Uygarlığın Doğduğu Şehir: Şanlıurfa
İlkçağdan Günümüze Urfa'da Sanat ve Edebiyat
Cumhuriyet Dönemi (1923-2000) Suud Kemal YETKİN
(Sanat Tarihçisi-Yazar) 1903 yılında Urfa’da doğmuştur. Meşhur Şeyh Safvet
Efendi’nin oğludur. İlk tahsilini İstanbul Numûne-i Tatbikat Mektebi’nde, orta
öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde yapmıştır. İstanbul Edebiyat Fakültesine 1 yıl
devam etmiş daha sonra 1925 yılında Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde Felsefe
öğrenimi görmüştür. Dönüşünde çeşitli liselerde ve öğretmen okullarında
çalışmıştır. 1933 yılında İstanbul Edebiyat Fakültesi Estetik ve Sanat Tarihi Doçentliğine
atanmış, 1934’de Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ne
geçmiştir. 1939 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne
atanmış olup aynı yıl Urfa Milletvekili seçilmiştir. 1950 yılında üniversiteye
dönünce 1959-63 yılları arasında İlahiyat Fakültesi İslâm Sanatları Öğretim
Üyeliği ve Ankara Üniversitesi Rektörlüğü yapmıştır. Ayrıca Eğitim Fakültesi ve
Hacettepe Üniversitesi’nde de çalışmıştır. 1921 yılında edebiyata “Suud Saffet” adıyla yayınladığı şiirleriyle
girmiştir. İlk düz yazısı Servet-i Fünun dergisinde 1923 yılında yayınlanmıştır.
Aynı yıl Şi’ri Leyal adlı kitabı yayınlanmıştır. Daha sonra Sanat Felsefesi ve
Resim alanlarındaki inceleme ve araştırmalarıyla tanınmıştır. Edebiyatla
ilişkisini eleştiri ve denemeleriyle sürdüren Suud Kemal Yetkin, 1980 yılında
vefat etmiştir. Mezarı İstanbul’dadır. Şair-Yazar Şükran Kurdakul, onun sanatı hakkında şunları söyler: “Suud Kemal’in Ağaç ve Kültür Haftası’nda çıkan yazılarıyla eleştirmen ya da
deneme yazarı kimliği kazandığını söylemek güçtür. O da, bu dergilerin düşün
yapısını belirleyen Ord. Prof. Şekip Tunç, Aldülhak Şinasi Hisar, Peyami Safa,
Necip Fazıl gibi sanat sorunlarına da idealist felsefeye bağlı görüşlerle
yaklaşırken ruh, edebiyat, fanilik, mûcize, eşya, gölge, mistik, bedii zevk, haz
gibi sözcükleri kullanmayı sever. Tadını çıkarmaya çalışır gibidir bu
sözcüklerin. “Mev’ut Ebediyet” (Ağaç, 11 Nisan 1936) adlı yazısında “Eğer mutlak
ve ebedi bir varlığa inanırsak her şey kurtulmuş demektir. O zaman fani
hayatımız ve eserimiz bir mana alacak, şüphenin yükü altında bükülen belimiz
doğrulacaktır” diyerek “zamandan ve mekândan uzak bir ebediyet” isteğini doğru
bulurken, idealist Fransız düşünürlerinin yankısıymış izlenimini bırakır.” Eserleri: Şi’r-i Leyâl (1923), Estetik (1931), Metafizik (1932), Büyük Muzdaripler
(1932), Filozofi ve Sanat (1935), Ahmet Haşim ve Sembolizm (1938), Edebi
Meslekler (1941), Estetik Dersler (1942), Sanat Meslekleri (1945), Edebiyat
Üzerine (1952), Leonardo da Vinci’nin Sanatı (1955), Edebiyatta Akımlar (1967),
Baudelaire ve Kötülük Çiçekleri (1967), Estetik Doktrinler (1972), İslâm
Ülkelerinde Sanat (1974), Barok Sanatı (1976), Estetik ve Ana Sorunlar (1979).
|