İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI
Mahir Canova(1915-1993). 1936 yılında girdiği Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünden 1941 yılında pekiyi derece ile mezun oldu. Mezuniyeti ile birlikte rejisör yardımcılığı ve Konservatuvar Mimik ve Sahne Öğretmenliği görevini birlikte yürütmeğe başladı. 100. rejisini 1972 yılında Bursa Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosunda gerçekleştirdi. 1981 yılında kurulan Danışma Meclisine seçildi ve TBMM'nde tek sanatçı üye olarak görev yaptı. Ölümünün ardından Devlet Tiyatroları, anısını yaşatmak için Ankara'da bir sahneye adını verdi.
En eski ödenekli tiyatro kuruluşumuz olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Şehir Tiyatrolarının durumuna baktığımızda, bu kurumun da Devlet
Tiyatrolarındakine benzer bir gelişim çizgisi izlediği görülür. Önceki dönemde
ikinci kümeye düştüğü söylenen emektar Şehir Tiyatrosu altmışlı yıllarda
belirgin bir sıçrama yapmıştır. Tiyatro sanatını geniş halk kitlelerine
sevdirmeyi amaçlamış olan Muhsin Ertuğrul yeniden Şehir Tiyatrosunun başına
getirilir. Semt tiyatrolarının açılmasına önem verilir. 1960’da Kadıköy
Tiyatrosu, 1961’de Üsküdar Tiyatrosu, 1961’de Fatih Tiyatrosu, 1962’de
Rumelihisarı Yazlık Tiyatrosu, 1965’de Zeytinburnu Şehir Tiyatrosu açılır. Bu
tiyatrolarda dönemin genç Türk yazarlarının oyunları sahnelenmekte, repertuvarda
dünya tiyatrosunun belli başlı önemli yapıtlarına, Shakespeare tragedya ve
komedyalarına yer verilmektedir. Shakespeare’in dört yüzüncü doğum günü, aynı
mevsimde yazarın Romeo ve Juliet, Venedik Taciri, On İkinci Gece, Bir Yaz Gecesi
Rüyası, Kuru Gürültü adlı oyunlarının sahnelenmesiyle kutlanır. Hamlet rolünde
Nur Sabuncu, Ayla Algan gibi kadın sanatçıların rol aldığı gösterimler ilgi
çeker. Pirandello, Tenessee Williams, Arthur Miller, Jean Paul Sartre, Arnold
Wesker gibi çağdaş yazarların en yeni oyunları sahnelenir.
Ne var ki siyasal ortamdaki dalgalanmalar Devlet Tiyatrolarını olduğu gibi
Şehir Tiyatrolarını da etkilemeye başlamıştır. Parti politikalarına, hatta
yöneticilerin kişisel tercihlerine göre belediyeye bağlı olan bu kurumun
yönetimine müdahale edildiği, yönetmeliklerde tiyatronun yapısını etkileyen
değişiklikler yapıldığı, yöneticilerinin kısa aralıklarla değiştirildiği
görülür. Sanatçıların, aydınların direnmelerine karşın Muhsin Ertuğrul 1966
yılında genel sanat yöneticiliğinden uzaklaştırılmış, kurumun yönetimi yönetim
kurullarına bırakılmıştır. 1967’de Şehir Tiyatrolarının başına Vasfi Rıza Zobu
getirilir. Sanatçıların huzursuzluğunu Tisem’in düzenlediği grev izler. 1974’te
kurumun başına yeniden Muhsin Ertuğrul getirilmiştir. Tiyatroyu kahvelere, spor
salonlarına taşıyarak yaygınlaştırmayı amaçlayan Muhsin Ertuğrul bu görevde çok
kalmayacak, hazırlanan yeni bir yönetmelikle Tepebaşı, Harbiye, Fatih, Üsküdar,
Kadıköy Şehir Tiyatroları, genç sanatçıların yönetiminde, ayrı birimler olarak
çalışmaya başlayacak, fakat bu deneyim de uzun süreli olmayacaktır. 1978’de
Şehir Tiyatrolarının başına Hayati Asılyazıcı getirilir. 1980’de Vasfi Rıza
Zobu’yu yeniden kurumun başında görürüz. Önceleri ideolojik tercihlerin
etkisinde kaldığı için eleştirilmiş olan tiyatro bu kez de toplum sorunlarına
sırt çevirdiği için seyirci yitirmektedir. 1984 yılında Gencay Gürün Şehir
Tiyatrosuna Genel Sanat Yönetmeni olarak atanır. Kurum yeni bir atılım içine
girmiş, Lüküs Hayat opereti, Evita müzikali gibi alımlı oyunlarla seyirci
sayısını arttırmıştır. Şehir Tiyatrosunun kuruluşunun yetmiş beşinci yılı
çarpıcı etkinliklerle kutlanır, Tiyatro Araştırma Laboratuvarı (TAL) kurulur.
Haldun Taner, Melih Cevdet Anday gibi deneyimli yazarlarımızın oyunları yanında,
Bilgesu Erenus, Sevim Burak, Murathan Mungan gibi oyun yazarlığımıza yeni
boyutlar getiren genç yazarların yapıtları sahnelenir. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Şehir Tiyatroları yönetimi 1994 yılında değişime uğramıştır. On
yıl
Genel Sanat Yönetmeni olarak bu kurumu yönetmiş olan Gencay Gürün görevden
alınarak yerine Erol Keskin getirilir. Erol Keskin bir yıl sonra bu görevden
ayrılacak, yerine Kenan Işık atanacaktır. 1996’da yapılan İstanbul
Şehir
Tiyatroları Kurultayında kurumun sanat politikası, yönetsel yapısı, çalışanların
hakları ve sorumlulukları irdelenir, yeni kararlar alınır. Kenan Işık yönetimini
Nurullah Tuncer’in, son olarak da Şükrü Türen’in yönetimi izler.
Türkiye'de çağdaş tiyatronun gelişmesine öncülük eden Şehir Tiyatrosunun kökeni 1914 yılına Darülbedayi Osmani'ye kadar gitmektedir. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1934 yılına kadar Darülbedayi adıyla anıldı. Bu tarihten sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu adını alan kurum 1976 yılında İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosuna dönüştürüldü. Halen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren kurum, kent içinde pek çok semtteki sahnede oyunlarını sergilemektedir. Türkiye'nin en uzun ömürlü ödenekli tiyatrosu olma özelliğini koruyan Şehir Tiyatrosu, sadece İstanbul için değil, tiyatro sanatına katkısı nedeniyle bütün Türkiye için önemli bir kültürel kimlik olma özelliğini sürdürmektedir.
|