Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa Halk Kültürü
Şanlıurfa Halk Kültüründe "Mırra" (Acı Kahve) ile Oda ve Kahvehaneler
“Kahve-yı ruy-ı siyahın nef’i vardır bedene
Lanet gelsin tütın ile tenbekiyi icad edene” (Siyah yüzlü kahvenin vücuda faydası vardır/ Tütün ile tömbekiyi icad edene
lânet gelsin) Diyen atalarımız kahvenin güzelliğini ve tütünün zararını dizelerle dile
getirmişlerdir. Halk edebiyatımızın çeşitli ürünlerinde motif olarak kullanılan kahveye
birçok türküde, manide, şiirde, hikâyede, atasözünde, deyimde ve efsanede
rastlamak mümkündür. Atasözlerinde... Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Kahve karadır ama yüz ağartır. Kahvenin yüzü kara, amma meydanı paktır. Kahvenin keyfi geldi, ağanın keyfi geldi. Kefçiye keyif verir kahvenin kaynamağı, eşeği yoldan çıkarır sıpanın
oynamağı. Kahve yemenden gelir yolı, irah, beş para yetmez on para bırah. Müşterinin ehmağı kahveciye çay söyler. Deyimlerde... “Kahve parası”: bahşiş anlamında kullanılır. “Kahve Hakkı”: Çözümlenen anlaşmazlıklarda verilen cezanın ilgili tarafından
oda’ya bağışlanması anlamında kullanılır. “Kahve gibi kavrulmuş”: Açık alanlarda güneşte kalıp esmerleşenler için
kullanılır. “Kahvesi içilir”: Saygın kişiler için kullanılır. “Kahve içecek kadar vaktin
de mi yok”: Bir kahve içimi kadar zaman için kullanılır. “Kahve mi kefledi?”:
Ağzını açmayan, konuşmayan kişilere söylenir. Manilerde... Aşık; sahipsizliğini, düşkünlüğünü, hasretini kahve ile beraber dile
getirerek maniler dizer... Kahveyi kaynadırlar
Fincana damladırlar
Sahipsiz aşıkları
Vururlar ağladırlar Kahve biştiği yerde
Bişip daştığı yerde
Gözzel çirkin aranmaz
Göyıl düştüğü yerde Kahve kaynar daşmaz mı
Yol gedikten aşmaz mı
Merak etme sevdiğim
Ayrılan kavuşmaz mı Kahve şöyle yer alır Sabri Kürkçüoğlu’nun çağdaş manilerinde: Oda hayattır cana
Sohbet esas adama
Kahve ocakta ağlar
“Mırra” doldur fincana Kerpiç oda serince
Keçeleri serince
Keyfim çardağa çıkar
Mırra’lar içilince Şair Mehmet H. Öcal’ın manilerinde de kahve motif olarak işlenir. Eşkili dilde kaldı
Bostana gölde kaldı,
Çiğ köfteler hasrette
Mırra’lar selde kaldı Mırra kulpsuz fincandan
Candan sunulur candan,
Çiğköftenin üstüne
Bu güzel kahve kimden Fuat Kürkçüoğlu’nun hoyrat ve manilerinde de kahve yerini almıştır... Mırra kokusu geldi
Kokusu bağrım deldi
Daldım köy odasına
Gönül murada erdi Mırra’sız kafam boştur
Yollar sanki yokuştur
İki fincan “acı”yı
İçince sefam hoştur Urfa Türkülerinde kahve... Ocağının başında kahve kaynatırken yüreği kaynayan kahveci dile gelir bir
Urfa türküsü ile... Kahveciyem zarım yok
Ben ağlaram yarım yok
Yarımı eller almış
Serhoşam haberim yok Ay le berde vay le berde
Yengi düştüm bu derde
Evli evine getti
Ben kaldım ara yerde
Ay le berde vay le berde Mahmut Güzelgöz’den derlenen diğer bir Urfa türküsü dillerden hiç düşmez...
Kahveyi kaynadırlar havar yandım
Fincana damladırlar yandım
Sahipsiz aşıkları havar yandım
Vururlar ağladırlar yandım Süsemi hanım canım süsemi vay vay
Bozulsun tamburamın düzeni vay vay
Sevsinler gurbet eli gezeni yavrum Kahve yemenden gelir havar yandım
Bülbül çimenden gelir yandım
Yarı gözel olanlar havar yandım
Hergün hamamdan gelir yandım Nakarat Kahve gümgümde kaynar havar yandım
Bülbül kafeste oynar yandım vay vay
Benim o nazlı yarım havar yandım
Toylarda mendil sallar yandım Nakarat Kahve gümgüm neylesin havar yandım
Bülbül çimen neylesin yandım
Yari çirkin olanı havar yandım
Her gün hamam neylesin yandım Nakarat Ahmet Cankat ise söz ve müziği kendisine ait Urfa türküsünde ise kahveye
şöyle yer vermiştir: Sabah ile sabah ile
Kahve gelir tabağ ile
Annen seni bana vermiş
Küçük yavrum nazar ile
İşte böyle Hergün böyle
Halimiz böyle
Uy amman amman Urfa’da sevilen diğer bir türkünün nakaratında ise kahve şöyle geçmektedir...
Dün akşam yolda gördüm seni yıllardan sonra
Bir yabancı gibiydin dönüp bakmadın bana
Bunu senden ummazdım çok kırıldım ben sana Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı
Ömrümü sana verdim dönüp baksan ne vardı Mahmut Coşkunses’ten derlenen diğer bir Urfa türküsünde kahve dibeği yer
almakta... Evlerinin önü kahve dibeği
Dibeğe vurdukça oynar yüreği
Ne sen gelin oldun ne ben güveği
Cumbullu cumbullu aslanım aslan
Cumbullu cumbullu aslan cumbullu
Cumbulluya diktirmişem her yanı pullu Kahve, türkülere ve halk edebiyatına ilham kaynağı olmakta devam etmektedir.
|