Sanatçı Yetiştirme Hedefli Kurumlarda Plastik Sanatlar Eğitimi

PLASTİK SANATLAR EĞİTİMİ

Sanatçı Yetiştirme Hedefli Kurumlarda Plastik Sanatlar Eğitimi

Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Türkiye’de sanatçı yetiştirme hedefli kurumların başında, güzel sanatlar eğitimi veren tek kuruluş olan Sanay-i Nefise Mektebi gelmektedir. 3 Mart 1883’de kurulmuş olan Sanayi-i Nefise Mektebi; Resim, Heykel (Oymacılık), Mimari sınıf ya da bölümleriyle faaliyete geçmiştir. Sanayi-i Nefise Mektebi, erkeklerin öğrenci olarak kabul edildiği bir okuldur. Toplumsal gelişmelere bağlı olarak kızların eğitiminin önem kazanmasıyla, 1914’de kız öğrenciler için İnas Sanayi-i Nefise Mektebi kurulmuş ve 1925 yılında iki okul birleştirilmiştir. Kurum, 1927’de Güzel Sanatlar Akademisi ve 1983’de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi adını almıştır.

1923 tarihli yönetmeliğine göre Güzel Sanatlar Akademisinin; resim, mimari, heykel ve tezyini sanatlar bölümleri bulunmaktadır. Programda, uygulamalı ve kuramsal dersler yer almaktadır. Yönetmelikle okula giriş yaşı 15’e indirilmiş olup, her yıl okulu bitirenlerin sınavla eğitim almak üzere Avrupa’ya gidebilecekleri belirtilmektedir. Ayrıca öğretmen olmak isteyenlerin okulu bitirdikten sonra sınava girmeleri gerekmektedir.

Güzel Sanatlar Akademisi, yüksek okul olarak kurulmuş olmasına karşın, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından orta dereceli okul sayılmıştır. 1934’ten sonra; Resim, Heykel, ve Süsleme Sanatları şubeleri orta ve yüksek olmak üzere üçer yıllık ikişer devreden oluşmuştur. 1936 yılında diğer sanat kurumlarında da olduğu gibi Akademide kültür politikasına bağlı bir yenilenme girişimi yaşanır. Resim bölümünde Fransa’dan gelen Leopold Levy, heykel bölümünde Almanya’dan gelen Rudolf Belling ve mimari bölümünde Bruno Taut görevlendirilir. Yurtdışından getirilen öğretim kadrosu bir reform hareketi başlamasını sağlamıştır. Yabancı öğretim elemanları, etkileri uzun sürecek olan izler bırakırlar. Akademide, öğretim elemanlarının etkin olduğu atölye sistemi üzerine kurulu bir eğitim anlayışı yerleşmiştir.

 1940-1941 öğretim yılında öğrenim süreleri; yüksek mimarlık bölümünde 5 yıl, resim bölümünde 6 yıl, heykel bölümünde 6 yıl, Türk tezyinî sanatları bölümünde 4 yıldır. Mimarî dışındaki bölümlere, ortaokul çıkışlılar alınmaktadır. 1959 yılında kabul edilen yönetmelikle Akademinin bütün bölümlerine, lise çıkışlıların sınavla alınması benimsenir.

1982 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine dönüşen kurumda; resim, grafik, heykel, seramik, tiyatro ve sahne sanatları, sinema ve televizyon, fotoğraf, tekstil, Türk el sanatları bölümlerinde eğitim verilmektedir. Günümüzde kurumun; Sinema ve TV, Geleneksel Türk El Sanatları (Cilt, Çini, Halı, Kilim, Kumaş, Desenleri, Hat, Tezhip Anasanat Dalları), Resim, Heykel, Sahne Dekorları ve Kostüm, Fotoğraf, Seramik, Grafik, Tekstil Bölümleri bulunmaktadır. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin öğrenci kaynakları, benzer fakültelerde olduğu gibi lise çıkışlılardır. Sinema ve TV bölümüne merkezi yerleştirmeyle, bunun dışındaki tüm bölümlere belirlenen ÖSS taban puanıyla özel yetenek sınav sonuçlarına göre öğrenci kabul edilmektedir.

Türkiye’de plâstik sanatlar alanında, sanatçı yetiştirme hedefli önemli bir diğer kurum, 1956-1957 öğretim yılında İstanbul’da açılan Tatbikî Sanatlar Yüksekokuludur. Tatbiki Sanatlar Yüksekokulunun kuruluş amacı, uygulamalı sanatlar ve tasarım alanında çalışacak profesyoneller yetiştirmektir. Kurum; grafik, içmimarlık, seramik, tekstil tasarım atölyeleriyle eğitime başlamıştır. Okulun kuruluşunda, Almanya’dan çağrılan Prof. Dr. Adolf Schneck’in katkıları olmuştur. Daha sonra okul, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine dönüştürülmüştür.

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde; Endüstri Ürünleri Tasarımı, Fotoğraf, Geleneksel Türk El Sanatları, Grafik, Heykel, İç Mimarlık, Resim, Seramik ve Cam, Tekstil ve Sinema-TV Bölümleri bulunmaktadır. 80’lerden sonra, yurda dağılmış olan pek çok üniversitede güzel sanatlar fakülteleri kurulmuştur. Güzel sanatlar fakültelerinin genel amaçları; resim, heykel, grafik, seramik, tekstil vb. sanat dallarında öğrencileri eğiterek topluma kazandırmaktır. Bölüm programları, fakülteler arası ortak kültür dersleri, bölümler arası ortak sanat kültürü dersleri ve bölüme özgü sanat dersleriyle oluşturulmaktadır.

2002-2003 öğretim yılında eğitim veren güzel sanatlar fakültelerinin sayısı 22’ye ulaşmıştır. Fakültelerin alacakları öğrenci sayısı, sınav dönemlerinde açıklanmaktadır. 2000’li yıllarda, her üniversiteye bağlı bir güzel sanatlar fakültesi bulunması eğilimi gelişmektedir. Buna bağlı olarak, sayıca artan kurumların niteliğinin de geliştirilmesi sorumluluğu ortaya çıkmaktadır.

Lise çıkışlıların, güzel sanatlar fakültelerine girebilmeleri için, önce merkezi üniversite sınavında belli bir puan barajını aşmaları, sonra da her okulda farklı biçimde uygulanan özel yetenek sınavında başarılı olmaları gerekmektedir.

 Güzel sanatlar fakültesi çıkışlılar, serbest sanatçı olarak çalıştıkları gibi ilgili kamu kuruluşlarında da görev alabilmektedirler. Alan öğretmenliği yapabilmeleri içinse formasyon eğitimi almaları gerekmektedir. Bu konuda Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığının 1998 tarihli son kararı; Resim Bölümü çıkışlıların dört yıllık lisans sonrası, ortaöğretim alan öğretmenliği için, bir buçuk yıllık Tezsiz Yüksek Lisans Programları ile yetiştirilmeleri şeklindedir. Güzel sanatlar fakültelerinin bağlı olduğu üniversitelerin ilgili enstitülerinde, yüksek lisans ve sanatta yeterlik programları da uygulanmaktadır.

Heykel sanatında eğitimin kurumlaşması, 1883 tarihinde Sanayi-i Nefise Mektebinin kuruluşuna dayanır. Günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü adını alan kurum, heykeltıraş yetiştiren en eski kurumdur. Heykel sanatımızın uzun bir geçmişi vardır. Sanayi-i Nefise Mektebinde ise batılı anlamda heykel çalışmaları başlatılmıştır. Böylece heykel sanatımızın esas gelişimi, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra yaşanmıştır. Cumhuriyet’in getirdiği ruh ve heyecanla, diğer sanat dallarında olduğu gibi heykel sanatı da belirgin bir canlılık kazanmıştır. Resim öğretmeni yetiştiren kurumlarda heykel atölyeleri ve üniversitelere bağlı güzel sanatlar fakültelerinde bölümler oluşturulmuştur.

Cumhuriyet’in kuruluşundan beri, kamu alanlarına heykel yerleştirilmesi düşüncesi yaşam bulmuştur. Heykel sanatçıları genellikle, finansman sağlayan kurumların projeleri kapsamında özel atölyelerde çalışmaktadırlar. Son yıllarda, sanatı finanse eden kurum ve kişilerin sayısında önemli bir artış görülmektedir. Çoğunlukla belediyeler ve üniversiteler tarafından düzenlenen heykel sempozyumlarının da heykel sanatını geliştirici etkiler göstermesi beklenebilir.

 2002-2003 öğretim yılında; Akdeniz, Atatürk, Bilkent, Cumhuriyet, Dokuz Eylül, Erciyes, Hacettepe, Marmara, Mimar Sinan, Mustafa Kemal, Yeditepe Üniversitelerine bağlı güzel sanatlar fakültelerinin heykel bölümlerinde eğitim verilmektedir. Grafik sanatlar eğitiminin temeli, grafik tasarım ve grafiksel düşünme olgusudur.

Grafik sanatlar, güzel sanatlar eğitimi içindeki bölüm programlarında ders olarak ya da başlı başına bölüm olarak yer almıştır. Türkiye’de grafik eğitimi ilk kez, 1927’de Güzel Sanatlar Akademisinde verilen derslerle başlamıştır. 1957’de İstanbul’da Tatbikî Sanatlar Yüksek Okulunun kuruluşu ile ilk Grafik Bölümü oluşturulmuştur.

Reklâm ajanslarının yanı sıra, basın-yayın kuruluşları ve TV kanalları da grafik tasarımcı ve uygulamacılarına gereksinim duymaktadır. Ticaret ve sanayinin gelişimi grafik tasarımın önemini ortaya çıkarırken, reklâmcılığın gelişimi de grafik eğitimine yönelimi artırmıştır.

Halen, Akdeniz, Anadolu, Atatürk, Beykent, Bilkent, Cumhuriyet, Dokuz Eylül, Dumlupınar, Hacettepe, Marmara, Mimar Sinan, Süleyman Demirel, Yeditepe Üniversitelerine bağlı güzel sanatlar fakültelerinin grafik bölümlerinde eğitim verilmektedir.

Seramik eğitimi, 1930’da Güzel Sanatlar Akademisinde, seramik ve Türk çiniciliği atölyelerinin kurulmasıyla kurumlaşmıştır. Avrupa’daki Art and Crafts hareketinin uzantısı olan ve el sanatlarına duyarlılıkla başlayan bu girişim, yurtdışında eğitim görmüş olan sanatçılarımızın üstlendiği bir eğitim alanı olarak güzel sanatlar eğitimi içinde yer almıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, diğer sanat dallarında olduğu gibi, seramik eğitimi görmek üzere İsmail Hakkı Oygar, Vedat Ar, Hakkı İzzet Avrupa’ya gönderilmişler ve yurda döndüklerinde Güzel Sanatlar Akademisinde “Seramik ve Türk Çiniciliği Atölyesi”ni kurma görevi İsmail Hakkı Oygar’a verilmiştir.

Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü programlarında seramik dersleri verilmeye başlanmış ve bunu 1956-1957 öğretim yılında kurulan Tatbikî Sanatlar Yüksekokulunda seramik eğitimi izlemiştir. Daha sonra güzel sanatlar fakültelerinde seramik bölümleri yaygınlaşmıştır.

 Günümüzde, Akdeniz, Anadolu, Bilkent, Çanakkale Onsekiz Mart, Çukurova, Dokuz Eylül, Hacettepe, Marmara, Mimar Sinan, Sakarya, Selçuk, Yeditepe Üniversitelerine bağlı güzel sanatlar fakültelerinde seramik bölümleri bulunmaktadır.

Plâstik sanatlar eğitiminin bir dalı olan Mimarî eğitimi, Cumhuriyet’in kuruluşuyla başlayan imarlaşma atılımına koşut olarak gelişmiştir. Genç Cumhuriyet’in çok sayıda mimara ihtiyacı olmuş ve yüksek öğretim düzeyinde mimarlık eğitimi yaygınlaştırılmıştır. Mimarlık eğitimi veren ilk kurum, 1883’de açılmış bulunan Sanayi-i Nefise Mektebidir. Daha sonraki adıyla Güzel Sanatlar Akademisinde, İstanbul Teknik Üniversitesinde, İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisinde ve Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Mimarlık Bölümleri oluşturulmuştur.

Günümüzde, üniversitelere bağlı Mimarlık ya da Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi şeklinde bir yapılanma oluşturulmuş durumdadır. Anadolu, Balıkesir, Çukurova, Dicle, Gazi, Karadeniz Teknik, Maltepe, Osmangazi, Selçuk, Süleyman Demirel, Trakya, Uludağ, Yeditepe Üniversitelerine bağlı Mimarlık ya da Mühendislik Fakültelerinin Mimarlık Bölümleri ile Bahçeşehir, Beykent, Dokuz Eylül, Erciyes, İstanbul Teknik, Mersin, Mimar Sinan, Orta Doğu Teknik, Yıldız Teknik Üniversitelerine bağlı Mimarlık Fakültelerinde eğitim verilmektedir. Ayrıca Akdeniz, Anadolu, Çukurova, Hacettepe, Kocaeli, Marmara, Mimar Sinan, Yeditepe Üniversitelerine bağlı Güzel Sanatlar Fakültelerinin İç Mimarlık / İç Mimari ve Çevre Tasarımı Bölümlerinde de öğrenci yetiştirilmektedir.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında, mimarlık eğitimi yapan tek okul Güzel Sanatlar Akademisidir. Cumhuriyet döneminde mimarlık eğitimi veren birçok okul açılmıştır. Bunların başlıcaları, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakülteleri ile Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademileridir. Günümüzde, üniversitelere bağlı mimarlık fakültelerinin sayısı on altıya, mimarlık ve mühendislik fakültelerinin sayısı on yediye ulaşmıştır.

Fotoğraf, plâstik sanatların bir dalı olarak Cumhuriyet’in sanatsal atılımı içinde yer bulmuştur. 1933 yılında Ankara Halkevi tarafından ilk fotoğraf yarışması düzenlenmiştir. Yaygın sanat eğitimi kapsamında yapılan fotoğraf çalışmalarının yanı sıra, Türkiye’de fotoğraf eğitimi ilk kez, Almanya’da eğitim gören Şinasi Barutçu’nun 1932 yılında Gazi Terbiye Enstitüsünde yazı, grafik sanatlar ve fotoğraf öğretmeni olarak çalışmasıyla başlamıştır. Güzel Sanatlar Akademisinde, fotoğrafa ilişkin ilk çalışma ise, 40’lı yıllarda Zeki Faik İzer’in Fransa’da edindiği fotoğraf bilgilerini aktarmak üzere görevlendirilmesiyle başlamıştır.

1978’de, Güzel Sanatlar Fakültesinde Fotoğraf Enstitüsü kurulmuş ve bu yapılanma daha sonra bir bölüme dönüştürülmüştür. 1989’da Yıldız Teknik Üniversitesinde, iki yıllık okul niteliğinde bir eğitim başlatılmış ve bu kurum 1998’de Sanat ve Tasarım Fakültesine Fotoğraf ve Video Bölümü olarak yeniden düzenlenmiştir.

Günümüzde, fotoğraf bölümlerinin sayısı altıya ulaşmıştır. Yıldız Teknik Üniversitesinin dışında, Akdeniz, Dokuz Eylül, Kocaeli, Marmara ve Mimar Sinan Üniversitelerinin Güzel Sanatlar Fakültelerinde de Fotoğraf Bölümleri bulunmaktadır.

Sinema eğitiminin temelini, Güzel Sanatlar Akademisinde 1947 yılında düzenlenen “Sinema Kursları” oluşturmaktadır. Akademinin 1962 yılından başlayarak oluşturulan “Film Arşivi”, 1969’da “Devlet Film Arşivi” adını almış ve 1975 yılında Sinema ve Televizyon Enstitüsünün kuruluşuna temel oluşturmuştur. Sinema kurslarında görev almış olan öğretim elemanları da eğitim kadrosunun çekirdeğini oluşturmuştur.

1965-1966 öğretim yılında eğitime başlayan, Ankara Üniversitesi Basın ve Yayın Yüksek Okulunda da sinema eğitimi verilmiştir. 1970’lerin sonunda kurulan bir diğer kurum, Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine bağlı Sinema-TV Bölümüdür. 1976 yılından sonra, peş peşe devreye giren Mimar Sinan, Marmara, Dokuz Eylül, Anadolu Üniversitelerinin Sinema Bölümleri sinema sanatının gelişimini sağlamıştır.

Daha sonraları, Gazi, Marmara ve Ege Üniversitelerine bağlı olarak Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okullarında, sınırlı biçimde de olsa sinema ve televizyon derslerine yer verilmiştir. 1982’den itibaren üniversite çatısı altında Sinema-TV bölümleri oluşturulmuş ve Mimar Sinan Üniversitesine bağlı olarak çalışan Sinema ve TV Araştırma ve Uygulama Merkezi kurulmuştur.

Günümüzde, on iki üniversitenin iletişim fakültelerine ve beş üniversitenin güzel sanatlar fakültelerine bağlı olarak sinema eğitimi verilmektedir.

Sanatçı yetiştirme hedefli kurumlarda sanat eğitiminin ortaöğretim düzeyinde geliştirilmiş bir örneği ise Anadolu Güzel Sanatlar Liseleridir. Millî Eğitim Temel Yasasının 33. maddesine göre kurulan ve 1989-1990 öğretim yılında ilk olarak İstanbul’da açılan Anadolu güzel sanatlar liselerinin amacı; güzel sanatlar alanında ilgi ve yetenekleri olan öğrencilerin eğitimlerini sağlamak, öğrencileri araştırıcı ve geliştirici çalışmalara yöneltmek, yetenekleri doğrultusunda yorum ve uygulamalar yapabilecek kişiler olarak yetiştirmektir.

Anadolu güzel sanatlar liseleri; temel eğitimi tamamlayanlar arasından yetenek sınavıyla seçilen öğrencileri yükseköğretime hazırlayan, ilk yılı hazırlık sınıfı olmak üzere dört yıllık liselerdir. 1990-1991 öğretim yılından itibaren Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir gibi illerde de Anadolu güzel sanatlar liseleri açılmış ve günümüzde bu kurumların sayısı kırk üçe ulaşmıştır.

Anadolu güzel sanatlar liselerinin, eski “Seminer” yapılanmasına benzer biçimde, güzel sanatlar fakültelerine ve eğitim fakültelerinin sanat eğitimcisi yetiştiren programlarına öğrenci kaynağı oluşturması düşünülmüştür. Başlangıçta resim ve müzik bölümlerinin yanı sıra drama ve yazın bölümlerinin açılması önerilmişse de bu düşünce yaşama geçirilmemiştir.

 




 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 3507 kez gösterilmiştir.