Doğuda Erciyes, güneyde Hasan Dağı ile sınırlanmış, kuzeyde Kızılırmak
havzasına, batıda ise Tuz Gölü’ne kadar uzanan bölgenin tarihi Hititler zamanına
(İ.Ö. 2000-1200) kadar geri gitmektedir. Hittilerden sonra Kappadokya, İ.Ö. 794-
595’de Kimmerlerin, İ.Ö. 585’de Medlerin, İ.Ö. 350’de Perslerin, İ.Ö. 332’de
Büyük İskender’in, İ.Ö. 322’de Seleukosların ve İ.S. 17’de Romalıların
egemenliği altına girmiştir. Hıristiyanlığın ortaya çıkmasıyla birlikte,
Kappadokya bölgesi dini bir merkez haline gelir. Nitekim, Havari Petrus’un
Birinci Mektubu’nda, bölgede yaşayan Hıristiyanlardan söz edilir. Ancak,
bölgenin önem kazanması özellikle 4. yüzyılda başlamıştır. Bu dönemde,
Caesarea’lı Büyük Basileios, Nazianzos’lu Gregorios ve Nyssa’li Gregorios gibi
ünlü din adamları bölgede çok etkili olmuşlardır. 6. ve 7. yüzyıllarda, Isauria,
Hunlar ve Sasanilerin istilalarına sahne olmuş, birçok yerleşim merkezi surlarla
kuşatılmıştır. 7. yüzyıldan sonra Kappadokya, Bizanslılar ile Araplar arasında
kesintilerle üç yüz yıl kadar süren savaşlarda tampon bölge görevi görmüş, bu
durum 10. yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. Bizanslıların Arap akınlarını
kırmasıyla yaklaşık bir yüzyıllık barış ve refah dönemi yaşanmıştır. 1060’lardan
başlayarak Selçukluların Anadolu’ya yerleşmeleri ve Bizans İmparatoru Romanos
Diogenes’in Malazgirt Ovası’nda Selçuklular tarafından yenilgiye uğratılmasıyla
sükunet dönemi sona erer. Nitekim, 1076 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’nin
kurulmasından kısa bir süre sonra Orta Anadolu’nun büyük bir bölümü
Selçukluların ve onlarla güç mücadelesinde bulunan Danişmendli Beyliği’nin eline
geçer. Başta Kayseri, Aksaray ve Niğde çevresi olmak üzere, bölgede Selçuklular,
camiden mescide, şehir içi ve şehir dışı hanlarından hamamlara, medreselerden
türbelere kadar yoğun yapım etkinliklerinde bulunmuşlardır.
Bununla birlikte, Selçukluların dini hoşgörüsü sonucunda Hıristiyanlar özgür
bir ortam içinde dinsel inançlarını sürdürmüşlerdir. 1096-97 yıllarındaki
Birinci, 1147 yılındaki İkinci ve 1190 yılındaki Üçüncü Haçlı seferleri barış
ortamını ortadan kaldırmıştır. Buna ek olarak, 1174 yılında Selçuklular
Danişmendli Beyliği’ni ortadan kaldırarak ve 1176 yılında Bizans ordularını
Myriokephalon (Kalmıkbeli) savaşında yenilgiye uğratarak bölgenin tek hakimi
olmuşlardır. Bu olaylara rağmen Selçuklular, Kappadokya bölgesindeki
Hıristiyanlara gösterdikleri hoşgörülü politikalarını sürdürmüşler, Selçuklu
Devleti 1318 yılında yıkılana kadar Patrikhane’nin Kappadokya bölgesindeki
etkinlikleri kesintiye uğramadan devam etmiştir. 14. yüzyıldan sonra ise yavaş
yavaş eski konumlarını yitirmişlerdir.
Göreme vadisinden genel görünüm. Park alanında 20.000,
çevresinde ise 65.000 kişilik bir nüfus barınmaktadır. Burada yaşayanlar
geçimlerini ziraat, çömlekçilik, halı ve kilim dokumacılığı ile
sağlamaktadırlar.
|