GEÇİŞ DÖNEMİ TASARIMCISI; MÜNİF FEHİM
Mınakyan Tiyatrosunun ünlü aktörü Fehim Beyin oğlu olan Münif Fehim, Üsküdar
Sultanisini ve Sanayi-i Nefiseyi bitirmiştir. Sanatçı, ilk denemelerini “Fağfur”
dergisinde yayımladı. Bir gün, düşlerini birleştiren bir kaç arkadaş; İbnülrefik
Ahmet Nuri, Reşat Nuri Güntekin, Yesarizade Mahmut Esat güçlerini ve
olanaklarını da birleştirerek, sonraları 5 bin tiraja kadar yükselen “Kelebek
Dergisi”ni çıkarmaya başladılar. Baş çizer Münif Fehim’dir. Bu deneyimden sonra,
Münif Fehim, Refik Halid’in çıkardığı Aydede dergisinde, daha sonra da Yusuf
Ziya’nın çıkardığı “Akbaba”da çalıştı. Münif Fehim, o günlerde “ressam” olarak
tanınıyordu. Babıali’de kitap kapakları yaptı. “Yüz Türk Büyüğü”, “Dünden
Hatıralar”, “Şiir Bahçesi”, adlı kitapların hem kapaklarını yaptı hem de
resimledi. Gazete ve dergilerde karikatürler, resimli romanlar çizdi. 1936-37
yıllarında Taksim’de Kristal Gazinosunda Cemal Nadir ve Ramiz’le birlikte ilk
sergisini açtı. Mizah çizerliği de yapmış olmasına karşın önemsediği yanı
ressamlıktı. Münif Fehim renk kullanımı, siyah beyaz taramaların gücü ve
kişilikli çizgileri ile oryantalizmin temsilcisiydi. Pek çok eserde gördüğümüz,
“Üstad sanatkâr Münif Fehim’in eseridir”, ya da “Kapak ve resimler Münif Fehim
tarafından yapılmıştır” gibi açıklamalar, bir dönemin en popüler tasarımcısından
söz etmektedir. Ressam, mizah çizeri, grafik tasarımcısı kimliklerini üzerinde
toplayan Münif Fehim, Babıali’nin usta bir sanatçısıdır. Deseni güçlü, renkçi
bir oryantalist olan “üstad” aynı zamanda tablolarıyla döneminin belgesel bir iletişimcisidir. Kapak tasarımlarındaki
teatral figürler, dramatik yorum, öykünün içeriğini okuyucuya hemen
yansıtmaktadır. Reşat Enis’in “Afrodit Buhurdanında Bir Kadın” adlı kitabında;
önde dramatik bir görsellikte tutkulu bir kadın figürü, arka fonda Antik bir
mekân çalışılmıştır. Tasarımda kullanılan yazı 1930’lu yılların “art deco”
geometrisini ifade etmektedir. Stefan Zweig’in “Bir Kadının 24 saati” adlı
kitabının kapağı foto realist bir yaklaşımla yine dramatik bir anlatımla
çözümlenmiştir. Tasarımda kullanılan yazı, “Bodoni” tarzı yazıların elle kopya
edilmesiyle çalışılmıştır. Yine Stefan Zweig’in “Amok” adlı kitabının kapağında
oryantalist etki belirgindir. Yazı tasarımı ise “art deco” yaklaşımının
kaligrafik formla tipografik forma dönüştürülmesi biçimindedir. Rabindranath
Tagore’un “Meyva Zamanı”, “Bahçıvan”, “Acıkan Taşlar”ında ise yazı tasarımı
kaligrafik yapı temelli uygulamalardır.
|