|
Karikatür ve Bilişim Güngör Kabakçıoğlu Dünya Parmaklarımızın Ucunda  Ve Allah insanı yarattı. Ve insanlar taş, yontmataş, cilalı taş, tunç devrini
yaşadı. Baltayı yaptı, oku yayı yaptı, hayvanları avladı. Ateşi yakmasını
öğrendi, avlarını pişirdi, etini yedi, postunu giydi.
Ve Allah insanı yarattı. Ve insanlar Tanrıları yarattı. Ve Tanrılar insanları
yönetti. Ve insanlar Ateş’e, Güneş’e, Ay’a, Taş’a, Toprak’a, Su’ya, Gök’e, Put’a
taptı. Aşk Tanrısı, Sevgi Tanrısı, Bereket Tanrısı, Savaş Tanrısı gibi
Tanrılarla yüzyıllarca bir arada yaşadı. Zaman geldi insanlar çok tanrılı
inançlarını bırakıp tek tanrılı dinlerin kulları oldular. Ve geçen zaman içinde nisanları din tacirleri, savaş tacirleri, krallar ve
kaptanlar kendi çıkarlarına uygun gelecek şekilde yönetti. Ve her savaş öncesi
ve sonrası insanoğlu iyi kötü bir şeyler öğrendi, bir şeyler keşfetti ve
birşeyler yarattı. İhtiyaçlar hayal gücünü, hayal güçleri keşif ve icadları
besledi. Ve akıp giden zaman içinde insanoğlu ilimde, bilimde, iletişimde, ulaşımda
büyük aşamalar yaşadı. Savaş alanlarındaki taşın sopanın yerini kılıç kalkan,
kılıç kalkanın yerini top tüfek aldı, mertlik bozuldu. Ama... elektrik, telefon,
radyo, televizyon icat oldu iletişim çabuklaştı. Tren, otomobil, uçak icat oldu
mesafeler kısaldı. Transistör icat oldu koca koca cihazlar ufaldı, ceplere
girdi. Uzaya uçuldu. Ay’a gidildi. Ve dünya uzaydan uydularla denetim ve gözetim
altına alındı. Tıklamalarla okyanuslar aşıldı, tıkmalarla bombalar yağdırıldı. Ve şimdi
insanoğlu bilgisayarla internet kanallarında çağını yaşıyor. Alışveriş,
verişalış, üretim, tüketim, eğitim, müzeler, ansiklopediler, bankalar, borsalar,
tıklamalarla anında karşımızda. Cep telefonlarımızla, bilgisayarlarımızla dağda
bayırda, çölde denizde, irtibat kurabiliyor, bankamızı, doktorumuzu, bakkalımızı
her an yanımızda bulabiliyoruz. Aşk sözcüklerimizi tıkılıyor, sana aşklar
yaşayabiliyoruz. Kendimize siteler kurup insanları yönlendiriyor, akıllarını
çelip onları sömürebiliyoruz. Bilgisayar, televizyon ekranlarında Allah,
Peygamber adını kullanıp dini inançları sömürüyor, ibadet avlularındaki
dilenciler gibi inançları Oy’a tahvil edebiliyoruz. Demokrasi adına her türlü
oyunu oynayabiliyoruz. Tüm banka işlemlerimizi tıklayarak yönlendiriyor, borsada
oynayabiliyoruz. Doktorumuza bağlanıp sağlık sorunlarımızı hallediyor, kalp
atışlarımızı dinletiyor, röntgen filmlerimizi gösterebiliyoruz. Bilgisayarlar, internet kanalları, cep telefonları yaşamımızın bir parçası
oldu, sanki onlarsız yaşam, yaşam değil. İletişimin, bilişimin, ulaşımın her
dalına, ilaç sanayiine, yiyecek, içecek, giyecek sanayiine görsel, duygusal,
hukuksal alanlara, aklımıza ne geliyorsa o alanlara hatta seksüel alanlara dahi
internet kanallarıyla bilgisayarlarınızı tıklayarak ulaşabilir, cep
telefonlarınızla sevgilinize mesaj çekebilirsiniz. İletişimin, bilişimin anında mesafe ve zaman tanımadan hızlandığı 21.yüzyılın
başındayız. Çok şeyler değişti. Din, ahlak, hukuk, ticaret, eğitim, politika,
sağlık hizmetlerinde de değişimler bekliyoruz. Bilgisayar devrini yaşayan
bizlerin, çağın gerçeklerine uygun olarak bu değişimleri yaşaması hepimizin
hakkıdır. Elbet bir gün bu değişiklikleri gerçekleştirecek öncüler çıkacaktır.
Ama, yine de din tacirleri, politika tacirleri, savaş tacirleri
bilgisayarlarıyla internet kanallarında, televizyon kanallarında kendi
çıkarlarına göre dünyayı yönlendirecekler ve yöneteceklerdir. Siz herşeye rağmen
yine de seviniz seviliniz. Bilgisayarlarımızı güzele, iyiye, umuda, mutluluğa
tıklayınız. Zihni keskin, uyanık, anlama gücü üstün yani zekası çalışan,
aklıbaşında insanlarımız bilgisayarlarını insanlığı mutlu bir geleceğe
hazırlıyorsa ve onları yönlendiriyorsa tüm alkışlarımız o güzel
insanlarımızadır. Ve Allah insanları yarattı. Ve insanlar yüzyıllar sonra uzaya uçtu, zamanla
yarıştı. Bilgisayarı, interneti, televizyonu, yarattı. Bilişim, iletişim
teknolojisindeki yenilikler günlük yaşamımıza girdi. Ve şimdi biz iletişim ve
bilişim çağının nimetlerinden yararlanıyoruz. Üniversiteler, kütüphaneler,
hastaneler, görsel ve yazılı basın, meslek kuruluşları, askerler, krallar ve
kaptanlar, ilim, bilim ve işadamları, ev kadınları, sanatçılar, öğrenciler,
öğretmenler, bilgisayar ve internet kanallarının tüm kullanıcıları hepinize
benden selam olsun, yüreğiniz sevgi ile dolsun. Konumuz “Karikatür ve Bilişim”,
oyuncuları sizlersiniz. Çağ atladık. Taş devri karikatürlerinden yola çıktık.
Şimdi iletişim, bilişim çağının karikatürlerini çiziyoruz. Dudaklarınızdaki
gülümsemeleri görür gibiyim. Hepinize sevgiler tıklıyorum, şen ve esen kalın.
|