ONLAR GRUBU(1946)
Türk resminde ”Yeniler Grubu”nun etkisiyle geleneksel halk kültürü
kaynaklarına gitmek düşüncesinden sonra, Türk resminde fovist anlayıştaki
yapıtlarıyla tanınan Bedri Rahmi Eyüboğlu, renk coşkusu yanında, geleneksel halk
nakış sanatı öğelerine olan ilgisini ve sevgisini atölyesinde öğrenim gören
öğrencilerine de aşılayabilmişti. Sanat eğitimcisi olarak, Çallı’yı anımsatan
bir etkiye sahip olan Eyüboğlu, öğrencilerini geleneksel halk sanatı konusuna
yönlendirirken, batı resim sanatının estetik değerlerini öğrenmeden, geleneksel
sanat biçimlerinin çağdaş yorumlarına ulaşılmasının olanaklı olmadığı konusunda
onları bilgilendirmekteydi. Sanatçının atölyesinde altı yıl öğrenim gören on
öğrencisi, onun öğretileri ve batı-doğu sentezi görüşü doğrultusunda çalışmak
amacıyla “Onlar Grubu”nu kurdular (1946). İlk sergilerinde, konuları
işleyişlerindeki özgürlük ile sanat ortamına yenilik getiren tek toplu hareket
olarak değerlendirildiler. Grup içinde Turan Erol, Orhan Peker, Fikret Otyam,
Leyla Gamsız, Adnan Varınca, Osman Oral, Mehmet Pesen, Mustafa Esirkuş gibi
çağdaş Türk resminin tanınmış birçok sanatçısı bulunmaktaydı.
“Onlar Grubu” sanatçılarının geliştirdiği ve biçemlerini belirleyen
renkçi-lekeci eğilimin usta sanatçıları, 1960’larda yoğunlaşan yöresellik
düşüncesine katılmışlardır. Sanatçılardan Turan Erol, 1950 ortalarında kübizm
etkili figür soyutlamalarından sonra, Anadolu bozkırının lekesel anlatımındaki
özgün yorumlarını, kendine özgü, spontan renk benekleri ve yumuşak doğasal
çizgileriyle lirik yapıda ortaya koymuştur. Orhan Peker, hayvan figür
soyutlamalarıyla gerçekleştirdiği renkçi-lekeci eğilimini, içerikle
bütünleştirerek yorumladı. Fikret Otyam, Güneydoğu Anadolu göçerlerini, öze
yönelen bir yalınlık içinde ve sevecen bir yaklaşımla işledi. Osman Oral,
Karadeniz yöresinden yaptığı görünülerle; Leyla Gamsız, figür soyutlamalarında
ulaştığı yalınlaştırma kadar, deformasyona da yer vererek, renk ve leke öğesini
dışavurumcu biçeminin temel nitelikleri olarak ortaya koyduğu resimleriyle
dikkati çekti. Mehmet Pesen ve Mustafa Esirkuş, folklor etkinliklerini; grup
dışından Avni Arbaş, deniz işçilerini, toplumsal yaşam konularını, Atatürk ve
Kurtuluş Savaşı konularını renkten çok leke öğesini öne çıkartarak resimledi.
Diğer yandan, 1950-1960 yılları arasında, yöresellik düşüncesinden uzak,
yarı-soyut bir anlatımla, dışavurumcu anlayışını renkçi-lekeci yaklaşımıyla
ortaya koyan İhsan Cemal Karaburçak (1898-1970), Türk resminde otodidaktik
olarak yetişmiş az sayıdaki usta sanatçıdan biridir. Renk anlayışında moru ve
kirli altın sarısını başarıyla uygulamıştır. Figür ve nesne soyutlamalarında,
çizgisel anlatımını çağdaş bir yapıda ortaya koydu.
|