Yapı korumacılığı kaygısının yanı sıra, bezemeli tarihî mezar taşları da
bulunan Mezarlığı, başta deri işleri, ahşap, örmecilik ve keramik olmak üzere
geleneksel el sanatı ürünleri de yaşatılmalıdır. Ayrıca, Safranbolu’nun ve
çevresinin ormanlarından kanyonlarına kadar doğal güzelliklerinin de ihmal
edilmemesi gerekir. 17 Aralık 1994’de Dünya Miras Listesine dahil edilen
Safranbolu’nun bugünkü özellikleriyle bütün olarak korunması kamu kurumlarından
özel kuruluşlara, üniversitelerden enstitülere, korumacılık alanında uzman olan
kişilerden Safranbolululara kadar hepimizin ortak sorumluluğudur. Çevredeki,
özellikle Eflani yöresindeki, Türk Dönemi öncesi kalıntıların, kaya anıtlarının,
höyük ve tümülüslerin, yapılacak bilimsel kazı ve
onarım çalışmalarıyla bir an
önce değerlendirilmesi de aynı ölçüde önem taşımaktadır. Önemli gördüğüm bir
konuya da işaret etmek isterim. Bilindiği gibi Safranbolu, özellikle sivil
mimarlık örnekleriyle çok sayıda turistin ziyaret ettiği bir beldemizdir. Ev
Pansiyonculuğu Geliştirme Projesi kapsamında yapılanlar kuşkusuz övgüye değer
girişimlerdir. Ancak, evlerin kapasitesi zorlanarak ve çağımız koşullarına uygun
hale getirilme çabasıyla geleneksel özelliklerinin ve ilçenin kent dokusunun
bozulmasına hiçbir biçimde göz yumulmamasına özen gösterilmelidir.
|