Efsaneler / Menkıbeler

EFSANELER / MENKIBELER

Efsane / menkıbe, temelinde inanç unsuru olan, anlatan ve dinleyenin, gerçek üzerine kurulu olduğuna inandığı bir edebi türdür. Konusu bir olay, tarihi ve dini bir şahsiyet veya bir yer olabilir.

Dede Maksut :

Dede Maksut, Ruşen Ali'nin hizmetkarıymış. Efendisi hacca gitmiş. Birkaç gün sonra hanımına, hacı hatun bi helva çalaydın hacıma götüreyim diyor. Kadın diyor ki, herhal canı helva istiyor, bi helva yapam da yesin diyor. Yapıp veriyor. Allahın izniynen Helvayı Beytullaha götürüp efendisine yetiştiriyor, kadının haberi yok. Dede Maksut hayvanlara çok iyi bakarmış. Hayvanların altına gübre sepeler, soyunup üstünde yuvarlanırmış hayvanlar oturunca batan yer var mı diye. Keramete erişmiş. Bu nedenle helvayı da sıcak sıcak Beytullaha yetiştirmiş. Hacısı hacdan geldiği zaman, elini öpmeye gidiyorlar. Benim elimi öpmeyin, gidin Dede Maksut'un elini öpün diyor. Sonra da anlatıyor, diyor ki, bana helvayı sıcah getirdi. Tabağıyla bırahtı gitti, tabağı ben getirdim. Haci, Dede Maksut'tur biz değiliz, diyor.

Deniz Garisi :

Şıh Keremler bir kadın bulup getirmişler deniz garısı diye. Esas ekseri şubatta çıharmış. Denizin kenarında yıhanırken tutmuş getirmişler.

Yedi sene çalışmış orda gadın. Çoh da guvvetliymiş. Memesinin üzerine yara iğnesi açmışlar yedi sene çalışmış. Ondan sonra bi çocuk, gadın ona diyo ki bu ciciyi çek, kendisi çekemiyor. Çocuk çekerken gadın gayboluyor.

Keremşıhı :

Keremşıhı rençbermiş. Şimdi sülalesi var, soyadları da Kerem'dir. O adam gider ahşama kadar 30 bağ ekini biçermiş, bi tenesine binermiş 30 bağ peşine düşer gelirmiş eve.

Bu adam bi gün ölüyor, annesi Ahlat, Ahlat diye feryat ediyor. İşte buranın ismi Ahlat galıyor.





 
Bu site Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır.
Bu sayfa 5078 kez gösterilmiştir.