Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa Halk Kültürü
Şanlıurfa Yemek Geleneği Urfalılar asırlardan bu yana damak zevkinin en
güzel örneklerini veren zengin çeşitte yemeklerle beslenmesini bilmişlerdir.
Yöre yemeklerinin lezzetleri yanında, besin değerleri de çok yüksektir. Yemek
yapma becerisinin yanında yaptıkları yemekleri misafirleriyle paylaşmak geleneği
bütün Anadolu insanına mahsus bir özelliktir. Ancak Urfalıların misafir sevme
özelliğinin, hiçbir öğün misafirsiz yemeğe oturmayan Hz. İbrahim (A.S.)’dan
geldiği söylenmektedir. “Halil İbrahim Sofrası” herkesçe bilinen bir deyimdir.
Urfalılar bugün de misafir ağırlamak ve onlara çeşitli yemekler ikram etmekten
büyük zevk duymaktadırlar. Toplu yemek yemenin verdiği hazzı tatmış bu insanlar,
yaptıkları her türlü toplantıyı başta “Çiğköfte” olmak üzere zengin yemek
çeşitleriyle süslemişlerdir. Urfa’da yemek yer sofrasında yenir. Sofrada “Besmele” ile önce büyükler
yemeğe başlar, küçükler onları takip eder. Oburluk hiçbir zaman benimsenmeyen
bir davranıştır. Yemek yeme sırasında konuşulmaz, kaşık sesi duyulmaz. Sofrada
misafirin ulaşamadığı yemekler misafire ikram edilir, ısrarda bulunulur. Ev
sahibi sofraya oturmaz, hizmet eder, misafir çok ısrar ederse sofraya oturur.
Erkek misafirler ayrı, kadın misafirler ayrı sofralarda otururlar ve böylece
herkesin daha rahat etmesi sağlanmış olur. Yemeğin sonunda “sofra duası”
okunarak kalkılır. Yemekli Toplantılar 1. Sıra Gecesi Yemeği Çeşitli yaşlarda veya mesleklerdeki arkadaş gruplarının sonbahar ve kış
gecelerinde haftada bir arkadaşın evinde sıra ile yaptıkları toplantılara
Şanlıurfa’da “sıra gecesi”, “sıra gezme” denir. Sıra kendisine gelen kişi
gecenin bütün masraflarını karşılayarak misafirlerini en iyi şekilde ağırlamaya
çalışır. Müzik ya da sohbetle geçen bu toplantıların baş yemeği çiğköftedir.
Urfa mutfağında çiğköfte baş köşeyi tutar ve çiğköftesiz bir sofra düşünülemez.
2. Aspap (Esvap) Yemeği Damada elbise giydirilirken düğüne katılan misafirlere ikram edilen yemektir.
Pilavın yanında mevsimine göre doğrama, keme boranısı, kuru fasulye, kaburga
gibi yemeklerden biri verilir. 3. Süpha Yemeği Süpha, düğünlerde verilen yemeklerin genel adıdır. En az 300-400 kişi için
hazırlanan süpha yemeğinin amacı akrabaları ağırlamanın yanında muhtaç ve düşkün
kimselerin de karınlarını doyurmaktır. Süphada yemek olarak, kuzu içi kaburga,
üzlemeli pilav; tatlı olarak da zerde verilir. Süpha yemeği sabahtan başlayıp ikindi sonuna kadar devam eder. Süpha verilen
evin kapısı bu süre içerisinde açık tutularak tanıdık, tanımadık herkesin gelip
yemek yemesi sağlanır, komşulara yemek dağıtılır. 4. Taziye Yemeği Üç gün süreyle oturulan taziye evinde ölen kişinin ailesine yakınları ve
dostları tarafından verilen yemeğe taziye yemeği denir. Kebap türleri, lahmacun
ve kadayıftan oluşan bu yemekten fakirlere de dağıtılır. 5. Hac Yemeği Hac’dan dönen kişinin kendisini ziyarete gelenlere üç gün süreyle verdiği
yemektir. Genellikle üzlemeli pilav ve zerdeden oluşur. Bu yemek, sünnet
düğünlerinde de verilir. 6. Sahaniye Sahaniye, sıra gezmesi gibi arkadaş grupları arasında sürdürülen bir
gelenektir. Sahaniye yapılacağı zaman arkadaşlar birbirlerine “Şu günün
gecesinde sahaniyemiz vardır, haberin olsun” der. Belirlenen gecede herkes o gün
evinde pişen yemeklerden bir iki sahan (tabak) toplanılan eve getirir. Herkesin
getirdiği değişik yemekler ortaya konularak yenilir, sohbet edilir. Maksat,
dostlukları kuvvetlendirip hoşça vakit geçirmektir. Urfa Mutfağı Çorbalar: Ayran şorbası, hamurlu, pıt pıt, sarı şorba. Yemekler: Çağala aşı, pakla aşı, hıttı bastırması, soğan tavası, su
kabağı, bütün balcan, sarımsak aşı, kaburga, isot çömleği, bamya çömleği, acır
annaziği, sac kavurması, tatlı bamya, erik tavası, lolaz dürmüğü, saca basma,
döğmeç ekmek aşı, kenger aşı, semsek, has (marul) dolması, mimbar, acır
bastırması, soğan tavası, ağzı açık, ağzı yumuk, pendirli ekmek, elma aşı,
masluka, lebeni, boranı. Pilavlar: Kuzu içi, duvaklı pilav, üzlemeli pilav, meyhâne pilavı,
firikli pilav, ciğerli bulgur pilavı, baklalı bulgur pilavı, mığrıbi pilav. Köfteler: Basma köftesi, aya köftesi, lıklıkı köfte, dolmalı köfte,
köfteli erik, tiritli köfte, yuvarlak, kıyma, yumurtalı köfte, mercimekli köfte,
firenkil köfte, yağlı köfte, etli köfte (çiğköfte). Kebaplar: Kıyma kebabı, patatesli kebap, haş haş kebabı, kemeli kebap,
tike kebabı, kazan kebabı, tepsi kebabı, kemeli tas kebabı, balcanlı kebap,
soğanlı kebap, müftehi tas kebabı, frenkli (domatesli) kebap, ciğer kebabı. Salata ve Cacıklar: Kemeli cacık, bostana, zeytun bostanası, koruk
salatası, pencer cacığı. Tatlılar: Peynirli kadayıf, katmer, daş ekmeği, aşır aşı, palıza,
fakir şıllığı, şıllık, haside, küncülü akıt, kuymak, zingil, zerde, kadı beyni,
pendirli helva, un bulamacı, palıza. Urfa Mutfağından Bir Demet Çiğköfte Çiğköftenin en önemli ve hazırlanması çok zahmetli olan baş malzemesi “kuru
isot” denilen kırmızı pul biberdir. Hemen hemen her Urfalı aile, senede 200-400
kg. kırmızı taze biberi ayıklayıp özel metotlarla kurutulup döverek kuru isot
haline getirir. Kuru isot, sadece çiğköfte de değil, köftenin diğer
çeşitlerinde, lahmacunda ve diğer yemeklerde bolca kullanılır. Çiğköftenin Doğuş Öyküsü Hz. İbrahim döneminde yaşayan bir Urfalı avcı, avladığı ceylanı eve getirerek
hanımından yemek yapmasını ister. Hanımı evde odun bulunmadığını söyler. Çevrede
toplanacak bir tek dal dahi kalmamıştır. Zira Nemrut, Hz. İbrahim’i ateşe atmak
için yakacak ne varsa toplattırmıştır. Avcı, hanımından bir çare bulmasını
ister. Bunun üzerine kadın, ceylanın budundan bir miktar yağsız et çıkararak bir
taş üzerinde başka bir taşla ezmeye başlar. Sonra ezilmiş eti bulgur, biber,
tuzla karıştırarar yoğurur. Yeşil soğan, maydonoz ekler. Böylece Urfa’nın o
leziz ve tadına doyum olmaz çiğköftesi meydana gelir. Hz. İbrahim’in ateşe
atıldığı günden bir hatıra da bu yemek kalır. Çiğköftenin yapılışı: Malzemeler: 2 su bardağı köftelik bulgur, 250 gr döğülmüş yağsız kara
et, 6 yemek kaşığı kuru isot, 1 tatlı kaşığı tuz, biraz tarçın, 8-10 adet yeşil
soğan, 1 kuru soğan, biraz kara biber, 1 demet maydonoz, bir tatlı kaşığı salça.
Çiğköftelik bulgur özel olarak yaptırılmış köfte leğenine konur, tuz, kuru
isot, tarçın, kara biber, salça ve et eklenir. Kuru soğan soyulup doğrandıktan
sonra bu malzemeye eklenir. Yeşil soğan ve maydonoz yıkanıp incecik doğranarak
bir tarafa alınır. Leğendeki malzemeler çok az su ile yavaş yavaş bastırarak
bulgur iyice yumuşayıncaya kadar yoğrulur. Doğranmış maydonoz ve soğan karışımı
eklenir, hafifçe ezilerek toparlanır. Küçük sıkımlar haline getirilerek marul,
salatalık, nane, semiz otu ve turpla servis yapılır. Sıra gecelerinde çiğköfteden sonra şıllık, daş ekmeği, katmer, kadayıf,
baklava, küncülü akıt, şire gibi tatlılar da ikram edilir. Şıllık Urfa’ya has
tatlıların en güzel olanlarından biridir. Yapımı oldukça maharet ister. Şıllık Tatlısı Malzemeler: 2 su bardağı un, 300 gr. Ceviz içi, 600 gr. Şeker, 3 yemek
kaşığı sade yağ. Derin bir tencerede 2 su bardağı un, 4 su bardağı su ile akıcı hamur kıvamına
gelinceye kadar elle çırpılır. Sacın altı yakılır, hamurların yapışmaması için
sacın üzeri yağlanır. Hazırlanan hamurdan bir kepçe alınarak saca dökülür.
Oklava ya da tahta bir kaşık yardımıyla saca incecik yayılır, pişince diğer
tarafı çevrilir. Bütün hamura aynı işlem uygulanır. Bir kaşık yağ tencerede
eritilir, üzerine şeker ilave edilir. Üç su bardağı su ilave edilerek şurup
kıvamına gelinceye kadar kaynatıldıktan sonra ateşten alınır. Ceviz içi
döğülerek bir kaba alınır. Sacda pişirilmiş ekmekler (yufka) sayılarak iki kısma
bölünür. Bir tepsiye birinci yarısı üst üste serilerek üzerine ceviz içi
serilir. Sonra ikinci yarısı da üst üste serilir. Hazırlanan şurup sıcak olarak
üzerine dökülür, beş on dakika bekletildikten sonra dilimler halinde kesilerek
sıcak olarak servis yapılır. Boranı Malzeme: 500 gr. parça et, 500 gr. yoğurt, 250 gr. kara et, 2 kg.
pencer (pazı), 1 su bardağı nohut, 1 su bardağı lolaz (börülce), 3 diş sarımsak,
3 su bardağı bulgur, 3 yemek kaşığı sade yağ, 1 çay kaşığı kara biber, 1 çay
kaşığı tarçın, 1 tatlı kaşığı tuz, 2 su bardağı sıvı yağ, 1 yemek kaşığı biber,
1 yemek kaşığı un. Hazırlanışı: 500 gr. parça et yıkanıp kuşbaşı doğranır, 1 yemek kaşığı
sade yağla kavrulur. Nohutlar ayıklanıp yıkanır, ete ilave edilerek 25-30 dakika
yumuşayıncaya kadar haşlanır. Ayıklanıp yıkanan lolaz üç bardak su ile ayrı bir
yerde haşlanır. Pancarlar yeşil yapraklarından ayrılır, sadece sapları
doğranarak az su ile yumuşayıncaya kadar haşlanır. Fazla suyu sıkılarak alınır,
2 yemek kaşığı yağ ile 5-10 dakika kavrulur. Haşlanan lolazın suyu süzülerek
nohut tenceresine eklenir. Aynı tencereye kavrulmuş pencer eklenip tuz katılarak
bir taşım kaynatılır. Bundan sonra “boranının yuvalağı”nın (köftesinin) yapımına geçilir. Bunun
için de; bir tepsiye üç su bardağı köftelik bulgur, isot, tuz, kara biber,
tarçın, döğülmüş kara et konularak az su ile yavaş yavaş yoğrulur. Köfte
kıvamına gelince (kavrulurken dağılmaması için) un eklenip yoğurmaya devam
edilir. Yoğrulan köfte bir tarafa alınır. Nohut büyüklüğünde parçalar alınarak
avuç arasında yuvarlanır. Bir tavaya sıvı yağ konur, yuvarlaklar pembeleşinceye
kadar kızartılır. Sarımsak az tuz ile döğülüp yoğurda eklenir. Birinci aşamada
hazırlanan nohutlu ve pencerli yemekten tabaklara bir miktar alınır, üzerlerine
kızarmış yuvalaklar konularak sarmısaklı yoğurt dökülür ve servis yapılır. Patlıcanlı Kebap 4 Kişilik malzeme: 1 kg az yağlı kıyma et, 3 kg uzun doğranmaya müsait
patlıcan, şiş ve bir miktar kömür. Yapılışı: Genişçe bir mangalda odun kömürü yakılır. Kıyma ete tuz
katılır ve biraz yoğrulur. Patlıcanlar üçe ya da dörde bölünür. Bu işte özel
olarak yapılmış şişe, sırasıyla biber patlıcan ve et sıkıcı saplanır ve ateşte
yeteri kadar pişirilir. Pişirilen kebap bir kaba çekilerek üzerine çok az
miktarda su tanelenir ve üzeri kapatılır. Biraz bekledikten sonra servis
yapılır. Lebeni Çorbası 4 kişilik malzeme: Yarım kilo döğme, 2 kg. yoğurt ve 250 gr. nohut.
Yapılışı: Dövme bir tencereye konur, üzerine bir miktarda su konularak
kaynatılır ve suyunu çekmesi beklenir. Başka bir kabta ıslatılan nohut dövmeye
katılır ve kaynatılır. Kaynayan dövme ve nohut karışımı üzerine yavaş yavaş
yoğurt dökülür. Pişince tabaklara konur ve biraz bekletildikten sonra servis
yapılır. Bostana (Salata) 4 kişilik malzeme: 4 Domates, 2 Yeşilbiber, az miktarda kuru biber,
4-5 yeşil soğan, ½ demet Maydonoz, 100 gr. Pirpirim (semizotu), 4-5 yaprak taze
nane, 1 bardak nar pekmezi. Yapılışı: Sebzeler yıkanır, iyice ayıklanır, soğanların kabuğu
soyulur. Daha sonra bütün sebzeler çok ince doğranır. Tuz atıldıktan sonra
ezilerek karıştırılır, üzerine nar pekmezi, az miktarda da su eklenerek
karıştırılır ve servis yapılır. Domatesin tadı az ise bir miktar salça da
konulabilir. Toplumsal değişme süreci içerisinde, Urfa mutfağının geleneksel türlerinin
kaybolmadan yaşatılmasını sağlamak amacıyla tanıtılmaları gerekmektedir. Türler
tek tek ele alınıp incelendiği taktirde yörenin yemeklerinin lezzetlerinin
güzelliği yanında, besleyici özellikleri ve sağlık açısından değeri kortaya
çıkmış olacaktır.
|