Karikatür ve Bilişim Ferit Öngören Sanal Dünya ve Karikatür Mizahın kendisi sanal bir işlemdir. Sözgelimi, “Ağustos Böceği ile Karınca”
konuştu deyince, hem sanal bir dünyanın hem de mizahın başladığını anlarız. Mizah ürünlerini bilgisayara yüklediğimizde, iki ayrı sanal dünyayı içiçe
yerleştirmiş oluyoruz. Bu durumda ortaya nasıl bir değişiklik çıkacaktır. Bilgisayarın camına ilk karikatür çizildiği andan beri, ortaya çıkan
olanaklar hızla çoğalıyor. Karikatürcü artık kağıda, mürekkebe bağımlılıktan
kurtuluyor. Gene çizerler, bir yayın organına bağımlı olmaktan kurtuluyor. Sergi
açan çizerler artık bir salon bulma zorunda da değiller. Bu gelişmelerin karikatürün yapısını nasıl değiştireceğini kestirebilmek elde
değildir. Ancak şimdiden belli olan bir gelişmeye değinmeliyiz. Bilgisayarlar
kendilerine yüklenilen bütün bilgileri sayısal işlemlere dönüştürürler. Bu
sayısal işlemlerle çizgiler, diğer bilgisayarların ağlarına ulaştırılır. Sayısal
bilgi orada yeniden çizgilere dönüştürülür. Bilgisayarda, karikatürün sayılara dönüşmesine alıştık bizde. Bu sayısal
(dijital) işlemlere dönüşmüş bilgiler, birbirinin tıpkısı sonsuz sayıda
karikatürler çoğaltabilir. Böylece her kopya bir orijinal sayılıyor. Buna karşılık, bilgisayarla yapılan
çizimlerde artık orijinalin yeri sarsılıyor. Kısacası bitiyor. Peki bu gidiş
nereye doğrudur? Giderek çizerler, “el halısı”, “makine halısı” gibi bir yol ayrımına doğru
yaklaşıyorlar.
|