Karikatür ve Bilişim Necdet Sümer Bilişim Teknolojisi ve Karikatür Çağlar önce tekerlek keşfedildiğinde, durum ne idi bilinmez, ama günümüzde
gözlenen odur ki, teknolojik her yenilik karşısında gözler kamaşmakta, görüşler
ve zihinler bulanmakta, yeni teknolojiyi hayata geçiren ve ondan çıkar (güç)
sağlayanların atı bu zihinsel alacakaranlıkta Üsküdar’ı kolaylıkla geçmektedir.
Bir teknoloji nasıl ve ne amaçla kullanılırsa, insana ve insanlığa yarar
getirir sorusunu sormak, zararlarının acıları çekilmeye başlandığında bile
yığınların pek aklına gelmez. Atın sahipleri ise bu durumdan her zaman pek
hoşnutturlar. İnsanlığın ilk büyük teknolojik buluşu sayılan tekerlek bu gün “otomobil”
kılığına girmiş olarak kentleri ve ülkeleri hem onunla hem onsuz yaşanamaz hale
getirmiş bulunuyor. Az gelişmiş ya da çok gelişmiş hangi ülke bu felaketten uzak
kalabilmiştir? İnsanın yarattığı/sahip olduğu değer kendi felaketine yol
açıyorsa, bu bir trafik çıkmazdır. Yirminci yüzyılda insanlığın teknolojik
çıkmazlar çağına girdiği söylenebilir. Motor ve petrolün ardından neler,
neler... Durumu trajik kılan da, Teknolojinin bilimi aşmış görünmesi, bilimi
belirliyor olması. Ne korkunç! Bilim insanın ve doğanın yıkım araçlarını mı hep
üretip duracak? Eğer gerçek bu ise, bilimi yaratan aklın başına bir şey geldi demektir. Aklı
sağlığına kavuşturmak için onu öncelikle teknolojinin köleliğinden, kölecinin
(kapitalizmin) elinden kurtarmak gerekiyor. Bunun çaresi teknolojiye gereksinimi
olmayan özgür insan etkinliklerini, felsefe ve sanatı ve bu etkinliklerin
kaynaklandığı değerleri, eleştirel aklı ve yaratma özgürlüğünü seferber etmek.
Bu seferberlikte hiciv sanatının günümüzde en etkili temsilcisi karikatürün
önemli bir yeri olacaktır. Çünkü karikatür sanatı, sözü edilen değerleri
kendinde birleştiren bir anlatım olanağına sahiptir. Görsel ve işitsel algı yetilerinden aynı anda yararlanarak sağlanan
karşılıklı, hızlı bilgi aktarımı, zihinleri dünya ölçeğinde birbirine bağlama,
başka bir deyişle bir ağ (“net”) içine alma olanağı yaratmıştır. Beni
kaygılandıran şey, insanların bu ağın ilmikleri arasında kendilerini özgür,
“bilişim” teknolojisini de özgürlük aracı sanmalarıdır. Bu ağın bir gözüne takılıp kalma tehlikesi karikatürist için de vardır. Karikatüre çok iş düşüyor.
|