Denizli’ye 22 km. uzaklıktaki Hierapolis (Pamukkale), yeraltından fışkıran
sıcak su kaynaklarının oluşturduğu etkileyici travertenlerinin ve şelalelerinin
yanı sıra, Roma ve Bizans dönemi arkeolojik kalıntılarıyla önemli bir
yerleşimimizdir. Çökelez Dağı’nın güney eteğinde yer alan ve kalsiyum oksitli
kaynak sularının birikimiyle oluşan pamuk beyazlığındaki plato, etkileyici bir
görünüme sahiptir. Kalsiyum tuzları ve karbondioksit gazı içeren 35°
sıcaklıktaki termal suyunun, yüzyıllardan beri çeşitli hastalıkları iyileştirici
etkisine inanılmış ve şifa arayan insanların en önemli uğrak yerlerinden biri
olmuştur. Bu ilgi, kaynakların etrafında Hierapolis adıyla bir yerleşimin
oluşmasına neden olmuştur.
Hierapolis’in ilk tanıtımları, J. Spon, G. Wheler, R. Pococke, R. Chandler,
L. de Laborde ve Ch. Texier gibi İngiliz ve Fransız seyyahları tarafından
yapılmıştır.
19. yüzyıl sonlarında ilk kazılar Alman arkeoloji heyetinden C. Humann, C.
Cichorius, W. Judeich ve F. Winter tarafından yapılmış ve 1898 yılında
yayımlanmıştır. 1957 yılında, Paolo Verzone başkanlığındaki İtalyan heyetince
bilimsel kazılara ve restorasyon çalışmalarına başlanmıştır; benzeri çalışmalar
günümüzde de Daria de Bernardi Ferrero başkanlığındaki İtalyan heyeti tarafından
sürdürülmektedir.
|