Evliliğe Hazırlık Aşamaları

Evliliğe Hazırlık Aşamaları

Bu konu, evlilik çağı, eş seçimi ve kız beğenme ve kız isteme başlıkları altında incelenecektir.

Evlenme Çağı;

Geçmişte evlenme yaşı küçüktü; anne ve babalar çocuklarının mürüvvetini görmek için, bir an önce evlendirmek isterlerdi.

1970'li yıllardan8 önce erkekler askere gitmeden evlenirler, askere giderken de genellikle çocuk sahibi olurlardı. Günümüzdeyse bu kural neredeyse tamamen yıkılmış durumdadır. Artık erkeğin askere gitmesi kız tarafı için ön koşul olarak ileri sürülmektedir. Ge8çmişte, kızlar 17-18 yaşlarında evlenmiş olurdu. Günümüzdeyse, kızlarda evlenme yaşı 20'yi aşmış durumdadır.

Ahlat'ta, geçmişte sıra gütme vardı; büyük dururken küçük evlenemezdi. Ancak günümüzde bu kural da değişti; büyük dururken küçük kardeş büyüğünün rızasını almak koşuluyla evlenmektedir.

Erkekler evlenme isteğini kardeşine, ablasına, yengesine söylemekteydi. Geçmişte, anne ve babasına kesinlikle söyleyemezdi. Günümüzde, babaya yine söyleyemez, ama annesine ev2lenme isteğini açıkça söyleyebilmektedir.

Kızlar ise bu konuda hiç konuşamazlardı. Günümüzde kız istendiği zaman kıza sorulduğunda istemiyorsa açık açık söyler, istiyorsa “siz bilirsiniz” der. Bu ifade kızın istediği anlamına gelmektedir.

Çok eskiden, evlenmek isteyen erkeğin evdeki yemek tenceresine tekme vurduğu tesbit edilmiştir.

Eş seçimi ve kız beğenme;

Eskiden eş seçimini büyükler yapardı, büyükler ne derse onların dediği olurdu. Günümüzde ise eş seçimini gençler kendileri yapmaktadır.

Oğlan düğünlerde ve bayramlarda bir kızı görür beğenir; bunu aile büyüklerine söyler; bunun üzerine aile büyükleri araştırma yapmaya başlar.

Evlenecek olan kızda aranan özellikler;

Güzellik, beceriklilik hamaratlık, soy, sop aile yapısı yaşının oğlandan büyük olmamasıdır.

Evlenecek erkekte aranan özellikler ise;

Ahlatlı olması, memur olması, içkisi, kumarı olmaması, soy, sop, aile yapısı, ekonomik bakımdan kıza denk olması şeklinde sıralanmaktadır.

Eskiden evlenmeler genellikle görücü usulüyle olmaktadır. Günümüzde ise evlilikler gençlerin anlaşması yoluyla yapılmaktadır. Tavsiye üzerine aracı yardımıyla yapılan evliliklere de yörede sıkça rastlanmaktadır.

Erkek, anlaştığı veya herhangi bir yolla görüp beğendiği kızı ailede uygun olan kişilere söyler. Aile bunun üzerine harekete geçer. Ailenin kadınları kız bakmaya giderler.

Kız bakmaya gitmeye yörede “kız beğenmeye gitmek” denir. Kız beğenmeye gidilirken, kız evine haber verilmez aniden gidilir ki, ev halinin nasıl olduğu daha iyi anlaşılsın. Kız beğenmeye gidildiğinde kızın fizik yapısına, davranışlarına, evin düzenine bakılır. Yöre halkı konuya bakış açısını, “evin kapısı bacası düzgünse, o evden kız alınır” sözleriyle ifade etmektedir.

Kız isteme;

Perşembe günü uğurlu gün sayıldığı için, kız istemeye Perşembe günü gidilir.

Kız beğenmeye gidildiğinde, kız beğenilmezse hiç konuşulmaz; eğer oğlan çok istiyorsa caydırmaya çalışılır. Kız, ailenin davranışları ve ev hali beğenilmişse, kız isteme hazırlıkları başlar. Kız ailesine elçi aracılığıyla niyet açılır ve kız istemeye gidilir. Kız istemeye gidilirken kız tarafına haber verilir. İstemeye kızın annesi, babası, ağabeyi, amcası, dayısı vb. yakın akrabaları gider. Eskiden oğlan gitmezdi, günümüzde kız istemeye oğlanın da gittiği görülmektedir. Kız istemeye giderken, kızın verilmeme ihtimali düşünülerek hiçbir şey götürülmez. Kızı, oğlanın babası veya ondan daha büyük aile büyüğü varsa o ister. İsteme;

Ahmet Efendi hiç sormuyorsun niye geldin,

Misafirimsin hoş geldin, başım gözüm üzerine,

Allah'ın emri peygamberin kavliyle senin kızın Ayşe'yi, oğlum Ali'ye istiyorum.

Kaderse olur, araştıracağım, eşim var, dostum var, akrabalarım var onlara soracağım.”

Bir istemeyle kız verilmez. Bir kızı en az üç kere istemek gerekir. Bir istemeyle kız verilmesi kınanır “falan kişi kızını hemen verdi” denir. Eğer kız verilmeyecekse sudan bahaneler uydurularak gelenler sürekli geri çevrilir. Oğlan tarafı bunu hisseder.

Yörede kaderse olur demek, kızı vereceğiz anlamına gelmektedir.

Kız tarafı niyetliyse iki üç istemeden sonra kız verilir. Kız verildikten sonra, kız istemeye gidenler içerisinde oğlan tarafının en küçüğü kimse, kalkar, kız tarafının aile reisinin elini öper. Bu uygulamaya yörede, “el öpme” denir. Bu olay halk arasında, “bu gece el öpüldü” şeklinde anlatılır. El öpüldükten sonra, oğlan tarafının getirdiği şeker dağıtılır. El öpüldüğü gün, “ağır nışan”, “başlık”, kız tarafına verilecek “haletler (hediyeler)” konuşulur. El öpülen geceye, “söz kesme” de denir.

Yörede son yirmi yıl öncesine kadar başlık almak vardı. Alınan başlık yine kız için kullanılırdı. Yörede başlığa “süt hakkı” denmektedir. Başlık uygulaması, günümüzde, Ahlat merkezde tamamen kalkmış durumdadır. Köylerde bu uygulama halen sürmektedir. Eskiden başlık parasından düşmek için, aile büyükleri kız evine gittiklerinde, yemek yemezlerdi.





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 47469 kez gösterilmiştir.