İ.Ö. 1700’lerden başlayarak kent, İmparatorluk Çağı (İ.Ö. 1450-1180)
sonlarına kadar Hititlerin başkenti olmuştur. Hattuşaş’ı çevreleyen ilk surların
İ.Ö. 16. yüzyıl başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Bununla birlikte kent, Kral
III. Tudhaliya zamanında (İ.Ö. 1400-1380) Kaskalılar tarafından tahrip
edilmiştir. Bu tahribatın yaraları kısa sürede sarılmış ve kent yeniden surları
ile birlikte kurulmuştur. Eski (Aşağı) kentin kapladığı, kuzeydeki Büyük Tapınak
ile orta kesimdeki Büyük Kale (Akropolis) arasındaki alan Hattiler zamanını da
kapsayan Şehir Devletleri Döneminde (İ.Ö. 2000-1750) ve Eski Krallık zamanında
(İ.Ö. 1750-1450) iskân görmüştür. Güneydeki Yukarı Kent ise surlarla çevrilerek
İmparatorluk Çağındaki ana yerleşim bölgesini oluşturmuştur. Oldukça iyi
durumdaki sur duvarları, yaklaşık 6 km.lik bir alanı kuşatmaktadır. Hitit
Devleti, Traklar tarafından İ.Ö. 1180 yılında Hattuşaş’ın yıkılmasıyla ortadan
kalkmıştır. Hattuşaş’ta görülmeye değer yerler arasında; Büyük Tapınak, Büyük Kale, Kral
Kapısı, Sfenksli Kapı, kuzeyindeki Üç Tapınak, Dehliz (Potern), Sfenksli Kapı
yakınındaki Sur Duvarları, Aslanlı Kapı ile Müze Binası; 2 km. kuzeydoğusundaki
Yazılıkaya sayılabilir.
Yerleşim dokusu ve yapılar dikkate alındığında; surlarla çevrilmiş kuzeyde
Aşağı Kent’teki ilk kalıntı, Assur Ticaret Kolonileri Çağına, İ.Ö. 19.-18.
yüzyıllara ait yerleşimdir. Güneydoğusunda ise, Hatti Gök Tanrısı ve Arinna
Güneş Tanrıçası’nın Tapınağı yer alır. Tapınak, çevresindeki depolarla birlikte
135x160 m. ölçülerindedir. Bu büyük alanın bir temenos duvarıyla çevrili olduğu
kuzeydeki kalıntılardan anlaşılmaktadır. İki yanında birer muhafız odası bulunan
ve büyük taş bloklarıyla yapılmış güneybatıdaki ana kapısı kısmen
görülebilmektedir. Yapının ayrıca güneyde, doğuda ve batıda olmak üzere üç
girişi vardı. Tapınağı kuşatan küçük odalar erzak deposu olarak ve tören
eşyaları için kullanılmaktaydı. Bir avlu çevresinde odalardan oluşan ana yapının
alt kısımları kireçtaşından, üst kısımları ise kerpiçten; buna karşılık oniki
tören odasından oluşan kuzeydoğudaki ek yapı granitten yapılmıştır. 1967-68
yıllarında tapınak çevresinde Alman kazı heyeti tarafından yapılan çalışmalarda,
tapınağın güneydoğu girişi boyunca uzanan 8 m. genişliğinde, büyük taş
levhalarla kaplanmış bir cadde açığa çıkarılmıştır.
|