Güncel Sanat Eğilimleri ve Sanat Etkinlikleri

GÜNCEL SANAT EĞİLİMLERİ VE SANAT ETKİNLİKLERİ

1990’lı yıllarda, Güzel Sanatlar Fakülteleri mezunu genç sanatçıların, batılı güncel sanat akımları doğrultusunda, onlara koşut olarak, hızlı ve yoğun araştırmalarla teknikte yeni malzeme ve yöntemleri denedikleri, çağı yakalamak çabasıyla, biçemlerini aceleci bir tavır ve coşku ile belirlemeye çalıştıkları görülüyor. Resim sanatındaki genel yaklaşımın “kavramsal” sanat eğilimi başta olmak üzere, “yenidışavurumcu”, “minimalist” ve “dışavurumcu-soyut” sanat akımları çevresinde geliştiği, pop, fantastik ve Matterist sanat akımları yönlerinde ise, daha az sayıdaki katılımlarla çalışmaların sürdürüldüğü gözlenmektedir.

Düşünsel yönde ulaşılan yeni aşama, kavramsal sanatın “süreç”, “çevre değişimleri ve algılama çevresi yaratma”, “tarihsel ve arkeolojik araştırmalar” ve “fakir sanat” ile daha az sayıdaki katılımlarla “video” sanatı yönlerindeki uygulamalarda kendini belirliyor. Kavramsal eğilimdeki tanınmış sanatçıların, 1970 sonlarından itibaren uluslar arası yarışmalı sergilere katılmaları ve yurt dışı ve içindeki kişisel sergileri ile başarılarını kanıtladıkları bilinmektedir. Onları izleyen ve son yıllarda sayıları gittikçe artarak, bu akıma katılan genç sanatçıların, modern teknolojinin tüm olanaklarını, her türlü malzeme ile yeni sanatsal deneyimleri ve yenilikçi yaratılarına açan ”Günümüz Sanatçıları İstanbul Sergileri”(1980), ”Öncü Türk Sanatından Bir Kesit” (1984) adlı sergilerle, yine genç sanatçıların oluşturdukları, “10 İş 10 Sanatçı” (1989) sergisi, ”Çağdaş Olanı Yakalamak” sloganı ile kavramsal sanat çevresinde sürdürülmüştür. Bu sergilerde sanatçılar ticari olmayan yaklaşımlarıyla, toplum-sanatçı bütünleşmesini amaçlamışlardır. İki yılda bir yapılan “Yeni-Eğilimler”(1977) sergileri, Batı sanatının güncel sanat eğilimlerine koşut olarak yeni arayışlara yönelen sanatçıları desteklemektedir.

Diğer yandan, bir grup genç sanatçı, çağı sorgulayan, çağın insanını evrensel boyutlarda, güncel ve psişik yaşamı içinde ele alan "yeni-dışavurumcu" eğilimde özgün yapıtlar ortaya koymaktadırlar. Genç kuşak sanatçılarının bu eğilimde gerçekleştirdikleri anlatım çeşitliliği, insanın psikolojik yapısını derinliğine irdeleyen bir bakış açısı çevresinde ve farklı söylemlerle, fantastik yöne ve giderek gerçekdışı yaklaşımlara yönelen bir görüntü sergilemektedir.

 

Devlet Resim Heykel Sergileri, artık biçemlerini belirlemiş usta sanatçılardan çok, genç kuşak sanatçılarının yoğun katılımlarıyla, yeni araştırmaların sergilendiği alanlar olmaktadır. DYO, TPAO, Esbank ve diğer kamu ve özel banka kuruluşlarının yarışmalı sergilerinin resim gelişmesinde katkıları olduğu gibi, büyük kentlerde gittikçe sayıları artan özel galerilerin resim gelişmesini destekleyen etkinlikleri, üniversitelerin ve belediyelerin düzenlediği sanat festivalleri kapsamındaki resim sergileri olanaklar elverdiğince, yoğun biçimde sürdürülmektedir. Üniversite bünyelerinde açılan güzel sanatlar fakültelerinin, sanat gelişmesindeki önemleri tartılaşamazken, bu kurumlardaki öğretim elemanlarının yetersizliği ve uzmanlık eğitimi alma zorluğu, gelişmeleri engellemektedir.

Atatürk döneminde, Cumhuriyet hükümetlerinin büyük bir özveriyle, resim dalında yetiştirilmek üzere, ilk kuşak sanatçılarının Avrupa sanat merkezlerine gönderilmeleri, yalnızca GSA mezunları ile sınırlı kalmamış, Gazi Eğitim Enstitüsü (GEE), Resim-İş Bölümü mezunları da 1937 yılından başlayarak, birer ikişer yıl ara ile 1973 yılına kadar resim dalında yurt dışı uzmanlık eğitiminden yararlandırılmıştır. Bu dönemde birçok sanatçı, kendi olanaklarını zorlayarak ve özveri ile uzmanlık eğitimlerini yapabilmek için Avrupa sanat merkezlerine gitmişlerdir. Bugünkü resim gelişmesinde batı eğitiminin katkısı büyük olmuştur. 1980 sonrası resim sanatındaki gelişmeleri yaratan kuşakta, örneğin 1965 yılında GEE’den mezun sekiz sanatçı-eğitimcinin, Avrupa’ya resim uzmanlık eğitimi için gönderilmeleri, devletin olduğu kadar, Atatürk ruhu ve sorumluluk duygusu ile yetişen ve kendileri de bu burstan yararlanan atölye hocalarının ileriyi gören düşünce ve tutumları etkili olmuştur. 1980 sonrasının Türk resminde gelişmelere katkısı olacak ve gelecek nesilleri yetiştirecek kuşağın yetişmesini sağlayan sanatçı kuşağı, Atatürk düşüncesinin çağdaşlaşma idealini kavramış kişiliklerdi. Nitekim, batı sanat eğitimi almış, GEE mezunu sanatçılar, Türkiye’deki resim gelişmesinde tek otorite olan GSA mezunlarıyla, resim sanatındaki her yeni gelişme dönemlerini birlikte kucaklamışlardır.

Türk resminde Cumhuriyet ilk kuşak sanatçılarının yetiştirdiği sanatçılarla başlatılan yurt dışı uluslar arası yarışmalı sergi etkinliklerine, 1959’da Paris, 1961’de Sao Paulo, 1972‘de İskenderiye Bienallerine katılarak Türk resmini tanıtan sanatçılar, grup olarak çok sayıda diğer yurt dışı sergilere de katılmışlardır. Yurt içi sergi etkinlikleri, 1970 ortalarından sonra, büyük resmi ve özel organizasyonlar içinde genç kuşak sanatçılarının yoğun biçimde katıldıkları ya da gruplar oluşturarak çeşitli adlar altında gerçekleştirdikleri sergi etkinlikleri ise, günümüze kadar sürdürülmektedir.





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 5063 kez gösterilmiştir.