ŞAİR BİR TASARIMCI: SAİT MADEN
Kendisini, şair, çevirmen, ressam, grafik tasarımcısı olarak tanımlayan Sait
Maden 1931'de Çorum'da doğmuştur. Şairliği yanında, grafik tasarımın kuramsal
yanını araştırması ve kitap kapaklarına kazandırdığı yeni kompozisyon anlayışı
önemlidir.
Sait Maden’in sanatçı kişiliğini bütünleyen, şairlik ve çevirmenlik
özellikleri bir yana, konumuz açısından onu önemli kılan serüveni, 1949-1955
yılları arasında İstanbul'da Güzel Sanatlar Akademisinde resim eğitimi alırken
başladı. Akademiden mezun olduktan sonra 1960 yıllına dek duvar resimleri,
tiyatro dekorları, sinema afişleri, sergi ve fuar panoları hazırladı. 1960'lı
yıllarda ise en önemli uğraşı grafik tasarım oldu. Özellikle kitap ve dergi
kapağı tasarımlarına yeni bir soluk getirdi. “Yön”, “Türk Dili”, “Soyut”, “Sevk”
ve “İdare”, “Yansıma”, “Varlık”, “Milliyet Sanat” gibi birçok derginin kapağını
tasarladı. Yansıma, Ataç, Elif, Oluş, De, May, Dönem, Burçak, Sander, Cem, Türk
Dil Kurumu, Derinlik, Çağdaş, Varlık, Adam, Yazko gibi bir çok yayınevi
tarafından yayımlanan kitapların kapaklarını çalıştı. 6 binin üstünde kitap ve
dergi kapağı, beşyüzün üstünde amblem tasarımı yaptı. Çok sayıda afiş, kitap
resimleri, süreli yayınlar için sayfa düzeni, özgün yazı karakterleri tasarladı.
Amblem ve logo gibi ürünlerinden seçtiği 150 örneği "Simgeler" adıyla 1990
yılında bir kitapta topladı. Sanatçının, İsviçre, Almanya, İngiltere, Belçika,
Çekoslovakya gibi ülkelerde yapıtları yayınlara girdi, yıllıklarda yer aldı. Sait Maden, "Türk Grafiğinin Dünü Bugünü", "Türk Grafik Sanatı Tarihi", "Türk
Grafik Sanatı, Kendine Bir Geçmiş Arıyor" başlıklı çalışmalarla grafik sanatının
ülkemizdeki durumunu sorgulamakta, kaygılarını, eleştirilerini dile
getirmektedir. Batının yoğun etkisini olumlu bulmamakta, ulusal değerlerimize
yaslanmamız gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca 1928'de aldığımız Lâtin
yazısına, o tarihten günümüze değin, kimliğimizi koyamadığımızı, çizdiğimiz a,
b, harflerine ulusumuzun biçimleme gücünün damgasını vurabilmemiz gerektiğini
düşünmektedir. Bir ulusun grafiğinin bununla başladığını, Osmanlı döneminde,
Arap yazısının Türkler elinde ulaştığı çizim düzeyinden nostaljik bir hüzünle
söz etmektedir. "Batı estetiğinin zincirlerinden sıyrılalım artık. Örneğin bir
Japon grafikçisi gibi kendi estetiğimizi kuralım" demektedir.
Sait Maden,
sanatçıları bir çatı altında toplama ve meslek sorunlarını birlikte çözme
amacıyla Yurdaer Altıntaş, Ahmet Güleryüz, Mengü Ertel ve birkaç iyi niyetli
katılımcıyla 1968 yılında Türkiye Grafik Sanatçıları Derneğinin kuruluşuna da katılmıştır. O günlerin, koşulları olgunlaşmamış ortamında bir yıl
yaşayabilen dernek kapanmıştır. Ancak on yıl sonra Grafikerler Meslek Kuruluşu
olarak yeniden kurulmuştur.
|