16. ve 17. Yüzyılda Çağın Olayları ve Değişimler

16. VE 17. YÜZYILDA ÇAĞIN OLAYLARI VE DEĞİŞİMLER

   Bugün ulaştığımız düzey, evrensel kültüre katkılarımız, Anadolu'da tarih sahnesine yeniden doğarak çıkan atalarımızın birikimleri üzerinde güçlendi. Yüzyılların engin deneyimleri güçlü gelenekleri yarattı. Bu topraklarda oluşan sentez Uzakdoğu Yakındoğu, Ortadoğu, Akdeniz ve batı kültürlerinden haberdar ama kendine özgü olgunlukta, özgüven sahibi olarak varoldu. Doğu ile batı arasındaki tarihî İpek Yolu'nun önemli bir kısmı yüzlerce yıl Anadolu topraklarından geçti. Tarih sahnesinde belirip, yok olan devletlerin ardından kurulan Osmanlı İmparatorluğu bu topraklar üstünde önemli bir kültürel dönüşüme yol açtı. Aynı zamanda, Anadolu ve Doğu Akdeniz'in sahibi olmak Osmanlılara kıtalararası ticaret yollarının da hakimi olmak üstünlüğünü kazandırmıştı.

Akdeniz'in iki yanında güçlü İspanya Krallığı ile askeri ve ekonomik gelişimiyle Avrupa’yı tedirgin eden büyük Osmanlı İmparatorluğu en görkemli çağlarını yaşamaktaydılar. Ancak Avrupa'da siyasî dengeler yeniden değerlendirilmekteydi. Osmanlı İmparatorluğu’nda gelişmelerin olgunlaştığı, doruk noktasına ulaştığı 16. yüzyıl aynı zamanda sanat ve kültürümüzün ana rahmini de oluşturmaktadır.

Batıda yeni deniz yollarının keşfiyle başlayan gelişmeler sonucu Osmanlı İmparatorluğu’nda da önemli değişiklikler görülmeye başlandı. Ticaretin gerilemesi ve ekonomik yapıdaki olumsuz etkileri bir yana, denizcilik konusunda batıda meydana gelen gelişmeler Türk denizciliğini de etkiledi.

 

16. yüzyılda doğudaki birikim ve batıdaki keşifler bir Türk amirali olan Piri Reis’i “Kitab-ı Bahriye”yi hazırlama çalışmalarına yönlendirmiştir. Hazırlanışları sırasında batı kaynaklarının da incelendiğini gösteren Piri Reis haritaları ve yine ona ait “Kitab-ı Bahriye” adlı el yazması kitap, coğrafya klâsikleri arasında yer alırken, içerdiği öğeler itibarıyla aynı zamanda grafik sanatı açısından bir başlangıç noktası ve bir baş yapıttır. Kitap, görsel ögeler ve bunların işlenişiyle, bilgi veren öğelerin birbirini destekleyen açıklama ve çizimleriyle hazırlanmıştır. Simgeler, stilize çizimlerle, gemiler, kaleler, dağlar, doğayı imleyen ağaç çizimleri çok basite indirgeyerek verilen figürlerle en yalın biçimde göstergeye dönüşmüştür. Çağının çok önemli bir belgesel çalışmasıdır. 1520'lerde yazılmış olmasına karşın bugün tüm özelliklerini, gerçekçiliğini, güncelliğini ve bilimsel değerini koruyan “Kitab-ı Bahriye”, iletişim işlevi de sürdürmektedir.

Denizcilik konusunda dönemin bir diğer önemli amirali ve yazarı olan Seydi Ali Reis (Seydi Ali bin Hüseyin) de, “Mirat-ül Memâlik” adlı seyahatnamesinde ve “Muhit” adlı yapıtında; pratik deniz astronomisi ve coğrafyacılığı konusunda astronomi gözlemlerine dayalı, yön bulma, zaman hesabı, pusula kullanma vb. birçok konuda bilgi sunarken, grafik sanatının dilinden yararlanmıştır. 16. yüzyılda diğer kayda değer konuları olan, matematik ve astronomi alanında çalışan, Kanuni dönemi bilginlerinden Matrakî de bir Rönesans tasarımcısı gibidir. Coğrafyacı, mühendis, tarihçi, hattat, ressam ve silâhşör olarak tanınmıştır.

 




 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 45734 kez gösterilmiştir.