Türkiye’de halk arasında geleneksel bir yapıda sürdürülen kutlamalardan biri
de Hıdırellez’dir. Bahar mevsiminin gelişinin, berekete, rahmete ve zenginliğe
kavuşmanın coşkusu, bu törenle yüzlerce yıldan beri kuşaktan kuşağa
aktarılagelmektedir. Halk takviminde yer alan ve yine baharın gelmesini anlatan
cemreler ile Hıdırellez, insanlığın en eski çağlarından itibaren ve özellikle
kuzey yarım kürede belirli bir iklim kuşağındaki topluluklar arasında
kutlanmıştır ve bugün de kutlanmaktadır.
Hıdırellez, milâdî takvimin 5 ve 6 mayıs günlerinde çeşitli etkinliklerle
kutlanır. Doğanın canlanması, insanları özellikle mutlu eder ve soğuk, verimsiz,
bereketsiz kış günlerinden kurtulmanın sevinciyle insanlar, kalabalıklar halinde
bu sevinci, coşkuyu paylaşırlar. İslâmiyet öncesi dönemlerden kalan bazı
inanışları da İslâmiyet sonrasında bu kutlamalarda görebiliyoruz. Ayrıca
Türklerin yerleştikleri diğer bölgelerde de, oralarda yaşayan ve başka bir dine
veya inanca sahip insanların kültürlerini etkiledikleri veya onlardan
etkilendikleri de bilinmektedir. Günümüzde Anadolu’da yapılan etkinliklere bir
göz attığımızda, hem Orta Asya, hem Orta Doğu ve hem de yerel bazı kültür
izlerini görmek mümkün olmaktadır. Dolayısıyla Hıdırellez ve benzeri halk
inanışlarının, kutlamalarının ve törenlerinin temelinde, insanoğlunun doğaya
karşı sevgisini, saygısını, korkusunu, coşkusunu ya da doğa ile olan
mücadelesinin birtakım kalıntılarını bulmaktayız.
Hıdırellez hazırlıkları arasında kırsal yerleşmelerde evin ve üst-başın
temizliği, giyim-kuşamın hazırlanması ve yiyecek-içeceğin sağlanması ön
plândadır. Bazı bölgelerde dua ve isteklerin kabul olması için sadaka
verilmesine, oruç tutulmasına ve kurban kesilmesine de rastlanır. Hıdırellez kutlamaları yörenin bol ağaçlı, yeşilliği olan yüksekçe bir
yerinde yapılır. İnanca göre Hızır Aleyhisselam’ın bereket getireceği yerler
yeşilin bol olduğu yerlerdir. Su ve yeşillik bu bakımdan önemlidir, insanların
Hızır ile karşılaşması, onun yardımıyla huzura, rahata ve zenginliğe kavuşması
düşüncesi, bu tür yerlerin önem kazanmasına yol açmıştır. Hızır’ın gezdiği,
ayağını bastığı yerlerin insanlara şifa, mutluluk ve canlılık getireceği,
otlayan hayvanların da daha çabuk gelişip serpileceği inancı, bütün Türkiye’de
yaygın bir inanıştır.
Hıdırellez günü dile getirilen isteğin, duanın ve niyetin geçekleşeceğine
inanılması, dolayısıyla yüzlerce uygulamanın arasında bereket gelmesi için erzak
ambarlarının, para keselerinin, yiyecek kaplarının vb. açık bırakılması;
kadınların başlarına yeşil yemeni bağlaması; yoksullara yemek yedirilmesi; su
kenarlarında veya gül fidanları dibinde niyet belirten yazılı kağıtların
yazılması ve oraya bırakılması; bazı fal veya niyet çekme işlemlerinin
yapılması; topluca yemek yemenin organize edilip dualarda bulunulması vb. yer
alırlar. Toplumumuzun ortaklaşa kutladığı Hıdırellez, böylece birleştirici, dayanışma
ve paylaşmayı öğretici, yardımlaşmayı destekleyici yönleriyle ve özellikleriyle
bütün bölgelerimizde yaşatılmaktadır.
|