” denilmektedir. Bu tezgânın tek ayakla çalışan “Cakarlı” ve 2-4
ayakla çalışan “Çekmeli” olmak üzere iki türü vardır. Tek ayaklı cakarlı
tezgâhlarda puşu, iki ayaklı çekmeli tezgâhlarda ince düz yamşahlar; 4 ayaklı
çekmeli tezgâhlarda da “Dügür” (kalın) yamşahlar dokunmaktadır. Bir cülha tezgâhında günde 10 metre dokuma yapılabilmektedir. Cülha tezgâhı
150 cm. enindedir. Dokunan kumaşın eni 120-130-140 cm. arasında değişmektedir.
Dokunacak kumaşın boyu çözgü uzunluğuna bağlı olup, istenildiğinde bu boy 200
metreye kadar uzatılabilmektedir. Normal bir yamşah 120x120 cm., 130x130 cm.
veya 140x140 cm. boylarındadır. Cülha Tezgâhının Parçaları I- Mekiğe Kuvvet (Hız) Vererek Dokumayı Sağlayan Parçalar 1. Ayakçalık: Ayakla çalıştırılarak mekiği hareketlendirir. Tezgâhın
yaptığı işe göre tek, çift veya 4 adet olur. 2. Alt Takarlak: Dört parçaadn olup ayakçalık arasında bulunur. 3. Üst Takarlak: 6 parça halinde ağaçtan yapılmış olup Ayakçalığı
kaldırıp indirmeye yarar. 4. Ayakçalık İpi: 6 parça kendirdendir. Ayakçalığın inip kalkmasına
yardımcı olur. 5. Uzatma: 6 parça halinde olup, üzerine ayakçalık ipi biner. 6. Orta İp: Üç parça halindedir. 7. Sıçan-Pısik-Kayış: Her üçüne orta ip bağlanır. 8. Defe: İçerisinde tarak ve ceplik bulunur. 9. Kücü: İptendir. Kücü ile beraber 8 parça oklava vardır. 10. Terlik (Masura): İpliğin sarılı olduğu bir parçadır. Cepliğe bağlı
olup dokumayı sağlar. II- Çözgüye Kuvvet Veren Parçalar 1. İpek Ağacı: İpek iplerin sarılmasına yarar. 2. Çehiş: Yukarıda bulunur. 3. Halaka: Çehiş’in üzerinde bulunur. 4. Takarlak: Halaka’ya bağlı olup iki adettir. Halaka’ya kuvvet
verirler. 5. Kazık: Çehiş’e bağlı 4 parça ağaçtır. 6. Orta Direk: 4 parça kazığa bağlıdır. 7. Sermil: Dokunan kumaşın sarıldığı ağaç olup orta direğe bağlıdır.
8. Mandal ve Dişlik: Birbirine bağlı olan bu iki parça ayrıca sermil
ile birlikte orta direğe bağlıdır. Yamşah Dokumanın Safhaları 1. Pamuklu Çözgü İpini ve Floşun Boyanma Safhası: Pamuklu beyaz iplik piyasadan alınır. Bir kazanda su kaynatıldıktan sonra,
içerisine kumaş boyası karıştırılır. Boyanın sabit olması ve solmaması için
yakıcı özelliği olan “Pul Kostik” ve “Hidrosofil” kaynama safhasında suya
katılır. İplik bu karışıma batırılıp 15 dakika içinde ipliğin kazandan
çıkartılıp soğuk suda hemen banyo edilmesi gerekmektedir. Gecikildiği takdirde,
yakıcı özelliği olan bu kimyasal madde ipliği yakar. Yıkanan iplikler güneşte
kurutulur. Daha sonra el dolabında sökülüp açılarak uzatılır. Sonra “kavuk”
(topak-yumak) edilir. En sonunda Kücü’ye çekilerek dokumaya hazır hale
getirilir. Floş ipliğin boyanması da aynı şekildedir. Yamşah dokumacılığı, yurdumuzda Denizli ilinde de yapılmaktadır. Ancak Urfalı
ustalar, upliği kaynatarak boyayıp güneşte kurutma usüllerinden dolayı, kendi
yamşahlarının daha kaliteli oludğunu, renklerinin solmadığını iddia
etmektedirler. 2. Çözgünün Tezgaha Gerilip Bağlanması Safhası: Çözgü, dokanacak bezde kullanılan pamuklu ve floş ipliklerdir. Tezgâha
bağlanmış bir çözgüde 1400 tel beyaz pamuklu iplik, 400 tel parlak sarı floş
iplik olmak üzere 1800 tel ip vardır. Dokunacak kumaşın türüne göre çözgü sadece
floş veya sadece pamuk ipliğinden de olabilir. Çözgü iplerinin tezgâha
bağlanması, uzun yaz günlerinde 1 hafta zaman almaktadır. Tezgâha bağlanan çözgü
ile 200 m. kumaş dokunabilmektedir. Daha sonra tezgaha yeniden çözgü bağlanması
gerekmektedir. 3. Dokuma Safhası: Cülha tezgâhı, 4 kazık ve iki uzatma üzerine yer seviyesinde kurulmuştur.
Ayakçalık kısmı, göğüs derinliğinde bir çukur içerisindedir. Cülhacı göğüs
hizasına kadar çukur içerisine iner. Tezgâh ayak ve ellerin ritmik
hareketleriyle çalışır. Önce ayakçalığa basılır. Sağ el “defe”yi çekerken, sol
el de “elcek”i aşağıya doğru belli bir uyumla çeker. Bu sırada tezgâhın çıkarmış
olduğu çıkrık sesine mekiğin hareketi uyum sağlar. “Defe”deki tarağın
sıkılaştırılması ve tekrar “elcek”in çekilmesi birbirini izler. Dokunan kısım
“semil” denilen ağaca sarılır. Dokuma sırasında kopan çözgüler, bükülmek suretiyle birbirine tutturulur.
Buna “Bedris” denilir. 4. Nakış (İşleme) Safhası: Dokunan yamşahlar, nakışlanmak üzere işlemeciye gönderilir. Dikiş makinasına
benzer “Corne Makinası” denilen makinada pamuklu iplik ve floş kullanılarak
yamşahlar üzerine çeşitli motifler işlenir. Yamşağın tüm yüzeyinin tek motifle
işlenmesine “Kabılma” nakış denilmektedir. Yamşahtaki iri kareler arasına gül
motifi işlenmesine “Güllü” denmektedir. İşlemecide nakışlanan yamşahlar, saçakları örülmek üzere evlere gönderilir ve
kadınlar tarafından saçakları örülerek püskül haline getirilir. Günümüzdeki başlıca işlemeci ustaları şunlardır: Hacı Hüseyin Acı, Celal
Karakeçili, Hacı Ramazan Çatkın, Ömer Heşe, Hacı Fethi Yumruk, Fırfır Mahmut,
Cuma Bayır, Mahmut Bayır ve Mehmet Bayır.
|