Sünnet

Erkek çocukların “mürüvvetinin görülmesi” geleneksel yaşantı inanışları içinde iki dönemde olur: Önce sünnet, sonra evlenme... Dinî bir yaptırım olarak sünnet geleneği bütün Müslüman toplumlarda vardır.

 Sünnet, inançlara göre çocuğun tek yaşlarında yapılmalıdır. Sünnetin basit bir operasyon olmasından çıkıp, bir şölen, bir düğün biçimine girmesi yüzlerce yıldan beri sürüp gitmektedir. Sünnet mevsimi genellikle ağustos-ekim ayları arasında olup, çocuğun okula başlamasından önce düşünülmesi gerekir. Ancak bazen okula başlandıktan sonraya da bırakılabilmektedir. En normal yaş, yedi yaş olarak kabul edilmektedir. Ekonomik ve sosyal durumu ortaya koyması bakımından sünnet ve düğünü, o aile için bir şeref meselesi olarak görülmektedir. En üst düzeyde konuklar çağrılıp ağırlanacak, sazla, sözle, çalgıyla kutlanacak; köçekler, hokkabazlar tutulacak; kazanlar dolusu yemekler, tatlılar yapılacak ve deyim yerindeyse üç günüç gece bu şenlik dosta düşmana karşı sürdürülecektir.

Sünnet hazırlıkları arasında, evin baştan aşağı temizlenmesi; lavanta kokan işlemeli yatağın, çarşafın, yorganın hazırlanması; zengin bir aile ise, kendi çocuğuyla birlikte sünnet edilmesi düşünülen aynı sokak, mahalle içindeki çocukların ailelerine haber verilmesi; konukların ayrı ayrı çağrılması; sunulacak özel yemeklerin malzemelerinin alınması; yemek pişirecek kişilerin belirlenmesi; gereken kapların, sinilerin sağlanması hep önceden düşünülüp plânlanan işlerdir.

Sünnet gününden bir gün önce veya aynı gün sabah, yörenin evliyasının kabri, türbesi ziyaret edilip, sadakalar dağıtılır. Fakir fukaraya yardım edilir. Yöresine göre, at sırtında veya otomobille çevre yollarda bir tür gövde gösterisi yapılır, davulzurna eşliğinde oyunlar oynanır, halaylar çekilir.

Sünnet sırasında, çocuğu kucağında tutan kişi, genellikle “kirve” denilen ve sünnet masraflarının büyük bir bölümü ile konukları ağırlama masraflarını karşılayan ve çok önem verilen kişi, artık yakın akrabadan daha yakın sayılır. Söz gelimi, kirve ne kadar yabancı olursa olsun, çocuk kirvenin kızıyla asla evlenemez; halk buna “nikah düşmez” diye karşı çıkar, kabul etmez.

Sünnetçi operasyonu bitirdikten sonra, çocuk, binbir gürültü, şamata, gösteri arasında özel yatağına yatırılır. Sonra konuklar sırayla yatağın kenarına gelip annebabayı kutlar ve çocuğa getirdikleri hediyeyi teslim eder veya uygun düşen bir parayı, altını çocuğun yastığının altına, üstüne iliştirir. Her konuğun hediyesine dikkat edilir ve ileride karşılık vermek gerektiğinde aynı değer ölçülerinden aşağı kalmamak şartıyla, hediyeler götürülür. Evde veya sonraki yıllarda bu iş için tutulan düğün salonlarında, her gelen konuğun yemek yemesine, ağırlanmasına dikkat edilir; hatta yoksullara sadaka verilerek herkesin gönlü hoş edilir.

Son yıllarda kurum ve kuruluşlar tarafından toplu sünnetler düzenlenmekte, saz ve eğlence takımları organizasyonlarda görev almakta, geniş bir dinleyici ve seyirci kitlesi büyük mekânları doldurmaktadır.Bu tür büyük organizasyonlarda gelenlerin hediye vermesi, ertesi güne, evde yapılacak ziyaretlere bırakılmaktadır. Sağlık sorunları çıkmaz ise çocuk da ertesi günden itibaren oyuncakları ile oynayabilmekte, arkadaşlarıyla eğlenebilmektedir.





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 1780 kez gösterilmiştir.