Halkın duygu, düşünce ve hayallerini kendi ihtiyaçlarına öncelik vererek
gerçekleştirmek için çaba harcaması, bu çabayı birtakım malzemeler kullanarak
ortaya koyması sonucunda ortaya çıkan ürünler, halk sanatları, geleneksel
sanatlar, el sanatları vb. terimler çerçevesinde ifade edilmiştir. Bireyin kendi emeğiyle başlattığı, sonraları toplumca benimsenip ortak bir
çalışmanın kaynağı hâline gelen halk sanatları el sanatları, ev sanatları ve
çarşı sanatları olarak üç ana kolda araştırılmaktadır. Bu üç kolda ağırlık
genellikle kadınlarda olduğu için “kadın sanatları” olarak da nitelendirilen bu
sanat ürünlerini Türkiye’nin her köşesinde görebiliriz. Ancak bazı merkezlerin
bu yaratıcılığa dayanan işlerinde önemli bir fark görülür. Söz gelimi, Antep
işleri, Bursa, Konya, Alaşehir oyaları, Sivas çorapları, Tokat yazmaları, Mardin
iğne dantelleri, Beypazarı gümüş işleri, Trabzon altın bilezikleri, Buldan
dokumaları, Konya kaşıkları ünlerini yıllardan beri sürdüren güzel eserlerdir.
El sanatları kendi içinde de farklı işlere göre kümelenirler. Bunları şöyle
gösterebiliriz:
1- Biçki-dikiş işleri: Her yörede köylülerin geleneksel giysileri, kullanılan
dokuma çeşitleri.
2- Dokuma işleri: İnce ve kalın olarak ikiye ayrılan bu işlerin ana malzemesi
bitkisel ve hayvansal kökenlidir.
3- Nakış işleri: Süslenmesi gereken giysilerle kullanılan eşyanın malzemesine
göre ele alınması ve motiflerle bezenmesi.
4- Örme işleri: Dokumalar gibi ince ve kalın örgüler malzemenin türüne göre,
kullanılan araçlara göre ayrılırlar.
5- Toprak işleri: Testi, kiremit, çömlek, tuğla vb.
6- Tahta işleri: Marangozluk, dülgerlik, araba yapımı, oyma işleri.
7- Demir işleri: Nal, çivi ve diğer inşaat malzemesi.
8- Deri işleri: Kunduracılık, yemenicilik, saraçlık.
9- İnşaat işleri: Duvarcılık, minare yapımı, harç kuyu kazma vb. Bunlardan başka birkaç dalı ilgilendiren boya işleri ile büküm işleri de
sayılabilir. Bütün bu işlerde ortaya çıkan ortak özellikler, el sanatlarının önemini ve
anlamını daha iyi vurgular. Bu ortak özellikleri şöyle sıralayabiliriz: 1-
Geleneksellik ağır basar;
2- Yaratıcı olma özelliğini gösterir;
3- Millî sanat
zevkini atadan-oğula nineden-kıza aktarır;
4- Toplum hayatında ve ortak
düşüncede karşılıklı iletişimi kolayca sağlar;
5- Aile içinde sanat zevkini,
estetik yaratmaları destekler;
6- Ailenin giderlerinde önemli tasarruf sağlar;
7- Moral gücünü ayakta tutar ve ruhî hayatı yansıtır;
8- Ailenin sosyal,
ekonomik ve eğitim durumunun gelişmesine yardım eder.
|