Şanlıurfa Halk Müziğinde Kaynak Kişiler

Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa

Halk Kültürü

Şanlıurfa Halk Müziği'ne Genel Bir Bakış

Şanlıurfa Halk Müziğinde Kaynak Kişiler

Türk Halk Müziği içinde ezgi yapısı ve sayısının zenginliği, kaliteli icrası ile seçkin bir konuma sahip olan Şanlıurfa Halk Müziği yöre sanatçılarının ses rengi ve ağız özellikleriyle bütünleşerek güzellikler dünyasının kapısını açmıştır. Öyle ki; geçmişte ve günümüzde Şanlıurfa, ülkemizde adeta bir Türk Halk Müziği Konservatuarı” rolü oynamıştır. Şanlıurfalı birçok Halk Müziği sanatçısı, bugün Türkiye’nin en gözde sanatçıları durumundadır. Diğer illerin sanatçıları da Şanlıurfa türkülerini repertuarlarına almaya büyük özen göstermektedirler.

Radyo, televizyon ve sahnelerde Halk Müziğinin icra edildiği ilk günden bugüne kadar yetişen, Türk Halk Müziği sanatçılarından, repertuarına Şanlıurfa türküsü almayan sanatçı hemen hemen yok gibidir. Yıllardan beri, radyolarda, sahnelerde, televizyonlarda, plak ve kaset dünyasında gözle görülür Şanlıurfa türküleri varlığı ve etkisi yaşanıyor diyebiliriz.

Müzik kültürü, tarihi kadar köklü olan, bugün için yediden yetmişe birçok kişinin müzikle amatör veya profesyonelce uğraştığı Şanlıurfa’da, sayıca çok fazla olan Şanlıurfalı müzisyen ve bestekârların tamamının biyografilerini yazmanın ne kadar zor olduğu bilinen bir gerçektir. Kapsamlı bir biyografi çalışması başlı başına bir kitap konusudur. Bu sebeple Şanlıurfa Halk Müziğinin temel taşlarından sayılan ve halk müziğimizin günümüze ulaşmasına sebep olan “kaynak kişiler”imizden birkaçının biyografisi alfabetik sırayla aşağıda sunulmuştur.

Şanlıurfa Halk Müziğinin Önemli Kaynak Kişileri:

AHMET ALAYBEYİ

1935 yılında Urfa’da doğdu. Babasının ismi Celal, annesinin ismi Hayriye’dir. Bir devlet kurumunda muhasebecilikten emekli oldu. Babası ve ağabeyi müziğe meraklıydı, kendisi de ailesindeki müzik ortamında yetişti. Gençlik yıllarında Tenekeci Mahmut’tan istifade ederek müzik bilgisini ilerletti. Urfa’da çeşitli dönemlerde üç musıki cemiyetinde çeşitli çalışmalarda bulundu. Talebeler yetiştirdi. Makamları ve Urfa makam geleneğini çok iyi bilmektedir. Urfa tavrında bağlama çalar. Derlediği türküleri TRT repertuarına alınmıştır. 1976 yılında MİFAD’ın Şanlıurfa’da yaptığı ve 340 adet türkü ile uzun havanın derlendiği çalışmada kaynak kişi olarak, diğer kaynak kişilerle birlikte kendisinden de istifade edildi.

AHMET UZUNGÖL (Ahmet Hafız)

1930 yılında Urfa’da doğmuş ve 1992 yılında vefat etmiştir. Babasının adı Bozan, annesinin adı Emine’dir. Evli ve altı çocuk babası idi. Müzik merakı, küçük yaşlarında başlamış ve meşhur ustaları dinleyerek makamları öğrenmiştir. Daha sonra Şanlıurfa’nın ünlü müzik ustalarıyla fasıllara katılmış; okuduğu gazel ve hoyratlarla Şanlıurfalıların gönlünde taht kurmuştur. Birçok mahalli kasette okuduğu gazellerle, gazel okuma geleneğini devam ettirmiş ve gazeli sevdirmiştir. Kasetlerde okuduğu gazeller, dinleyenlerin çok takdirini kazanmış ve halen sevilerek dinlenmektedir. Urfa’da “çifte” denen ilâhileri de çok güzel okumuş ve Urfa’da bu konuda yapılan derlemelerde kaynak kişi olarak kendisinden faydalanılmıştır.

BAKIR YURTSEVER (Bekçi Bakır)

1909 yılında Urfa’da doğmuş ve 1985 yılında Şanlıurfa’da vefat etmiştir. Musıkiye küçük yaşlarda başlamıştır. Ustası Pehel’in Ahmet Hafız’dan makamları öğrenmiştir. Hacı, Nuri Hafız’dan da mevlüt okumasını öğrenmiştir. 30 sene kadar mevlüthanlık yapmıştır. Bekçilik yaptığı için kendisine “Bekçi Bakır” denilmiştir. Muzaffer Sarısözen’in hazırladığı “Yurttan Sesler” programına zaman zaman çağrılmıştır. Ayrıca radyoda çeşitli Şanlıurfa programlarına katılmıştır. TRT repertuarında derlemeleri yer almaktadır. Birçok plak yapmıştır.

BEDİH YOLUK (Kazancı Bedih)

1926 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Asıl mesleği kazancılıktır. Belediye’den emeklidir. Müziğe küçük yaşlarda başlayan ünlü gazelhanlarından biridir. Müziği sevmesinde Necip Şıhe, Nacar Celal adlı ustalar etkili olmuştur. Tenekeci Mahmut Güzelgöz’den de makamları öğrenmiştir. Fuzûli, Kuddûsi, Nâbi ve Yaşar Nezihe gibi divan şairlerimizin gazellerini kendine has bir tavırla okur. Gazellerin yanında şarkı, türkü ve hoyratları da seslendirmektedir. Bir güfteyi farklı makamlarda gazel olarak icra edebilme yeteneğine sahiptir. Ud, tanbur ve cümbüş çalmasını bilir. Şanlıurfa’ya özgü gazel okuma geleneğinin son temsilcisidir. Son yıllarda birkaç kaseti ve CD’si çıkmıştır.

CEMİL CANKAT

1913 yılında Şanlıurfa’da doğmuş 1976 yılında Şanlıurfa’da vefat etmiştir. Babası Onbaşı Mehmet, annesinin adı Ayşe’dir. Evli olup 3 çocuğu vardır. Esas mesleği şoförlüktür. 19 yaşında “Pencereden kar geliyor” adlı ilk plağını doldurur. Okuduğu plak çok sevilince, plaklar birbiri ardına gelir ve 300 civarında plak yapar. Ünü yurt sınırlarını aşmıştır. Bilhassa Arap ülkelerinde sevilerek dinlenmiştir. Halep, Şam ve Kahire’de konserler vermiştir. Ses sanatçılığının yanında aynı zamanda da bestekârdır. Plağa okuduğu eserlerin çoğunu kendisi bestelemiştir. Birçok filmde başrol ve yardımcı rollerde oynamıştır.plaklara okuduğu eserlerden bazıları TRT repertuarına alınmıştır.

HALİL UZUNGÖL (Halil Hafız)

1928 yılında Şanlıurfa’da doğmuş, 1992 yılında vefat etmiştir. Evli ve 6 çocuk babası idi. Çeşitli camilerde müezzinlik ve imamlık yapmıştır. Babası meşhur gazelhanlardan Bozan Emmi’dir. Şanlıurfa’nın son yıllarda yetiştirmiş olduğu en güzel ses, en güzel tavıra sahip kişilerden biridir. Sesi çok temiz, parlak, etkileyici ve yüksektir. Usta bir mevlüthan, gazelhan ve hoyrat okuyucusudur. İlk hafızlık derslerini kurra Mehmet Hafız’dan, makam derslerini de Hacı Nuri Hafız’dan almıştır. İyi bir edebiyatçı olup gazeller yazmıştır. Farsça’yı da bilirdi. Ramazan’da, bayramda ve yağmur dualarında okuduğu dualar dinleyenleri ağlatırdı.

HAMZA ŞENSES

1904 yılında Şanlıurfa’da doğmuştur. Tanburacıoğulları’ndandır. Ses sanatkârı ve bestekârıdır. Müziğe üç telli saz çalarak başlamış, bilahare tanbura ve cünbüş çalmasını öğrenmiştir. Sesi çok dik, temiz ve etkileyicidir. Mukim Tahir’le aynı dönemlerde yaşamıştır. Şanlıurfa’da Halkevi Sahnesi’nde ve Aynzelha gazinolarında programlar yapmıştır. Bir müddet de İstanbul sahnelerinde çalışmıştır. Çok temiz giyinen ve modern görünüşlü bir kişiydi. “Kışlalar doldu bugün”, “Aşkın ne derin yaralar açtı ciğerimde”, “Ne hoş olur mahpushâne havası”, “Kız adın Fatma güzel”, “Nazmiyem gel beni yakma”, “Adanalı esmer olur can yakar”, “Duman duman olmuş karşıki dağlar” Taş plağa okuduğu eserleridir.

MAHMUT GÜZELGÖZ (Tenekeci Mahmut)

1919 yılında Şanlıurfa’da doğmuş ve 1988 yılında vefat etmiştir. Babasının adı İbrahim, annesi İslim’dir. Esas mesleği tenekeciliktir. Kütüphâne memurluğundan emekli olmuştur. Şanlıurfa’nın folklor tarihinde en büyük müzisyen ve kaynak kişilerden biridir. Devrin en büyük ustalarından istifade etmiştir. Şanlıurfa repertuarında icra edilen türküleri, hoyratları, gazelleri bilir ve makam esasına göre eksiksiz okurdu. Şanlıurfa ile ilgili; hikâye, masal, mani, gazel, atasözleri ve benzeri folklorik bilgilerin hemen hemen hepsinde söz sahibi idi. Büyük bir halkbilimcisi ve müzik üstadı idi. Şanlıurfa adına birçok türküyü TRT repertuarına kazandırmıştır. Ayrıca MİFAD tarafından Şanlıurfa’da yapılan derleme çalışmalarında kendisinden kaynak kişi olarak faydalanılmıştır.

MEHMET ATAÇ (Aliçine Mehmet)

1931 yılında Şanlıurfa’da doğmuş ve 1994 yılında vefat etmiştir. Babasının ismi Reşit’tir. Evli ve 4 çocuk babası idi. Cünbüş ve ud çalar. Ustası Mukim Tahir’dir. Müzik toplantılarında edindiği bilgileriyle içinden gelen duyguları bestelere döküp sevilen eserler yaptı. Yaptığı eserler birçok sanatçı tarafından kasetlere ve plaklara okundu. “Derbederim yoktur yuvam”, “Felek hançerini almış eline” sevilen eserlerindendir.

ŞÜKRÜ ÇADIRCI (Şükrü Hafız)

1917 yılında Şanlıurfa’da doğmuş ve 1993 yılında vefat etmiştir. Türk Halk Müziği ve Sanat Müziği dalında 70 civarında eseri vardır. Şanlıurfa’nın yetiştirmiş olduğu en ünlü bestekârlarından biridir. İki yaşında iken gözlerini kaybetmiştir. Devrin birçok ustalarından faydalanmıştır. Devrin birçok klasik ve halk türküleri sanatçıları eserlerini severek icra etmiştir. 1938 yılında Şanlıurfa’ya derleme yapmaya gelen Muzaffer Sarısözen, kendisinden “Küstürdün barışamam”, “Bülbüller düğün eyler”, “Seherde girdim bağa” adlı türküleri derlemiştir. TRT repertuarında eserleri bulunmaktadır.

TAHİR OTURAN (Mukim Tahir)

1900 yılında Şanlıurfa’da doğmuş ve 1945 yılında Zonguldak’ın Yenice ilçesinde vefat etmiştir. Babası Mukimlerden Hacı Abdurrahman’dır. Ailece sevilen ve sözleri geçen varlıklı bir aileye mensuptur. Küçük yaşlarda bolluk içinde yetişti, ömrünün son döneminde yoksul düştü. Okuduğu gazel, hoyrat ve türkülerinde Urfa şivesini en mükemmel bir şekilde kullandı. Bağlamayı ve darbukayı çok iyi çalardı. 1938 yılında Muzaffer Sarısözen, Şanlıurfa’da yaptığı derleme çalışmalarında, kendisinden kaynak kişi olarak istifade etmiştir. 1944 yılında 35 kişilik bir ekiple Türkiye’de konser turnesine çıkmıştır. Taşplağa okuduğu eserleri; “Ayağında kundura”, “Kapıyı çalan kimdir”, “Elleri pambıh”, “Kırmızı kurdele”, “Hüsnün senin ey dilber nadide kamer mi”dir.

YUSUF BİLGİN

1920 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Babasının adı Halil, annesinin adı ise Zemzem’dir. Esas mesleği helvacılıktır. Şanlıurfa makam geleneğini bilir. İlahi ve gazel okumada ustadır. Arûz vezniyle yazdığı şiirleri vardır. Keskin bir zekâya sahip olup yüzlerce beyit gazeli eksiksiz olarak ezbere bilir. Çok geniş bir ilâhi repertuarı vardır. Şanlıurfa’nın ünlü ustaları Mukim Tahir, Kıde Hafız, Ahmet Hoca, Dede Osman ve Tenekeci Mahmut’la birlikte birçok meclislerde bulunmuştur. Kültür Bakanlığı başta olmak üzere birçok kurum ve araştırmacı kendisinden kaynak kişi olarak istifade etmiş ve kendisinden Şanlıurfa’da okunan ilâhiler derlenmiştir.

YUSUF KUŞÇUOĞLU

1911 yılında Şanlıurfa’da doğdu. 1989 yılında vefat etti. Babasının adı Reşat, annesinin adı ise İsmet’tir. Evli 8 erkek, 7 kız olmak üzere 15 çocuk babasıdır. Maddi yönden varlıklı bir ailenin çocuğuydu. Buğday Pazarı’nda zahirecilik yapmaktaydı. Daha sonra Ankara’ya yerleşerek kuşçuluk yaptı. Gençlik yıllarında müziğe olan merakından dolayı Mukim Tahir gibi devrin müzik ustalarının meclislerine katılarak onlarla birlikte okudu. Hafızası çok kuvvetliydi; bir defa duyduğu eseri hafızasına kaydederdi. Repertuarında çok sayıda şarkı, türkü ve gazel bulunmaktaydı. “Küçük hanım bere giymiş başına” türküsü gibi birçok türkü, kaynak kişi olarak kendisinden derlenmiştir.

DAMBURACI DERVİŞ

1877 yılında Şanlıurfa’da doğdu. 1957 yılında vefat etti. “Tamburacı” lakabı dayılarından kendisine gelmiştir. Kendisi baba tarafından Timuroğulları’ndandı. Esas mesleği oturakçı (Bedesten’de halıcı) idi. Küçük yaşlardan beri müziğe meraklıydı. Devrin birçok ustalarına hizmet etti ve olgunlaştı. Ustaları; Mehış’ın oğlu Ali Hafız, Hacı İbiş, Cürre Mehemet, Mehsim’in oğlu Mehmet’tir. Bütün makamları ve makam geleneğini çok iyi bilirdi. En çok sevdiği ve okuduğu makamlar Rast, Hicaz, Segâh, Sâbâ ve Araban’dır. Günümüzde okunan gazel, hoyrat ve anonim türkülerimizin oluşmasında çok önemli katkıları olmuştur. Birçok ustalar yetiştirmiştir.

OSMAN ÖZSOY (Bandocu Osman)

1908 yılında Şanlıurfa’da doğdu. Babası Hacı Ali, annesinin adı Adile’dir. Çocukluk ve gençlik yılları Şanlıurfa’da geçmiştir. 1972 yılında vefat etmiştir. Bursa Sanat Okulu’nda 2 yıl Musiki Nazariyatı dersleri aldı. Daha sonra Urfa Sanat Okulu’nun bando kısmına devam ederek Yüzbaşı Mehmet ve Ali Rıza Bey’den solfej ve armoni dersleri aldı. Notayı, solfeji ve diğer müzik bilgilerini ileri düzeyde öğrendi. 1934 yılında Mardin’de, daha sonra da Urfa’da bando takımını kurdu. 1950 yılına kadar bu görevi yürüttü. Bu hizmetleri sırasında birçok kişiye nota ve solfej öğretmiştir. Şanlıurfa Halk Müziği ile ilgili türkü ve oyun havaları derlemiş; derlediklerini “Urfalı Musikişinaslar ve Halk Türküleri” adlı bir defterde toplamıştır. İcracı ve ekip şefi olarak birçok konserlerde bulunmuştur. 1946 yılında Gaziantep’ten başlayıp İstanbul’a kadar birçok ilde konserler veren Şanlıurfalı sanatkârlardan oluşan bir ekibin şefliğini yapmıştır.





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 10521 kez gösterilmiştir.