Gerek köken, gerek yaygınlık, gerek konuları ve bu konuların uygulanmasına
baktığımızda halk biliminin çerçevesi içinde görülen halk tiyatrosu kavramı, köy
seyirlik oyunlarını veya başka bir deyişle köylü temsillerini de içine alır.
Araştırmacıların ayrıca köy tiyatrosu, köy orta oyunları, köylü oyunları vb.
adlarla andıkları bu oyunlar, köylü yaşayışını sürdüren insanlarımızın, sözlü
geleneklerden yararlanarak hazırladıkları; düğünlerde, bayramlarda, uzun kış
gecelerinde, ürünle ilgili törensel uygulamalarda, hasat zamanında, mevsimlerin
dönüşüm günlerinde eğlenip vakit geçirmek, konu-komşuyla birlikte olup
eskilerden miras alınan uygulamaları gençlere gösterip aktarmak amacıyla
oynadıkları oyunlardır.
Türkiye’nin birçok yöresinde ritüel veya profan mahiyetteki bu seyirlik
oyunları, çocuklarınkinden, halk danslarından, diğer oyunlardan ayırt edebilmek
için, köylüler “temsil” adını vermişlerdir. Tarihî kaynaklarda da bunlar genel
şenlik günleri içinde yapılan halk eğlencelerinden sayılmaktadır. Böylece halk
tiyatrosu şemsiyesi altında Karagöz, Meddah, Orta Oyunu ve Tulûat’tan başka köy
seyirlik oyunlarını da, halkımızın yüzlerce yıllık geleneksel eğlenceleri
arasında sayabiliriz.
Köy seyirlik oyunları çiftçilik ve hayvancılık hayatı ile yakından ilgilidir.
Ayrıca ritüel özelliklerinin bulunduğunu da görebiliyoruz.
Ancak çiftçiliğin,
çobanlığın, hayvancılığın ağır bastığı Anadolu’nun hemen her köşesinde belirli
zamanlarda, genellikle gençler ve orta yaşlılar “oyun çıkarmak” için bir araya
gelirler. Dinî ve millî bayramlar, yerleşme merkezinin düşman işgalinden
kurtuluş günleri, ürün kaldırılması, düğünler ve uzun kış geceleri bu oyunlar
için uygun zamanlardır.
Oyun hazırlıkları içinde önce oyunu idare ederek, bu işin inceliklerini iyi
bilen biri, “rejisör” yetkisi alır ve oyuncuların rollerine, kimin hangi oyuncu
kılığına gireceğine, nasıl bir maske takacağına karar verir. Genel gösteriden
önce, provalar yapılır. Yöresine göre, köse, delil, öncü, oyun kâhyası,
delikanlıbaşı, yiğitbaşı, meydancı adlarıyla bilinen bu kişi, haberciler
aracılığıyla herkese ve yakın köylere oyun gününü bildirir. Davet edilenlerin
habercilere hediye vermesi bir geleneksel davranıştır. Oyun yeri, ya geniş, büyük, kapalı mekânlardır, ya da meydanlardır. Oyun
zaman gece ise, ya ay ışığından, ya da lambadan (lüks veya elektrikli)
yararlanılır. Dekor ve aksesuar olarak belirli malzemeler seçilir. Makyaj
malzemesi olarak kömür tozu, toprak, kurum, toz boya, un ve hamur kullanılır.
Takma bıyık ve sakal koyun yününden hazırlanır. Kılık kıyafet ayrıca hazırlanır
ve oyundaki rolün gereği için oyuncular -hemen hepsi genellikle erkek
olduğundan- kadın giysileri içinde de meydana çıkarlar. Oyun tipleri arasında en yaygın olarak tanınanları köse, arap, gelin,
soytarı, oduncu, muhtar, deve, teke, kumandan, efe, kız, ihtiyar, koca,
kocaoğlan, kâhya vb.dir.
Oyunlar arasında da şu oyunların hemen hemen her yerde az veya çok bilindiği
görülmektedir. Arapoğlu, Efe, Kadı baba, Dede ile Gelin, Deve, Deve ile Arap,
Yüz Ağartma, Elekçi, Helvacı, Saya Kocası, Gelin, Tarla Sınırı, Ayı, Kalaycı,
Tilki, Keloğlan, Göçebe, Yılbaşı, Ali ile Fatoş, Berber, Arı. Türkiye’de 21. yüzyıl başında köylü nüfusun şehirlere göç etmesinin artmasına
rağmen, köy seyirlik oyunları birçok bölgede, yeri ve zamanı geldiğinde
atadanoğula aktarılageldiği biçimde, yapıda ve karakteristik özelliklerinde
değişme olmaksızın veya pek az değişikliklerle sürüp gitmektedir. Orta Asya veya
Anadolu kökenli motiflerle süslenmiş bu geleneksel eğlence türü; halkımızın
ortaklaşa düzenledikleri, neşe ve sevinci, mutluluğu ve güzelliği paylaştıkları
bir halk tiyatrosu dalı olarak daha uzun yıllar yaşayacak gibi görünmektedir.
|