Darüşşifa

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, kuzeybatıdan görünüm. Bu eşsiz yapı topluluğu, anıtsal ölçeği, değişik anlayışta ele alınmış portalleri ve süslemeleri, özellikle ilginç tonoz çeşitlemeleri, caminin benzersiz mihrap düzenlemesi ve bey mahfili ile yalnız Anadolu-Türk mimarisi açısından değil, dünya mimarlığı bağlamında da çok özel konuma sahip bir yapı topluluğu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kapalı avlulu, üç eyvanlı ve batı kanadı çift katlı olarak düzenlenmiş kesme taş Dârüşşifa, camiye güneyden bitişiktir. XVIII. yüzyılda “medrese” olarak kullanılmış yapı, camiden farklı olarak doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen plânlıdır. Avlusu, bezemeli sütunlara çift yönlü kemer atılımıyla haçvari dokuz bölüme ayrılmıştır. Orta bölümün üzeri, iki yanda beşik tonoz kollarının, ortadaki köşe taşlı sekizgen kasnakla birleştiği camlı demir doğrama bir külâhla örtülüdür. Yapıda beşik, sivri, aynalı, çapraz, haç ve yıldız tonozlar da karşımıza çıkar. En belirgin örtü sistemi, ana eyvanın yıldız tonozudur. Ana eyvanın kuzeyindeki dikdörtgen plânlı, batısı beşik tonozla, doğusu tromp geçişli bir kubbeyle örtülü mekân Türbe olarak yapılmıştır. Türbede on altı sanduka yer almaktadır. Batıda, ilk sırada ortadaki firuze sırlı tuğla ile kaplı olanı yapının banisi Turan Melek’e, orta sırada batıdaki firuze çinilerle kaplı olanı Ulu Cami’nin banisi Ahmed Şah’a aittir. Dârüşşifa’nın iç mekânındaki kemerlerde, tonozlarda, giriş kemeri üzerindeki madalyonlarda, çoğunlukla kıvrık dal, rumî ve palmetlerden oluşmuş girift bitkisel bezeme karşımıza çıkar.

Yapının ana süslemesi doğu cephesindeki, beden duvarından taşkın ve yüksek tutulmuş portalde toplanmıştır. Profilli sivri kemerlerle kuşatılmış portal nişinde, sivri kemerli kapının yanı sıra üstte dilimli aynalı kemerli, dıştan bezemeli bir sütunla ve altındaki palmet, rumî ve kıvrık dallarla oluşturulmuş yüksek kabartma tekniğindeki bitkisel düzenleme ile bölünmüş bir pencere dikkati çeker. Caminin portallerine göre daha sade bir anlayışta bezenmiş anıtsal portal, sivri kemerli kapının üzerindekiler daha yüzeysel, profilli kemerlerdekiler daha taşkın ve kısmen yüksek kabartma tekniğinde bitkisel ve geometrik motiflerle süslenmiştir. Yapının portali, özellikle kuruluşu dikkate alınarak araştırmacılarca “Gotik Kapı” olarak adlandırılmıştır. Geometrik motifler arasında çokgenler, gül bezekler ve sekiz kollu yıldızlar; bitkisel örnekler arasında tek ya da girift düzenlemeler yansıtan kıvrık dal, palmet, rumi, lotus ve akantüsler karşımıza çıkar. Ayrıca, vazodan çıkan palmet motifi de dikkat çekicidir. Portalin iki yanında ilginç figürlü bezemelere de yer verilmiştir. Rozetlerin üzerinde, büyük ölçüde tahrip olmuş birer insan figürü görülür. Bu tasvirler, Orta Asya geleneğinde güneş ve ay simgesi olarak yorumlanmıştır. Kuzeyde, silmeli üçgen çerçeve içindeki karşılıklı iki insan portresi daha iyi durumdadır. Bu figürler ise, yapı topluluğun banilerinin ya da ustalarının portreleri olarak değerlendirilmektedir.





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 2689 kez gösterilmiştir.