Karikatür ve Bilişim Semih Poroy Bilginin Taşınması Bilginin taşınması konusu, insanlığın uğraştığı en eski sorunlardan biridir.
VI. yy’da yaşamış olan Papa Gregorius Magnus şöyle diyordu: “Yazı nasıl,
okuma bilenin işine yarıyor, resim de ne okumasını, ne de yazmasını bilenin
işine yarar.” Bu söz temelde dinsel bilginin taşınması konusunda söylenmiş bir sözdür ve bu
anlamda konumuz dışında kalması daha iyidir. Yine de görsel anlatımın önemini
vurgulaması bakımından önemli bir bildiri taşır. Okuma yazma bilenlerin çok az olduğu Ortaçağ dünyasında, bildiri iletmek için
görsel anlatımın kullanılması, anlaşılabilir bir şeydir. Zaten, karikatür sonradan, kutsallıklarla, tabularla dalgasını geçerek, ana
gereç’i olan “çizgi”nin dinsel propagandaya alet edilmesinin acısını
çıkarmıştır. Karikatür, derdini çizgiyle anlatan, bu nedenle sınır tanımayan bir mizah
türüdür. Yeni Zelanda’da çizilen bir karikatür Nijerya’da anlaşılabilir;
İspanya’da çizilen bir karikatür Papua-Yeni Gine’deki bir soruna dikkat
çekebilir; Türkiye’de çizilen bir karikatür çizerini mahkemeye düşürebilir. Karikatürün, bu etkileri sağlayabilmesi için yalnızca çizilmesi yetmez; hızla
kalabalıkların önüne çıkması gerekir. Bana göre en kötü karikatür, çelişkilerini
yüksek sesle dile getirenler tarafından da kullanılıyor. Çünkü, kapitalizmin,
kendi buluşu sandığı şey, gerçekte, insanlığın ortak aklının bir sonucudur. Çizgi, yüzyıllar boyu bilginin taşınmasına yardım etti; şimdi bilgi, çizginin
taşınmasına yardım ediyor. Karikatür, bilimsel bilgiyi kullanarak, insan soyunun
sahte bilgilerle yanıltılması sorunu ile alay etmeyi sürdürecektir.
|