Sofra Düzeni Ahlat ilçe merkezinde sofra, geçmişte yere hazırlanmakta; bu gelenek günümüzde de devam etmektedir. Yörede sulu yemeklere “aş” denmektedir. Aş, geçmişte toprak kaplarda yenmekteyken, bunun yerini zamanla çinko ve porselen kaplar almıştır. Pilav vb. kuru yemekler ise; “lembeki”, “lengeri” denen bakır tabaklarla sofraya getirilmekte, ayran gibi içecekler ise; bakır ve çinko derin taslarla, iki kişiye bir tane olacak şekilde sofraya konmaktaydı. Yemek tahta kaşıklarla yenir; çatal kullanılmazdı. Günümüzde aile bireyleri yer sofrasında hep birlikte, ayrı tabaklarda olmak üzere yemek yemektedir. Çatal kullanımı yöre halkının yaşamına 1965'lı yıllardan sonra girmiştir.
Geçmişte ise, çocuklar büyüklerle aynı sofraya oturmazlardı. Erkeklerin sofrası ayrı, kadın ve çocukların sofrası ayrı kurulmaktaydı. Zamanla ev halkı hep birlikte sofraya oturmaya başladı, ancak uygulamada bir düzen söz konusuydu. Büyükler ve evin reisi, evin yukarı başına, hizmet edecek kadın veya kızlar ise, evin aşağı çıkış tarafına oturmaktadır. 1980'li yıllara kadar evin gelini sofraya oturmaz; kaynata (kayınpeder) ve eşiyle birlikte yemek yemezdi. Kadınlar ve çocuklar birlikte ve erkeklerden ayrı yemek yerlerdi. Yörede bu gelenek büyük ölçüde yıkılmış olmasına rağmen, az da olsa bu uygulamayı sürdüren aileler bulunmaktadır.
Sofraya ya tek diz üstünde ya da bağdaş kurarak oturulmakta, evin reisi veya büyüğünün besmele çekerek ilk lokmasını almasıyla herkes yemeğe başlamaktadır. Geçmişte yemek yerken hiç konuşulmamakta, eğer konuşulursa büyükler “sofra titrer, susun” diyerek konuşanı uyarmaktaydı. Yemekte asla tartışılmaz, tartışma ortamı olsa bile susulur başka zamana bırakılırdı.
Sofrada elini yere koyarak yemek yiyen biri varsa, büyükler tarafından “elini yere koyma iştahın kaçar, sofra sana beddua eder. Düzgün otur, düzgün ye ki sofra sana bedduacı olmasın.” Şeklinde uyarılmaktadır.
Yemek sağ elle yenmekte; meleklerin hesap günü sorgu suale sağ taraftan başlayacağı için sağ elle yemek yemenin makbul olduğuna inanılmaktadır.
Yemekte misafir yoksa karnı doyan sofradan hemen kalkar. Eğer misafir yoksa karnı doyan sofradan hemen kalkar. Eğer misafir varsa evin reisi doysa bile sofradan kalkmaz; misafirin doyup kalkmasını bekler.
|